Sürenim transfonksiyon çok gizemli ve güçlü bir alettir... ve? | Open Subtitles | محول متسلسلة ماوراء البعد جهاز غامض وقوي جدا و ماذا ؟ |
Sürenim Transfonksiyon çok gizemli ve güçlü bir alettir. | Open Subtitles | محول متسلسلة ماوراء البعد جهاز غامض وقوي للغايه |
Siz yakışıklı ve güçlü bir adamsınız. | Open Subtitles | حسنا يا سيدي انت لست وسيم فقط لكن صعب المراس كذلك |
Birtanya, tek bir Geass ile savaşılamayacak kadar büyük ve güçlü bir düşman. | Open Subtitles | بريطانيا كبيرة جداً و قوية لكي يحاربها واحد فقط يمتلك قوة جيس |
Başımızın çaresine kendimiz bakarız o zaman. Daha iyi ve güçlü bir şekilde. | Open Subtitles | إذن سوف نتحرّك لوحدنا، ذلك أفضل و أقوى |
Bu, sistemi oldukça kolay kullanılabilir ve güçlü bir sistem yapıyor. | TED | وهذا يجعل منه نظاماً رائعاً وقوياً للاستخدام. |
Bu, Batı tıbbını farklı ve güçlü bir yola sokacaktı. | Open Subtitles | ستقدم علماً غربياً في الطب علي نهج مميز و قوي |
Ben bir psişiğim muhteşem ve güçlü bir psişiğim bu güç ki ilk kez tanık olanlarda korkuyla karışık saygıya neden oluyor. | Open Subtitles | أنا وسيط روحاني، وسيط روحاني عظيم وقوي وقواي تتسبب بالخوف والدهشة لمن يختبرونها أول مرة |
Diğer taraftan Allosaurus, hızlı ve güçlü bir tuzak avcısıdır. | Open Subtitles | الأولونوصور من جانب آخر صائدٌ مترصّد سريع وقوي |
İyi olacaksın tatlım. Bak nasıl da kalın ve güçlü bir çelik halat. | Open Subtitles | ستكونين بخير عزيزتي ، انظري كم سميك وقوي هذا السلك المعدني |
Kraliçe Elizabeth Fransa daki gücünü artırmak istiyor, soylu ve güçlü bir aile ile ittifak yapmak istiyor. | Open Subtitles | الملكه اليزابيث تريد شيء قوي في فرنسا حلف مع سيد نبيل وقوي وباسم مشهور |
Siz yakışıklı ve güçlü bir adamsınız. Sizin saygın bir adam olduğunuzu... | Open Subtitles | حسنا يا سيدي انت لست وسيم فقط لكن صعب المراس كذلك |
Birtanya, tek bir Geass ile savaşılamayacak kadar büyük ve güçlü bir düşman. | Open Subtitles | بريطانيا كبيرة جداً و قوية لكي يحاربها واحد فقط يمتلك قوة جيس |
Metal uranyumun radyoaktiflik denen, alışık olunmayan ve güçlü bir enerji yaydığı gösterildi. | Open Subtitles | اكتشف أن معدن اليورانيوم تنبعث منه طاقة غريبة و قوية سمي ذلك بالنشاط الإشعاعي |
Neredeyse bütün diplomasını kaybediyordu ama bana sizin büyük ve güçlü bir şirkette çalıştığınız söylendi. | Open Subtitles | لقد كاد يخسر وظيفته لكنّي علمتُ أنك تعمل في شركة واسعة و قوية |
Daha genç ve güçlü bir federal ajan bulabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إيجاد عميل فدرالي أصغر و أقوى |
'Bağlanmış durumdasın ve kendinden çok daha 'yüce ve güçlü bir şeyin ellerindesin. | Open Subtitles | "لقد تسحبتي... "و في يدكِ "شيئ أكبر و أقوى من نفسك |
'Bağlanmış durumdasın ve kendinden çok daha 'yüce ve güçlü bir şeyin ellerindesin. | Open Subtitles | "لقد تسحبتي... "و في يدكِ "شيئ أكبر و أقوى من نفسك |
Ruhunda büyük ve güçlü bir savaşçının yaşadığını biliyordum. | Open Subtitles | عرِفت أن مقاتل عظيماً وقوياً يكمن فى روحك |
Gerçek ve güçlü bir şey senin hayatına girdi ve sen bir şans vermedin. | Open Subtitles | أتعلمين, أمر حقيقي و قوي جاء إلى حياتك و لم تعطيه فرصة ابداً |