"ve buzun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجليد
        
    • والثلج
        
    Buzun içinde doğuruyorlar, ve buzun altında yaşayan Arktika morinalarıyla besleniyorlar. TED فهي تلد داخل الجليد وهي تتغذى على سمك القد في القطب الشمالي الذي يعيش اسفل الجليد
    Ross Buzulu'ndan kopmuştu, oraya buz kenarı ekolojisini keşfetmek ve buzun altındaki yaşam formlarını aramak için gittik. TED انفصل قبالة الجرف الجليدي روس، وذهبنا الى هناك لاستكشاف بيئة حافة الجليد والبحث عن أشكال الحياة تحت الجليد.
    Binlerce yıl önce bu şey çarpıyor ve bu Şey... dışarı fırlıyor yada sürünerek dışarı çıkıyor ve buzun içinde donuyor. Open Subtitles منذ الاف السنين و قد تحطم هذا الشئ وقد قذفت او زحفت و انتهى بها لتتجمد فى الجليد
    Nimetleri bol, her seye kadir Tanrim, yerin ve goklerin, suyun ve buzun yiyeceklerin sahibi, sana sukurler olsun. Open Subtitles جامع الطعام العظيم القادر علي كل شيء, أب الأرض,والسماء,والماء والثلج والطعام, نشكرك.
    Gökten düşen ateş ve buzun işleri karışıklıktan kurtardığını düşünmüyor musun? Open Subtitles الا تعتقد بأن النار والثلج يتساقطون من السماء يجدر بهم ان الا يعقّدوا الأمور
    Ateş ve buzun ülkesi suyun ve rüzgârın ısının ve toprağın. Open Subtitles "ممالك النار والثلج" ،الماء والرياح" "الحرارة والتراب
    - ve buzun dışına çıkardılar. Open Subtitles و قد حفروا فى الجليد نعم , جيرى , نقبوا عنها
    Bilimsel görevimizin bütün amacı; toprağın niteliğini, toprağın buzla etkileşimini buzun niteliğini ve buzun atmosferle etkileşimini anlamak. Open Subtitles ..مهمتنا العلمية هي فهم خواص التربة وتفاعلها الداخلي مع الجليد وخواص الجليد وتفاعله الداخلي مع الغلاف الجوي
    Ben Brandon, bu da Bam, ve buzun üzerinde birbirimize biraz horozlanacağız. Open Subtitles أنا براندون , وهذا هو بام , ونحن أنفسنا قد ستعمل لمصارعة الديكة قليلا خارجا على الجليد.
    Sonbaharda, en güçlüler dışında herkes kutupları terk ediyor ve buzun hâkimiyeti tekrar başlıyor. Open Subtitles بحلول الخريف، يهجر الجميع القطبين ما عدا الأشد تحملاً ويُشدد الجليد قبضته
    Sonbaharda, en güçlüler dışında herkes kutupları terk ediyor ve buzun hâkimiyeti tekrar başlıyor. Open Subtitles بحلول الخريف، يهجر الجميع القطبين ما عدا الأشد تحملاً ويُشدد الجليد قبضته
    Buz deliğinden aşağı atladım, az önce gördüğünüz delikten ve buzun altından yukarı baktım. Başım döndü; sersemledim. TED لقد غصت في حفرة الثلج .. ومن ثم سبحت عبرها ونظرت اسفل طبقة الجليد لكي ارى هذا المشهد الخلاب ظننت انني اشعر بدوار .. فقد كنت اشعر بالوخز
    Evimizin arkasındaki gölde buz pateniyle kayıyordu... ve buzun içine düştü. Open Subtitles ... كنا كنا نتزلج على بركة جليدية بجانب بيتنا . واخترقت الجليد
    Laptoplar ve buzun yardımı olmayacaktır. Open Subtitles الحواسيب النقالة والثلج لن يساعدوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more