"ve bayanlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • السيدات والسادة
        
    • والسيدات
        
    • سيّداتي و
        
    • سيداتي و
        
    • السيدات و
        
    • سيداتى
        
    • وسيداتي
        
    • و السيدات
        
    • وأيها السيدات
        
    • و سيدات
        
    • السيّدات و
        
    Baylar ve bayanlar, dünyanın güvenlik teşkilatlarını birleştirme vakti geldi. Open Subtitles السيدات والسادة حان الوقت للأجهزة الأمنية في العالم لكي تتحد.
    - Teşekkürler baylar ve bayanlar. Bu akşamki oturumumuz sonlanmıştır. Open Subtitles شكرا لكم، أيها السيدات والسادة سوف تنحل هذه الجلسة المسائية.
    Erkekler maç için yukarı çıkacak ve bayanlar bu saçmalık için aşağıda kalacak. Open Subtitles الشباب للأعلى من أجل المصارعة والسيدات في الأسفل من أجل هراءك
    Baylar ve bayanlar, sizi bilgilendirmek için söylüyorum şu anda ordunun refakati altındayız. Open Subtitles سيّداتي و سادتي، نُعلمكم أنّنا الآن نخضعُ لمرافقةٍ عسكريّة
    Pekala, baylar ve bayanlar, etrafta toplanırsanız Lily ve Marshall pastayı kesecekler. Open Subtitles حسناً ، سيداتي و سادتي تجمعوا هنا ليلي و مارشيل سيقطعون الكعك
    Sizi kandırmak için baylar ve bayanlar, sizi aldatmak için, size varsayımlarda bulunduğunuzu kanıtlamak için. TED لخداعكم أيها السيدات و السادة, لخداعكم, و إثبات أنكم تضعون إفتراضات.
    Zamanlama hayatın esasıdır, baylar ve bayanlar. Open Subtitles الوقت هو أهم ما فى الحياة يا سيداتى وسادتى
    Baylar ve bayanlar, burada bulunduğunuzdan dolayı hepinize teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لكم ، أيّتها السيدات والسادة لقدومكم إلى هنا اليوم
    Baylar ve bayanlar, dünyanın güvenlik teşkilatlarını birleştirme vakti geldi. Open Subtitles السيدات والسادة لقد آن الأوان لأجهزة العالم الأمنية أن تتوحد
    ki bu baylar ve bayanlar, bir kalp krizi demektir. TED ذلك ، أيها السيدات والسادة ، هو أزمة قلبية
    Baylar ve bayanlar, benim adım James Randi, ve bekliyorum. TED السيدات والسادة ، انا جيمس راندي، وأنا في الانتظار.
    Şimdi baylar ve bayanlar,sırada elinizdeki katalogların ön yüzünde bulunan 34 numara var. Open Subtitles والآن , ايها السيدات والسادة رقم 34 على الغلاف الأمامى للكتيب
    Jürideki baylar ve bayanlar Richard Kimble'ın suçlu olduğuna dair kesin kanıtları duyacaksınız. Open Subtitles السيدات والسادة هيئة المحلفين .... ستسمعون أثباتا لا خلاف عليه لتهمة ريتشارد كيمبل
    Şu anda gördüklerini, baylar ve bayanlar, Başkanın kampanyasını yürütmek için yine korkuyu kullanmasının bir örneğidir. Open Subtitles ما ترونه الآن أيها السادة والسيدات مثال أخر من إستغلال الرئيسة للخوف لدفع حملتها
    Tek yapmamız gereken, baylar ve bayanlar, Open Subtitles كل ما يجب علينا فعله ايها السادة والسيدات
    Baylar ve bayanlar, bu bir soygundur. Open Subtitles سيّداتي و سادتي هذه عملية سرقة
    Beyler ve bayanlar, bir dakikanızı alabilir miyim? Open Subtitles سيّداتي و سادتي هلّا أعرتموني انتباهكم؟
    Baylar ve bayanlar, çok üzgünüm ama bir problemimiz var. Open Subtitles سيداتي و سادتي ، أنا آسف جدا لك لدينا مشكلة
    Baylar ve bayanlar,bu özel geceye hoşgeldiniz Open Subtitles أهلا بكم سيداتي و أنساتي في هذا الأمسيه الخاصه
    Baylar ve bayanlar, lütfen beni dinler misiniz? Baylar ve bayanlar, lütfen beni dinler misiniz? Open Subtitles ايها السيدات و السادة هل من الممكن ان تعيروني انتباهكم؟
    Baylar ve bayanlar, Decker ve Strauss maketi açılmıştır. Open Subtitles سيداتى سادتى, سيتم الان افتتاح نموذج ديكر و ستروز
    Baylar ve bayanlar, kumar masalarına geçelim. Open Subtitles سادتي وسيداتي إلى طاولات المراهنة
    Tabii ki de çikolata, çünkü tatlıyım, hoşum, ve bayanlar beni beğenir. Open Subtitles من الواضح سأختار الشوكلاتة لأني أنا حلو و ناعم و السيدات تحبني
    ve bayanlar baylar, üç-altı ay daha uzun yaşadılar. TED وأيها السيدات والسادة، كانوا يعيشون لفترة أطول ما بين ثلاثة إلى ستة أشهر.
    - Atlar ve bayanlar konusunda hünerli biri. Open Subtitles يد كبيرة لها جياد و سيدات حوذى ؟
    Beyler ve bayanlar, bir savaşın içindeyiz ve düşmanımız hakkında gerçekçi olma vaktimiz geldi. Open Subtitles {\pos(190,210)}،نحن في حالةِ حربٍ يا حضرات السيّدات و السادة {\pos(190,210)}و حان الوقتُ لنكون واقعيّين حيال عدوّنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more