"ve diğeri de" - Translation from Turkish to Arabic

    • والآخر
        
    • و الآخرى
        
    • و الاخرى
        
    • و الآخر
        
    Bence anne babandan biri bipolar depresifti ve diğeri de onun kontrolü altındaydı. Open Subtitles أعتقد أن أحد والديك كان مصاباً بذهان ثنائي القطب والآخر كان تحت هيمنته
    Vebanın ne olduğunu ve neden bir türün hıyarcıklı olduğunu anlamak istersiniz, diğeri farklı bir tür veba ve diğeri de farklı bir tür veba? TED تريدون أن تفهموا الطاعون و لماذا يكون طاعون دبلي، والآخر نوع مختلف من الطاعون والآخر نوع مختلف من الطاعون
    Biri Amerikan Atı ve diğeri de oğlun Küçük Köpek tarafından. Open Subtitles احدهما قتله امريكان هورس والآخر قتله ابنك ليتل دوغ
    Onlara daha iki ay önce bakıcılık yaptım Juanita boynuma yumruk attı ve diğeri de beni ısırdı. Open Subtitles لقد جالستهما منذ شهرين خوانيتا لكمتني في عنقي و الآخرى عضتني
    İki saldırı noktası var, biri koridorda çocuk odasının dışında ve diğeri de burada. Open Subtitles هناك نقطتان اساسيتان للهجوم واحدة فى الردهة خارج الحضانة و الاخرى هنا
    Zayıf olanı asansörcüye benziyordu... ve diğeri de jigaloya. Open Subtitles .النحيفيبدوكصبيمِصعَد. و الآخر يبدو و كأنه قواد.
    İki kardeşim vardı... biri 15, ve diğeri de 20 yaşlarında. Open Subtitles كان لديَّ أخوان، أحدهما عمره خمس عشرة سنة والآخر عشرون
    Demek burada ki fikir şu; içlerinden biri at oluyor... ve diğeri de binicisi mi? Open Subtitles إذن ، الفكرة هنا هي أنّ أحدهم هو الحصان والآخر هو المتسابق؟
    Biri Baba için, biri Oğul için ve diğeri de Kutsal Ruh için. Open Subtitles واحد للأب وواحد للأبن والآخر للروح القدس
    İki parçacık karşılaştığı zaman, biri saat yönüne döner ve diğeri de saat yönünün tersine döner. Open Subtitles الآن عندما يلتقي جسمان، أحدهم سوف يدور في اتجاه عقارب الساعة. والآخر سوف يدورعكس عقارب الساعة.
    Kardeşlerden biri ölü ve diğeri de uzun bir süre hapiste kalacak. Ne söyleyeceğim, dinle. Open Subtitles أجل، أخُميّت، والآخر سيكون في السجن لوقتٍ طويل أخبرك بأنّ المفتاح لحلّ هذا
    Biri para çekiyor ve diğeri de aynı miktarda para yatırıyor gibi. Open Subtitles مثل أن أحدهما يسحب نقداً والآخر يودع نفس المبلغ بالضبط
    Biri, yaşamak istediğin için ve diğeri de, ölmek istediğin için olabilir mi? Open Subtitles أحدهما لأنك تبتغين النجاة، والآخر لأنك تبتغين الموت؟
    Onlardan biri, yapmadığı bir şey yüzünden hapiste ve diğeri de sensin. Open Subtitles واحد منهم في السجن جراء شيئًا لم يرتكبه والآخر هو أنت
    Bu yüzden birisi güvenlik görevlisinin kafasını kopardı ve diğeri de Dedektif Lockley'e vahşice saldırdı. Open Subtitles إذاً أحدهم مزق رأس الحارس... والآخر هاجم الشرطية بشراسة
    Boşanma, iki ev, birisi Los Angeles'ta ve diğeri de bilgisayar şehri Seattle, onu zengin eden şehir. Open Subtitles مطلق,بيتان,أحداهما فى لوس أنجلوس ...والآخر فى سياتل وهو مصدر ثروته...
    Görgü tanıklarımızdan biri ölmüş ve diğeri de konuşmuyor. Open Subtitles توفي أحد شواهدنا والآخر لا يشهد
    Sanırım birisi şırfıntı ve diğeri de bunun farkında. Open Subtitles أعتقد أن إحداهن وقحة و الآخرى تدرك ذلك
    Birinin uyuşturucudan tutuklanmaktan uzun bir geçmişi varmış... ve diğeri de örnek bir vatandaşmış. Open Subtitles واحدة امتلكت تاريخاً طويلاً من الاعتقالات بسبب المخدرات، و الاخرى كانت مواطنة مثالية
    Yatağı ikimizle birden paylaşıyorsun. Biri örtüyü çalar, ve diğeri de tüm gece tekme atıp döner. Open Subtitles ستشاركين الفراش مع أثنين منـا ، واحداً سيسرق الغطاء و الآخر سيركل الاول ويتقلب طول الليل.
    Biri, büyük küresel ekonomi, büyük küreselleşmiş ekonomi ve diğeri de geleneksel hükümetlerimizin ve onların uluslararası kurumlarının bu ekonomiyi yönetmekteki, şekillendirmekteki küçük ve çok sınırlı kapasitesi. TED أحدهما هو الإقتصاد العالمي الكبير الإقتصاد المتعولم الضخم و الآخر هو القدرات البسيطة ,المحدودة للغاية لحكوماتنا المحلية و مؤسساتهم العالمية لتحكم و تشكِل هذا الإقتصاد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more