"ve gelecekte" - Translation from Turkish to Arabic

    • في المستقبل
        
    • وفي المستقبل
        
    Umuyorum ki bu tür sanat sezgi ve gelecekte onu yapay zekâya nasıl uygulayacağımızla ilgili farklı düşünmemize yardımcı olacaktır. TED أملي أن هذا النوع من الفن سيساعدنا أن نفكر باختلاف في حدسنا وكيف نطبق هذا على الذكاء اصطناعي في المستقبل.
    ve gelecekte hayalini kurduğun o küçük kıza sahip olabiliriz. Open Subtitles و ستنجبين تلك الفتاة الصغيرة التي تحلمين بها في المستقبل
    Kendimizi dış etmenlerde kurtarmalıyız ve gelecekte bizi birleştircek gerçege tekrar bağlanmalıyız. Open Subtitles يجب أن نحرر انفسنا من الغرباء ونعيد الحقيقة التي وحدتنا في المستقبل
    Onu tamamen seviyorum; değişimden önce, şimdi ve gelecekte. TED أحبه بشدّة؛ قبل التحوّل والأن وفي المستقبل.
    ve gelecekte göktaşları insanlara Dünya'dan ayrılmalarına ve de galakside koloniler kurmalarına yardımcı olabilirler. Open Subtitles وفي المستقبل قد تساعد الكويكبات البشر من الهرب من الأرض واستعمار المجرّة
    Dondurucularda kendi kalp hücrelerinizi, kas hücrelerinizi ve sinir hücrelerinizi saklayacaksınız ve gelecekte ihtiyacınız olduğunda kullanabileceksiniz. TED حفظ خلايا قلبك في الثلاجة، وكذلك الألياف العضلية و الخلايا العصبية لاستعمالها في المستقبل حين تحتاجها.
    Bu yönde yapılacak diğer araştırmalara kapıyı açtığımızı umuyoruz ve gelecekte arazinin bilinmeyen diğer bölümlerinin haritası çıkarılacaktır. TED نتمنى أن نفتح الباب لمزيد من الأبحاث في هذا الاتجاه، ليتم رسم التضاريس المجهولة المتبقية في المستقبل.
    Geçmişte patlamalar olmuştur ve gelecekte de patlamalar olacaktır. TED و كان هنالك انفجارات في الماضي , و سيكون هناك انفجارت في المستقبل
    Geçmişi değil şu anı yaşa ve gelecekte aynı hataları tekrarlama. TED لا تعيشوا في الماضي، بل عيشوا الحاضر، ولا ترتكبوا نفس الأخطاء في المستقبل.
    Cevherler, prensiplerdi. Bir kenara yazıyordum ki hatırlayabileyim ve gelecekte faydalanabileyim. TED وثمار ذلك تمثلت في بعض المبادئ التي قمت بتدوينها لكي أتمكن من تذكرها لكي تساعدني في المستقبل.
    Her şeyden önce, dünyada bugün gerçekte neler olup bittiğini konuşmamız gerek ve gelecekte neler olabileceğini de. TED الأهم من ذلك كله، نحن بحاجة للحديث عما يحدث بالعالم اليوم، وما يمكن أن يحدث في المستقبل.
    Yani, bu konuşma birşeyleri nasıl yaptığımız ve gelecekte birşeyleri nasıl yapacağımızla ilgili olacak. TED إذن، هذه المحادثة ستدور حول كيفية صناعة الأشياء وما هي الطرق الجديدة التي سنصنع بها الأشياء في المستقبل.
    ve gelecekte enerjiyi kaynaklardan elde edemeyeceğiz, bunu iyi biliyoruz. TED والطريقة التي سننتج بها الطاقة في المستقبل ليست من الموارد، إنها حقاً من المعرفة.
    Artık birleştik ve gelecekte de birlikte olucaz Open Subtitles نحن الآن متحدون، وسنكون هكذا دائماً في المستقبل
    Diğer uçtan da çıkabilir ve gelecekte olabilirim. Open Subtitles فسأخرج من النهاية الأخرى فأجد نفسي في المستقبل
    Seninle olan aşkımızı kimseyle paylaşmadım, ve gelecekte de paylaşmayacağım. Open Subtitles نهائيا لم أشارك أحد حبي ولا سأفعلها في المستقبل
    14,000 dönüm şimdi ve gelecekte mallarımızı rahatça gönderme hürriyeti için. Open Subtitles أربعة عشر ألف فدان؟ حرية نقل منتجاتنا كما نرغب حالياً وفي المستقبل
    Ve biliyor musunuz? Biz insanlar şimdi ve gelecekte, dışarı çıkıp sadece tapirleri değil, diğer bütün güzel türleri de görerek, fayda sağladığımız bir dünyada yaşamayı hak ediyoruz. TED وكما تعلمون؟ نحن كبشر نستحق أن نعيش في عالم حيث نستطيع أن نرى ونستفيد من ليس فقط التابير ولكن من كل السلالات الأخرى الجميلة، حاليا وفي المستقبل.
    Yapabilirim, yapacağım ve gelecekte yapmış olacağım. Open Subtitles يجب، وأستطيع، وفي المستقبل سينتهي
    Benim yanımda olduğun için teşekkür ederim şimdi ve gelecekte. Open Subtitles شكراً لوجودك معي والآن وفي المستقبل
    ve gelecekte de bu kargaşa tekrar geri dönecek. Open Subtitles وفي المستقبل ستعود تلك الفوضى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more