"ve hayatımın" - Translation from Turkish to Arabic

    • حياتي
        
    Yaptığı tek şey, beni şişmanlatmak ve hayatımın bir yılını mahvetmek oldu. Open Subtitles .. ماذا سيفعل لي سوى جعلي سمينة وينغّص عليّ حياتي بأكملها ؟
    ve hayatımın son 15 senesinde ucuz bir kilise kıyafeti giyip Tanrı'yı bulmak adına her önüme gelen siki ağzıma almadığım için üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة أنني لم أمضى آخر 15 عاما من حياتي في لعك كل قضيب أمامي مرتدية ثوب جنسي رخيص وأدعي بأني وجدت الله
    N'olur arkanı dön ve hayatımın en güzel anına ortak ol. Open Subtitles أتوسل إلك أن تلتفتي للخلف وتجربي معي أعظم لحظة في حياتي
    ve hayatımın geri kalanını senin gizemini çözmeye çalışarak geçirmek istiyorum. Open Subtitles وغموضكِ هُو الأمر الوحيد الذي أريد أن أقضي حياتي في إستكشافه.
    ve hayatımın ne kadar dengesiz olduğunu farkettim. TED وأنا أدرك أن حياتي خاليه تماما من التوازن.
    ve hayatımın öyle geçeceğinden emindim. TED و كنت على يقين من ماذا ستكون عليه حياتي
    Hayatımda ilk kez özgür, bağımsız ve hayatımın kontrolünün tamamen elimde olduğunu hissettim. TED لآول مرة فى حياتي، شعرتُ بالحرية والاستقلالية، والسيطرة التامة على حياتي.
    Evet daha fazla tasarruf yapabilirdim ve hayatımın son 30 yılını veya biraz daha geriyi kurcalarsanız birden fazla kez ahmakça finansal işler yaptığımı görürsünüz. TED أنا أعرف أنه كان بإمكاني ادخار المزيد، إن كنت ستنبش حياتي خلال ال30 سنة الأخيرة، ستجد أنني اقترفت أكثر من حماقة مالية.
    İş ve hayatımın tekdüzeliğini bırakıp bu hastalık ve şifa dolu ıssız adada kardeşime kavuştum. TED وتركتُ عجلة حياتي وعملي المكررة للإنضمام إلى أختي في تلك الجزيرة المنعزلة من المرض والشفاء.
    Birdenbire takside, insanlar bir doktorun ya da marangozun ne kadar faydalı olduğunu işaret ettiğinde... ...ve hayatımın bu kadar faydasız oluşunun gözümü korkutmamasın söyledi. Open Subtitles في سيارة الأجرة، أخبرتني أمي ألا انزعج. عندما يشيد الناس بأهمية الطبيب والنجار.. وعن عدم جدوى حياتي.
    Ve bu evde yalnız olmanın ve hayatımın sensiz olmasının nasıl bir şey olduğunu anladım. Open Subtitles وعلمت ماهو شعور أن أكون وحيده في المنزل أن لا أجدك في حياتي
    Sadece şunu söylemek istiyorum, onu sevdim ve hayatımın geri kalanında hep özleyeceğim. Open Subtitles فلنقل أنني أحببتها وحسب وسأفتقدها لبقية حياتي
    Bütün dünyam ve içindeki insanlar ve hayatımın içinde olanlar zorla üzerime geliyorlar ve ben bunu engellemek için çok güçsüzüm. Open Subtitles . . وكلّ الناس فيه الضعف وفقدان القوة في حياتي كان يوقفه
    Benim de bir haftam kalsaydı ve hayatımın anlamsız bir onay görme çabasından ibaret olduğunu anlasaydım ben de üzülürdüm. Open Subtitles لم أنت منزعجة بشأن هذا إذا إكتشفت أنة لدي إسبوع للعيش وأدركت أن كامل حياتي كانت
    Annem buna, ben doğduğumda başladı... ve hayatımın burada olmayan bir yılı yok. Open Subtitles أمي بدأت في هذا من أجلي عندما ولدت و لا يوجد سنة في حياتي غير مدونة هنا
    Neyse, evde kalmayı ve hayatımın bu dönemini seviyorum. Open Subtitles وعلى أية حال أنا أحبّ البقاء في الداخل وأنا أحبّ هذا الوقت في حياتي لماذا يجب أن أدافع عن نفسي؟
    Birine kalbimi açtım ve hayatımın en güzel günlerini yaşadım. Open Subtitles لقد تركت شخص ما وقد قضيت وقتا ممتعا جدا في حياتي
    İşte o an kendimi kaybettim ve hayatımın hatasını yaptım. Open Subtitles وهنا عندما فقدت أعصابي وارتكبت أكبر خطأ في حياتي
    ve hayatımın diğer bölümlerine rağmen hiçbir ilişkim yeterince iyi değildi ta ki... Open Subtitles و يخفي كلّ الفصول الأخرى في حياتي ... لاأحدكَانَأبداًتماماً كبير بما فيه الكفاية
    Olası bir karışıklığı engellemek adına, seni sevdiğimi ve hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istediğimi söylemek istiyorum. Open Subtitles لتفادي التشويش في المستقبل، أنا أحبك وأريد أن أقضي بقيّة حياتي معك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more