"ve endişe" - Translation from Turkish to Arabic

    • والقلق
        
    • و القلق
        
    • تفصيلا
        
    Evet, şimdi korku ve endişe yerini rahatlığa ve rahatlığa bıraktı. Open Subtitles صحيح, الآن بدلًا من الشعور بالخوف والقلق أشعر بالراحة و.. مرتاح
    Ve serotonini elbette depresyon ve endişe durumlarında duymuşsunuzdur. TED ولابدّ أنكم سمعتم بالسيروتونين، بطبيعة الحال في سياق أمراض مثل الاكتئاب والقلق.
    kaçma dürtüsü gelir. Asıl sorun, gerekmediği durumlarda korku ve endişe duymaya başlamaktır. TED تكمن المشكلة عند شعورنا بالخوف والقلق في حالات لا تستدعي ذلك.
    Bunun yanında yakınlarda yapılan bir Gallup anketi de katılımcıların bir önceki gün ne kadar sinir stres ve endişe yaşadıklarıyla alakalıydı. TED واستطلاع للرأي أجرته مؤسسة غالوب مؤخرا سئل فيه المشاركون عن مدى التوتر ، و القلق و الغضب الذي تعرضوا له في اليوم الماضي.
    Böyle yapmakla, o zamanlarda büyük bir sıkıntı ve endişe içinde olan bu ülkelere önemli miktarda uluslararası yardımın gideceği umulmuştu. TED و بذلك، كان من المتوقع أن يكون هناك موجة جارفة من المساعدة الدولية بمساعدة هذه البلدان التي تعاني من الكثير من المتاعب و القلق في هذا الوقت.
    Diğerleri beklenen biçimde tepki verdiği halde senin deneyimin daha belirgin ve endişe verici Aşk. Open Subtitles بينما واجه المختارون السابقون هذا الامر بطريقة مماثلة وأكثر عامية فانت تواجهه بشكل أكثر تفصيلا ً بمعنى آخر..
    ... senindeneyimindahabelirgin ve endişe verici... Open Subtitles فانت تواجهه بشكل أكثر تفصيلا ً
    Ben konuşurken rahat olmanızı istiyorum, çünkü korku ve endişe nedir biraz bilirim. TED أريدكم أن تشعروا بالراحة وأنا أقوم بذلك بإخباركم أني أعرف شيئًا عن الخوف والقلق.
    Tüm bunlara ilaveten kronik hastalıklarla mücadele edenler kaçınılmaz yalnızlık, tecrit, ve endişe ile de mücadele ediyorlar. TED بالإضافة لكلّ هذا، يتعاملون بطريقة لا يمكن تجنبها مع الوحدة والعزلة والقلق التي يجب أن يتعامل معها المرضى المزمنون.
    Söylentiler, durumunun ciddi olabileceği yönünde, bu da ülkesindeki insanlar için korku ve endişe yaratıyor. Open Subtitles الشائعات تشير بأنها حالتها ربما تكون خطيرة مما سبب الحيرة والقلق بين أفراد شعبها
    Grubun davranışlarında ciddi bir rahatsızlık ve endişe var. Open Subtitles سلوك المجموعه يشير الى الهياج والقلق الجدي
    Tüm o stres, baskı ve endişe hazırda bekliyor. Open Subtitles أشعر بمشاعر التوتر والقلق والإجهاد تحتدم بداخلي
    Çocuklar tacize uğradıklarında korku ve endişe yaşarlar. Open Subtitles عندما يُعتدى على الأطفال الصغار يمروا بتجربة الخوف والقلق.
    A.B.D. 'de rahatsızlıkların çoğu korku ve endişe bozuklukları ve düşünürseniz, aslında korku ve endişe son derece yararlı olan hayvani duygulardır. TED أكثر الاضطرابات النفسية في الولايات المتحدة هي الخوف واضطرابات القلق، وعندما تفكر بالأمر، الخوف والقلق هما في الحقيقة من أكثر مشاعر الحيوانات فائدة.
    Korku ve endişe tam da buna yol açıyor. Sizin--derinlemesine ele alis dedigimiz sekilde-- birsye odaklanmaniza sebep oluyor, dikkatinizin dağılmasına değil, TED وهذا ما يفعله الخوف والقلق يضعك في الحالة التي تسمى "معالجة العمق أولا" يجعلك تركز ولا تتشتت
    Hayır, ben yeni biriyle tanıştığımda panik ve endişe duyarım. Open Subtitles لا، ترى، عندما كنت أول اجتماع شخص ما... ... انها في الغالب حالة من الذعر والقلق وعلى قدر كبير من التعرق.
    Maura gibi güçlü bir kadının korku ve endişe tutsağında olduğunu görmek zor bir şey. Open Subtitles من الصعب رؤية امرأة قوية مثل (مورا)، كما تعلم.. عاجزة بسبب الخوف و القلق. إنه...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more