Yetenekler ve güvenlik ve sağlık konusunda konuşmada gerçekten iyiyiz, karakter hakkında konuşmada gerçekten kötüyüz. | TED | نحن بارعون في الحديث عن المهارات والسلامة والصحة، ولكننا فاشلون في الحديث عن سمات الشخصية. |
Ama ondan ısınmak ve güvenlik için faydalandıkları, silah olarak kullandıkları ve böylece yaşamlarını değiştirdikleri bir an gelmiş olmalı. | Open Subtitles | لكن, كان هناك لحظة ما عندما استطاعوا تسخيرها من اجل الدفء, والسلامة, واستخدامها كأداة وبعدها, تغيرت حياتهم |
Aslında bayağı şaşırdım, çünkü ikimiz de gizlilk ve güvenlik sektöründe çalışıyoruz. | TED | حقيقةً، تفاجأت نوعاً ما، لأنّ كلينا يعمل في مجال الخصوصيّة والأمن. |
Kendini yırtma Sağlık ve güvenlik. | Open Subtitles | لاتتغوط على نفسك يا منظمة الأمن و السلامة ,نيل لا يمكنه فعل ذلك بسبب ذراعه |
Avları artık açık arazide ve güvenlik için toplanmışlar. | Open Subtitles | باتت طرائدهم الآن في العراء مجتمعون معاً لأجل سلامتهم |
O daireye hiç girmediğini iddia ediyor. Sadece abisini binaya kadar takip ettiğini söylüyor ve güvenlik görüntüleri de anlattıklarını doğruluyor. | Open Subtitles | يدعي أنه لم يدخل الشُقَّة قط، بل تبع أخاه للمبنى، والمراقبة الأمنية توثّق ادّعاءه. |
Pardon yanlış oldu, gözetleme ve güvenlik teknisyenlerinin. | Open Subtitles | هذا معرض للمتنصتين عفوا... معرض لفنيين المراقبة و الأمن |
Sağlık ve güvenlik biriminden birisi daha önce uyarılarda bulunmuş. | Open Subtitles | شخص ما في الصحه والسلامة أعطاه شهادة للسلامة والأمان |
Tanrım, İnanamıyorum. Poliste sana sağlık ve güvenlik öğretmediler mi? | Open Subtitles | رباه، لست مصدّق، ألم يعلموكِ قواعد الصحة والسلامة في الشرطة ؟ |
Sağlık ve güvenlik kuralları hala bu bölgelere ulaşmadı. | Open Subtitles | ولكنَّ إنظمة الصحة والسلامة لم تصل لحد الان الى هذه المناطق. |
Barış ve güvenlik için gerekli yapıları oluşturmak zorundaydılar. | TED | وكان عليهم أن بناء هياكل للسلام والأمن. |
Lionel'in başbakanın yeğeni olduğunu ve güvenlik eğitimi almak için yazı burada geçirdiğini biliyorum. | Open Subtitles | وأنه قد جاء لقضاء فترة الصيف هنا لأنه يريد أن يتعلم قواعد الحماية والأمن |
Sağlık ve güvenlik için. Maalesef çok gizli. | Open Subtitles | أداة سرية من طرف وزارة الصحة و السلامة |
Sağlık ve güvenlik kâbusu gibi. | Open Subtitles | هذا كابوس متعلق بالصحة و السلامة |
Avları artık açık arazide ve güvenlik için toplanmışlar. | Open Subtitles | باتت طرائدهم الآن في العراء مجتمعون معاً لأجل سلامتهم |
O daireye hiç girmediğini iddia ediyor. Sadece abisini binaya kadar takip ettiğini söylüyor ve güvenlik görüntüleri de anlattıklarını doğruluyor. | Open Subtitles | يدعي أنه لم يدخل الشُقَّة قط، بل تبع أخاه للمبنى، والمراقبة الأمنية توثّق ادّعاءه. |
Benden huzur ve güvenlik istediler. | Open Subtitles | إنهم يريدون السلام و الأمن الذي أحمله |
Yani, gizlilik ve güvenlik sağlayan, ev olmayan bir yer arıyoruz. | Open Subtitles | فيه الخصوصية والأمان. حسنا, سوف أجلب القائمة والخريطة لنبدأ البحث معا |
Dünyanin dört bir yanindan hükümetler ve güvenlik güçleri bu kaçirmalarin arkasindaki insani bulmak üzere çalisiyor. | Open Subtitles | كما تعلم، فالحكومات والاجهزة الامنية على مستوى العالم... . تتكاتف سويًا لتكتشف المسئول عن تلك الاختطافات |
Yani bir çok ışık, alarm, ve güvenlik kameraları takmak istemezler. | Open Subtitles | يميلون الى عدم وضع قفل وانذارات وكاميرات امنية |
Dün öğleden sonrasının Lafeyatte Field'daki radar ve güvenlik görüntüsünü çıkardık. | Open Subtitles | لقد قمنا بسحب صور الرادار و كاميرات المراقبه من حقل لافاييتى من ظهر الأمس |
Lütfen polis ve güvenlik görevlilerinin talimatlarına uyun. | Open Subtitles | رجاء نفذوا كل تعليمات القوى الأمنية و ضباط الأمن |
Yeniden görev başındasınız ve güvenlik yetkinizi yükseltiyorum. | Open Subtitles | سوف تعودين الى وظيفتك وسوف اقوم بترقية تصريحك الامني |