"ve bir grup" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومجموعة من
        
    • و حفنة من
        
    • وعصابة من
        
    • زمن كانوا
        
    Beş çete üyesi ve bir grup sivil. Open Subtitles خمسة من أفراد العصابات ومجموعة من المواطنين العاديين
    Eve doğru yürüyordum ve bir grup manyak kız bana doğru geldi. Open Subtitles كنت اتمشي للمنزل ومجموعة من البنات المجانين قدموا تجاهي.
    Annem ve bir grup meslektaşı, "Mahallemizi geri alacağız" adlı bir kampanya yürütüyorlardı. Open Subtitles أمّي ومجموعة من زملائِها، وضعوا معاً في حملة تدعى "استعادة السيطرة على الحيّ"
    Buranın dışında, bir katil tarikatı ve bir grup takip için önemli olduğunu biliyorum ama burada, takipçi sensin. Open Subtitles وأنا أعلم من في العالم أنت صفقة كبيرة مع عبادة القاتل و حفنة من الأتباع، و ولكن هنا، كنت تابعا.
    Lanet olası ördekler, hem bebek bakıcılığı yaparak hem de Ned Pepper ve bir grup zorlu adamın peşinden gidemem. Open Subtitles اللعنة، لا أستطيع ملاحقة (نيد بيبر) وعصابة من الرجال القساة وأن أعتني بطفلة في نفس الوقت.
    Cüppeleri ve çarşaflarını üstlerine giyer ve bir grup hayalet ya da gulyabani gibi davranırlarmış. Open Subtitles في زمن كانوا يرتدون فيه عباءاتهم ذات الشراشف ويتصرفون كالأشباح
    Babası bir şekilde açıklanabilir de Peki ya Facebook sayfası olan bir genç ve bir grup ergen arkadaş? Open Subtitles على الأقل يمكن تفسير مقتل والده، لكن مراهق لديه صفحة فيسبوك ومجموعة من الأصدقاء اليافعين؟
    Bu MIT ve bir grup şirket arasında ortaklık Google ,Red Hat ve AMD anahtar bir oyuncu olarak içindedir. TED انها شراكة بين MIT ومجموعة من الشركات -- جوجل لديها مساهمة, رد هات -- و AMD لها دور رئيسي.
    Angel ve bir grup rahip, cehennemin dibinde. Open Subtitles "إنجل" ومجموعة من الراهبين في مكان مجهول.
    (Çocuk ağlıyor) Sonra, TED'in ve bir grup vizyoner hayırseverin dünyadaki en cesur fikirlerin bazılarını finanse etmek için üzerinde çalıştığı yeni bir fırsat olan Audacious Projesi'ni öğrendik. TED (طفل يبكي) وبعدها سمعنا عن أوديشس بروجكت، فرصة جديدة كان TED ومجموعة من فاعلي الخير ذوي الرؤى يعملون عليها لتمويل بعض من أجرأ، بل وأكثر الأفكار جرأة في العالم.
    Ya şimdi kendini utandırırsın ya da ilk dans dersinde Chelsea ve bir grup yabancının önünde utandırırsın. Open Subtitles انت بأستطاعتك إما احراج نفسك الان او بأستطاعتك احراج نفسك في اول فصل تعليم الرقص امام (شيلسي) ومجموعة من الغرباء
    Kendisi, eşi ve bir grup Yahudiyle. Open Subtitles .هو وزوجته ومجموعة من اليهود
    Leslie Uggams gururumla eve yürümeye karar verdim, ve bir grup popüler kız peşimden geldi. Open Subtitles قررت أن أعود إلى المنزل في مجد (ليزلي أغلمز)، ومجموعة من الفتيات الشعبيات قمن بملاحقتي.
    On yıl önce, Çin'de siyasi durum gerçekten değişmeye başladığında Cheng ve bir grup radikal tam güç için sıkıştırıldılar. Open Subtitles قبل 10 سنوات، عندما بدأت الساحة السياسية في (الصين) تتغير فعلا... قاتل (تشانغ) ومجموعة من المتطرفين من أجل نفوذ كامل.
    Japon bir çift ve bir grup Rus turist vardı. Open Subtitles كان هناك زوجان يابانيان ومجموعة من سائحي (روسيا)
    Kelime olarak 'agile' sözlüklere 2001 yılında Jeff Sutherland ve bir grup tasarımcı Utah'da buluştuklarında ve 12-maddeli Agile Manifesto'yu yazdıklarında girdi. TED دخلت كلمة "Agile" (رشيق) المعجم في عام 2001 عندما اجتمع "جيف سثرلاند" ومجموعة من المصممين في ولاية "يوتا"، وكتبوا بيان من 12 نقطة.
    Stanley Richmond ve bir grup korucu. Open Subtitles (ستانلى ريتشموند) ومجموعة من الحراس
    Bir iyilik yapıp, beni, sevgilimi ve bir grup arkadaşı ülke dışına çıkarır mısın? Open Subtitles و حفنة من أصدقائي إلى خارج البلاد
    Birkaç erik ağacı, birkaç keçinin olduğu otlaklar ve bir grup isyancı katil. Open Subtitles -بعض أشجار الخوخ ومراعي الماعز و الروث و حفنة من القتلة المتمردين.
    Ülkenin yarısı El-Kaide üyeleri tarafından yönetilmekteydi diğer yarısıysa sokaklarda bitmek bilmeyen ...bir ölüm listesi ve bir grup silahlı adamla dolanıp duran general gibi adamlar tarafından yönetilmekteydi. Open Subtitles نصف البلاد كان يحكمها أتباع محلييون للـ"قاعدة"، النصف الآخر يحكمه رجال كالجنرال. يجوبون الشوارع بقوائم قتل لا نهائية وعصابة من الرجال.
    Cüppeleri ve çarşaflarını üstlerine giyer ve bir grup hayalet ya da gulyabani gibi davranırlarmış. Open Subtitles فى زمن كانوا يرتدون فيه عباءاتهم ذات الشراشف ويتصرفون كالأشباح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more