Bütün o filmleri internette ücretsiz yayınladık ve filmleri paylaşıp müziği farklı bir şekilde yansıtmak istedik. | TED | نشرنا كل تلك الأفلام بالمجان على الإنترنت أردنا مشاركة كل تلك الأفلام لإظهار الموسيقى بشكل مختلف. |
Ciddi sayıda kadın yapımcıya kendi filmlerini çekme şansı vereceğiz ve filmleri onları izlemek isteyen seyirciye ulaştıracağız. | TED | سنعطي الكثير من صانعات الأفلام الفرصة كي يصنعوا أفلامهم وسنوصلهم إلى الجماهير التي تريدهم. |
Ben'in tüm uğraşlarına rağmen, Samantha kesin bir şekilde aile üyelerini davranışlarını, kitapları ve filmleri birden 10'a kadar olan ölçekte derecelendirmeyi reddediyordu. | Open Subtitles | بالرغم من جهود بن, سمانثا بشكل دائم ترفض تقدير الأفلام, الكتب و سلوك أفراد عائلته |
Daha kolay yolculuk yapma ve filmleri alt yazısız izlemenin yanı sıra, iki veya daha fazla dil bilmek beyninizin tek dil bilen arkadaşlarınızın beyninden daha farklı görünüp, daha farklı çalıştığı anlamına gelir. | TED | وبالإضافة إلى وجود وقت أسهل للسفر أو مشاهدة الأفلام دون ترجمة معرفة لغتين أو أكثر يعني أنّ دماغك ربما ينظر ويعمل بشكلٍ مختلف عن أدمغة أصدقائك أحاديّ اللغة |
Şey, patlamış mısır ve filmleri sevmediğimden değil... | Open Subtitles | ليس لأنني لا أحب الأفلام والفشار |
Açtım ve filmleri içindeydi. | Open Subtitles | قمت بفتحها... وتلك الأفلام كانت بداخلها |
Kitap okumayı ve filmleri severim. | Open Subtitles | القراءة الأفلام |