ve en son karşılaştığımızda, bir yabancıyı evinde sakladın. | Open Subtitles | وآخر مرة التقينا , كنت تؤوين اجنبيا في منزلك |
Yani, bu aksan da neyin nesiydi ve en son kontrol ettiğimde sarhoş değildin, şimdi öylesin. | Open Subtitles | ماكانت هذه النبره؟ وآخر مرة تحققت منها كنتَ فيها مخموراً والآن أنت لست مخمور |
Normalde anne yapardı bunu ve en son geldiğinde kötü görünüyordu. | Open Subtitles | وفي العادة, والدتهم تفعل هذا ؟ وآخر مرة جائت إلى هُنّا كانت بحالة سيئة |
Evet ve en son isteyeceğimiz şey milyarder süper kahraman ve eski bir kaçağın bir seks kulübünün kapısının kırarken yakalanması. | Open Subtitles | أجل، وآخر ما نريده أن يلقى القبض على ملياردير بطل بتهمة اقتحام نادٍ جنسي |
İdmana ilk önce gelir ve en son ayrılır. | Open Subtitles | إنه أول من يبدأ وآخر من يغادر |
ve en son teknoloji 3G bağlantılı 2 tane 4 megapiksel kamerası var, güncel mikrofon 32 gb bellek Wi-Fi, bluetooth, mini-usb ve tabii ki GPS ve şifrelenmiş. | Open Subtitles | وأحدث التقنيات الحديثة شبكة الجيل الثالث مع 4,2 ميجابكسل كامرات ومحدثه بمكبر صوت فلاش 32 جيجا بايت |
ve en son ama onlardan aşağı kalmayan şişko adamı kim unutabilir? | Open Subtitles | وأخيراً وليس آخراً من قد ينسى الرجل السمين؟ |
ve en son öyle bir şey varmış gibi hissettiğim zaman, şey, seninle BlueBell Apalooza'da beraber çaldığımız zamandı. | Open Subtitles | وآخر مرة شعرت فيها ان لدي حقا شيئا فنىّ انها آخر مرة أنا وانت عزفنا معا في مهرجان بلوبيل الموسيقيّ |
Evet, ve en son buraya geldiğimde Atticus ön tarafından çikolata yiyordu. | Open Subtitles | أجل وآخر مرة كنت هنا آتيكوس " كان يأكل قضيب شوكولاته " على صدرك الأمامي |
ve en son kontrol ettiğimde Birleşik Devletler Hükûmeti de kötünün iyilerindendi. | Open Subtitles | لكن "تالبوت" ليس رجلاً شريراً وآخر مرة فحصت الأمر الحكومة الأمريكية شرهم أقل |
Brahma... ve en son da Tanrı'ydı. | Open Subtitles | ابراهما... وآخر مرة كان الله. |
ve en son ihtiyacım olan şey, kör bir oğul. | Open Subtitles | وآخر ما أحتاجه هو إبناً فاقـد البصر |
ve en son duyduğumda da AMP'deydi. | Open Subtitles | وآخر ما سمعت أنّه كان بـ"ان-هاوس" و"أي.إم.بي". |
İnsanlar günlerce elleri kamyonetin üstünde kazanmak için bekliyorlardı ve en son kalan kazanacaktı. | Open Subtitles | التي أقيمت في وكالة (دودج) لبيع السيارات على الطريق 79 حيث يظل الناس واقفين هناك لأيام وأيديهم على الشاحنة وآخر من تظل يداه على الشاحنة، يفز بها |
...dikkate değer görüntülerin içinden, ilk defa yakalandılar, ve en son bilimsel keşifler. | Open Subtitles | تسرد من خلال الصور الرائعة، تم التقاطها للمرة الأولى، وأحدث الاكتشافات العلمية. |
Şimdi arabama bineceğim ve en son şunu duydum... Aramızda ANLAŞMA falan yok! | Open Subtitles | سأركب سيارتي الآن وأحدث معلوماتي، أن ليس بيننا اتفاقية! |