Seni kaybetmek istemiyorum, Ve biliyorum... her feminist lezbiyen değildir. | Open Subtitles | لا أريد أن تضيعي وأعلم بشكل غير مساوم أنك سحاقية |
Ve biliyorum ki, sizden Bebek'i değil kurbağayı kesmenizi istemişti. - Ne kurbağası? | Open Subtitles | وأعلم بأن لم يطلبك أن تجد فتى بل أراد منك أن تُشّرح ضفدع |
Ve biliyorum, duymak istediğin bu değil. Ama ben bu durumdayım. | Open Subtitles | وأعرف أن هذا ليس هو ما تريد سماعه لكن هذا اختياري |
Ve biliyorum ki bunu hafife almıyoruz dediğimde hepimizin adına konuşuyorum. | TED | وأعرف أنني أتحدث باسمنا جميعا هنا حين أقول أننا لا نعتبر ذلك مسلما به. |
Ve biliyorum ki hepimiz rahat işimizi ve eğlenceli, heyecanlı ofisimizi seviyoruz. | Open Subtitles | و أعلم أن كلنا نحب وظائفنا اليسيرة و مكتبنا المرح المثير |
Biliyorum, bir çok sorun var, Ve biliyorum ki seni kaybetmek de istemiyorum, | Open Subtitles | أعرف أن لديكِ أسئلة كثيرة و أعرف أيضاً أنني لا أريد أن أخسرك |
Ve biliyorum geç oldu, Ve gürültü yaptık, ve çocuklar uyuyor. | Open Subtitles | وأنا أعرف بأن الوقت أصبح متأخرا كان صوتنا عالياً والأطفال نائمون |
Ve biliyorum biz kan kardeşi değiliz ama ben her zaman gerçek kardeşlerden daha yakınmışız gibi hissettim . | Open Subtitles | وأعلم أننا لسنا إخوة بالدم لكن لطالما أحسست أنّ كلانا أكثر قُرباً من الإخوة الذين خرجوا من رَحِم واحد |
Dışarıya gitmeden önce sana söylemek istediğim birşeyler var Ve biliyorum ki senin de bana söylemek istediğin şeyler var. | Open Subtitles | قبل أن نعود للخارج, هنالك بعض الأمور التي أحتاج لقولها لك وأعلم أن هنالك بعض الأمور التي تحتاجين لقولها لي |
Şimdiyse, tütün hakkında konuşuyoruz Ve biliyorum ki gözünüz direkt olarak 3 numaraya çarptı: sağlık ve refah. Aslında, tütün kontrolünü arttırmak | TED | الآن، نحن نتحدث عن التبغ، وأعلم أنكم ستنتقلون مباشرةً إلى الرقم ثلاثة: الصحة الجيدة وحسن الحال. |
Bu insanlarda, Siyam ikizlerinde, görülene benzer bir şey Ve biliyorum kulağa biraz ürkütücü geliyor. | TED | وهذا مشابه لما قد تلاحظونه عند البشر، في التوائم الملتصقة، وأعلم أن هذا الأمر قد يبدو مخيفا قليلا. |
Ve biliyorum ki Amerika - Çin ilişkilerinin bir hukukçuya ihtiyacı yok. | TED | وأعرف العلاقات الصينية الامريكية لا تحتاج محامياً اخر |
Ve biliyorum ki bunları gerçekten yapabilecek bağımsız yapımcılar ve filmler var. İşte bu benim dileğim. | TED | وأعرف أن هناك صانعي أفلام مستقلون وأفلام هنا يمكن أن تجعل هذا واقعاً. وتلك هي أمنيتي. |
Ve biliyorum sürem doldu. Bunlar benim çocuklarım, Natalie ve David. | TED | وأعرف أن زمني أنتهى هؤلاء أبنائي، ناتالي وديفيد |
Ve biliyorum ki bulabileceğin tek iş. Her hangi bir sorun yok. | Open Subtitles | وأعرف أنه العمل الوحيد الذى توافر لك لا خطب فى ذلك |
çünkü biliyorum ki sen iyi bir adamsın, Ve biliyorum ki aşkın uzun zaman önce sona erdi. | Open Subtitles | لأنني أعرف أنك رجل صالح و أعلم أن الإعجاب انتهى من فترة |
Bence her şeyi kendine göre doğru yaptı Ve biliyorum ki ailesi onaylardı. | Open Subtitles | هل تريدين معرفة رأيي ؟ أظنه أبلى جيداً و أعلم بأن والدته و والده كانا ليوافقان |
Ve biliyorum ki son yeminlerinizi de edeceksiniz. | Open Subtitles | و أعرف أنّكِ ستقومين بأداء نذوركِ الأخيرة. |
Ve biliyorum ki yalnızca kötüye ve daha da kötüye gideceğim. Ta ki bir sebzeye dönüşünceye kadar. | Open Subtitles | و أعرف أن الأمر سيزداد سوءاً إلى أن أذوي كقطعة خضار |
Burada yalnız olduğumuzu sanmıyorum, Ve biliyorum ki siz de böyle düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد نحن لوحده هنا، وأنا أعرف بعضكم يعتقد نفس الطريق. |
Ve biliyorum çünkü bir zamanlar biz çok yakındık. | Open Subtitles | وأنا أعرف ذلك لأننا كنا في يوم ما قريبين من بعضنا |
Siz Kate' in en yakın arkadaşlarısınız, Ve biliyorum ki sizin düşünceleriniz onun için çok önemli. Ve... | Open Subtitles | انتن الصديقات المقربات لـ كيت ، وانا اعرف ان رأيكن مهم جدا لها |
Bir şey söylememe izin ver, Ve biliyorum çılgın olduğumu düşüneceksin, | Open Subtitles | دعني أخبركَ بشيء ، وأنا أعلم بأنه سيبدوا لك ، جنونياً |
Yüce İsa tarafından kutsanmış durumdayız Ve biliyorum ki bizim kazanmamızı gerçekten istiyor. | Open Subtitles | نحن مباركون من قبل المسيح و أنا أعرف بأنه يريدنا حقا أن نربح |
Daha sonra bunu çok konuştuk Ve biliyorum ki, ölüm Evi'yi hiç korkutmuyor. | Open Subtitles | تَحدّثنَا عنه كثيرا منذ ذلك الحين وأنا أَعْرفُ أن الموتِ لا يُخيفُ ايفا مطلقاً |
Bu fikri daha önce yazmıştım, Ve biliyorum ki bu salonda bu ansiklopedi için geçmişte önemli çabalar sarfetmiş insanlar var. | TED | لقد كتبت عن هذه الفكرة في السابق، واعرف أن هناك أشخاص في هذه القاعة الذين بذلوا جهوداً مقدرة فيها في السابق. |
Ve biliyorum ki ne olursa olsun sen hala her zaman olduğun aynı çocuk olacaksın. | Open Subtitles | و انا أعلم أنه مهما حدث ستكون نفس الشخص دائما |
Ve biliyorum, aslında özgün halinden çok da farklı gözükmüyor. | TED | و انا اعلم انه لا يبدو مختلفا كثيرا من الاصل |
Baban dünyadaki en yakın arkadaşımdı, Ve biliyorum ki şu anda Rosie'ye yardım etmek için elinden geleni yapmanı isterdi. | Open Subtitles | والدك كان أعز صديق لى فى العالم و أنا أعلم أنه كان سيود منكى أن تقومى بكل ما تستطيعين فعله |
Ve biliyorum ki cocuklar her sene beyin sarsintisi geciriyor. | TED | وانا اعلم ان الاطفال يصابون بارتجاج الدماغ كل عام |