"ve duygusal" - Translation from Turkish to Arabic

    • والعاطفية
        
    • وعاطفي
        
    • وعاطفياً
        
    • و عاطفياً
        
    • والعاطفي
        
    • العاطفية
        
    • وعاطفيا
        
    • العاطفي
        
    • و عاطفيُ
        
    • وعاطفيات
        
    • وجدانياً
        
    • و عاطفى
        
    • و عاطفيا
        
    • ونفسياً
        
    • ونفسية
        
    Dikkat, yüksek bilişsel ve duygusal yeteneklerin temelidir. TED الإنتباه هو أساس كل المقدرات الإدراكية والعاطفية العليا.
    Bu sınır dışı edilmelerin ekonomik, politik, psikolojik ve duygusal bedelleri var -- bu halkaların koptuğu anlar. TED هناك ثمنٌ اقتصادي وسياسي ونفسي، وعاطفي لهذه الترحيلات، في اللحظات التي يتمُ فيها قطع هذه الدوائر.
    Hücre cezası aslında insanı zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak kırmak için dizayn edilmişti. TED قد تم تصميم الحبس الانفرادي في الأصل للتسبب في انهيار الشخص عقلياً، وعاطفياً و بدنياً.
    Bunlar fiziksel ve duygusal, yoğun bir bağlantı paylaşın. Open Subtitles أقصد ، لديهم صلة قوية بينهم جسدياً و عاطفياً
    Küçücük bir çocukken bile, finansal ve duygusal çöküşün gölgesinde yaşadığımızı biliyordum. TED وعلى الرغم من صغري عرفت بأننا نعيش في ظل الإنهيار المالي والعاطفي.
    Mesela beynin amigdala bölgesi düşünme, uzun süreli hafıza ve duygusal tepkimeleri kapsar. TED على سبيل المثال، تشارك اللوزة الدماغية في التفكير والذاكرة طويلة المدى والمعالجة العاطفية.
    Önümüzdeki 48 saat boyunca fiziksel, psikolojik ve duygusal olarak sınırlarını zorlamaya çalışacaklar. Open Subtitles للساعات الـ48 التالية سيحاولون دفعك إلى حدود تحملك جسديا، نفسيا وعاطفيا
    Vücut dilindeki sakinliği ve duygusal olarak tatmin hissini farkettiniz mi? Open Subtitles لاحظوا لغة جسدها المسترخي الإحساس العام الذي يدل على الإرتياح العاطفي
    Ben hassas ve duygusal bir adamım... duyduğum şiir yüreğimi parçaladı. Open Subtitles أَنا آسفُ. أَنا رجلُ حسّاسُ و عاطفيُ... وذلك الجزءِ حول خطّافِ الخِرافَ فقط مزّقَ قلبِي
    Onlara hayır dediğimde bedelini pahalı bir biçimde fiziksel ve duygusal istismar olarak ödedim. TED حينما رفضت اختيارهم، دفعت ثمن اعتراضي غاليًا بالإساءة الجسدية والعاطفية.
    Zihinsel, fiziksel ve duygusal refahınıza dışarıdan bakıp neden olduğu hasarı geride bırakmakla ilgili. TED صادقون حول وضع صحتكم النفسية والجسدية والعاطفية في مرأى بصركم والضرر الذي سببته.
    Ne yazık ki yine senden beklenildiği gibi davrandın. Her zaman olduğun gibi aciz ve duygusal yaklaştın. Open Subtitles أنت حقاً وفياً للألم بكل لحظة ضعيف وعاطفي كما كنت دائماً
    Yürek ısıtan ve duygusal bir hikaye olmalı! Open Subtitles يجب ان يكون فاطر القلوب وعاطفي
    Bir adamı fiziksel ve duygusal olarak öyle bir baştan çıkar ki sana kendi halkının en sıkı korunan sırlarına erişmene izin versin. Open Subtitles لغواية رجل , جسدياً وعاطفياً لذا فقد منحك الأسرار ذات الأهمية القصوى لقومه
    Fiziksel ve duygusal olarak yeniden hissetmeye başlayınca yeniden nüksetmesini önlemek için yeni şeyler denemem gerektiğini fark ettim. Open Subtitles و عندما بدأت أشعر مرة أخرى جسدياً وعاطفياً أدركت أنني بحاجة إلى تجربة أشياء جديدة لمنع انتكاس المرض
    Fiziksel ve duygusal olarak bacaklarının yeniden iyileşmesi kolay olmayacak Open Subtitles إعادة قدميك لن تكون بتلك السهولة جسديّاً و عاطفياً
    Şanslıyım, fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak zarar görmedenvgeri döndüm... ama yine de topluma tekrar uyum sağlamam... biraz zor oldu. Open Subtitles و عدت مجدداً , لحسن حظي سليم عقلياً و نفسياً و عاطفياً لكن مازال هناك بعض من المعاناة
    Çocuklar kendilerine gerekli sosyal ve duygusal destek verildiğinde okur yazarlığa ek olarak, canlanıyorlar. TED يمكن للأطفال أن يقفوا على أرجلهم حين يتلقون الدعم الاجتماعي والعاطفي الملائم إلى جانب تعلم القراءة والحساب.
    Araştırmalar beyinde üç bölgenin sosyal davranış ve kompleks zihinsel planlama, istemli hareket ve duygusal ve motivasyonel cevaplarla ilgili olduğunu gösteriyor. TED لقد أظهرت الأبحاث ثلاث مناطق في الدماغ تساهم بأوجه مختلفة في السلوك الاجتماعي والتخطيط الإدراكي المعقد، والحركة الإرادية، والاستجابات العاطفية و التحفيزية.
    Hayatının en sarsıcı fiziksel ve duygusal deneyimini yaşarken çıkardığın ses bu mu? Open Subtitles ‫بعد التجربة الأعنف جسديا وعاطفيا في حياتك ‫أهذا هو الصوت الذي تحدثه؟
    İsteme, dev bir dopaminerjik şebekeyle ayarlanır ve duygusal beynin sınırları dışındadır. TED تتحقق الرغبة بتوسطها من خلال شبكة مادة الدوبامين الشاسعة في وخلف الدماغ العاطفي.
    Ben hassas ve duygusal bir adamım duyduğum şiir yüreğimi parçaladı. Open Subtitles أَنا آسفُ. أَنا رجلُ حسّاسُ و عاطفيُ... وذلك الجزءِ حول خطّافِ الخِرافَ فقط مزّقَ قلبِي
    Kızlar düğünlerde hep sarhoş ve duygusal olurlar. Open Subtitles الفتيات دائمًا يكونات في حالة سكر وعاطفيات في حفلات الزفاف.
    Ama onlar için hazır değildim. Fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak. Open Subtitles لكني كنت غير جاهزة لها، جسدياً، أو عقلياً، أو وجدانياً.
    Bu ancak kadınların uyguladıkları psikolojik ve duygusal baskı sonucu gerçekleşebilir. Open Subtitles لكنهم يفعلون ذلك لأنه يتم وضعهم تحت ضغط نفسى و عصبى و عاطفى
    Çünkü sosyal ve duygusal bakımdan çok alttalar. Open Subtitles ليكون صديقا له لأنهم أقل منه مستوى إجتماعيا و عاطفيا
    Burası,yetimlerin fiziksel ve duygusal olarak... ... iyileştiği bir yer. Open Subtitles هو مكان يساعد الأيتام على الشفاء عضوياً ونفسياً
    Sean, yetenekleri yüzünden kötü davranışlara ve duygusal sorunlara katlanmak zorunda kaldı. Open Subtitles لقد عانى (شون) من مشاكل سلوكية ونفسية بسبب قدرته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more