"ve hayatımı" - Translation from Turkish to Arabic

• وحياتي
• والأتريين أستمرو
• وبحياتي
• والأتريين استمرو

Neden böyle bir kadın için yeteneğimi, atımı ve hayatımı boşa harcıyorum ki?
لماذا ينبغي أن أهدر موهبتي وحصاني وحياتي على امرأة ؟

Karşılığında benim sağlığımı ve hayatımı veriyorum Bir insana sıkıntı verebilecek her türlü sıkıntı, felaket hastalık ve acıyı alçak gönüllülükle kabul edeceğim.
اعرض لك في المقابل صحتي وحياتي وأتقبل بكل رضا كل العوائق والكوارث والأمراض والآلام التي تصيب البشر

Önce, kendimi ve hayatımı ölçmek için bağımlı olduğum zaman kavramının yokluğuyla sarsıldım.
أندهشت أولا من عدم وجود الوقت، بعد أن اعتمدت عليه تماما حتى كمقياسً لنفسي وحياتي.

Ben ırkımı ve hayatımı kurtaran kızı canım pahasına korumaya çalışırken...
لكن البشريين والأتريين أستمرو بأحتقار بعضهم الأخر بينما أنا أحارب لحماية بني جنسي والفتاة

Burada bayiimi ve hayatımı iyi yürüttüm.
ولقد امضيت وقتا رائعاً هنا في متجري وبحياتي

Ben ırkımı ve hayatımı kurtaran kızı canım pahasına korumaya çalışırken...
لكن البشريين والأتريين استمرو بأحتقار بعضهم الاخر

Çünkü o kelimeleri kim yazdıysa özgürlüğümü ve hayatımı alacaktı
لأن من قام بكتابة ذلك التهام تقريبًا كان على وشك سلبي حريّتي وحياتي

Evet, bütün kanıtları ve hayatımı yok edip hepsini yakmak!
أجل، أتخلص من كل الأدلة وحياتي وأحرق كل شئ

Bu ülkeye geldiğimde, ailemi ve hayatımı geride bıraktım.
عندما اتيت لهذا البلد عندها تركت عائلتي وحياتي

Ama kariyerimi ve hayatımı senin için tehlikeye attığımı biliyorum.
ولكن ما أعرفه هو إني وضعت مهنتي وحياتي عالمحك من أجلكِ

Ailemi kurtarmak için kariyerimi ve hayatımı riske attım bir yıl sonra beni terk ettiler.
لقد خاطرت بمهنتي وحياتي لإنقاذ عائلتي ثم رحلوا وتركوني بعد عام

Kariyerimi ve hayatımı riske atmadan önce de güvendiğim kadın hakkında bazı şeyler bilmek isterim.
وقبل أن أخاطر بمهنتي وحياتي أود أن أعرف القليل عن المرأة التي اثق بها

paramı, Soubeyran servetini ve hayatımı verebilirim.
المزرعة والمال وثروة العائلة ... وحياتي كلها

Zamanımı ve hayatımı nasıl yaşayacağıma benim karar vereceğimi konuştuğumuzu sanıyordum.
أتعلم، إعتقدت بأنّنا تناقشنا بأني أنا من سيقرر... كيف أقضي وقتي وحياتي...

Hafızamı ve hayatımı kaybettiğimden beri kendimce sağlam şeylere tutunmaya çalıştım.
منذ فقدت ذاكرتي وحياتي... أحاول التعلق بالأمور الثابتة

Kariyerimi ve hayatımı büyük riske atıyorum.
إنني أعرض مستقبلي المهني وحياتي للخطر

Ben ırkımı ve hayatımı kurtaran kızı canım pahasına korumaya çalışırken...
لكن البشر والأتريين أستمرو بـــأحتقار بعضهم الآخر

Ben ırkımı ve hayatımı kurtaran kızı canım pahasına korumaya çalışırken...
لكن البشر والأتريين أستمرو بأحتقار بعضهم الآخر

Sana bolca teşekkür ve hayatımı borçluyum.
انا مدين لك بكومة من الشكر وبحياتي جيد.

Ben ırkımı ve hayatımı kurtaran kızı canım pahasına korumaya çalışırken...
لكن البشر والأتريين استمرو بأحتقار بعضهم الآخر