Hayır, çünkü, biliyorsun, Maria, korkularına .ve hayatın getirdiği şüphelere rağmen.... | Open Subtitles | لا ، لأن ماريا رغم كل الخوف والشك بان الحياة جيدة |
Bu herif, içinde nefret olan ve hayatın kendisini kandırdığını düşünen biri. | Open Subtitles | هذا هو شخص مع والحقد ، شخص يشعر خدع من قبل الحياة. |
Çok tatlı, mutlu ve hayatın çok güzel olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | لطيف جدا و سعيد و تعتقد بأن الحياة ستصبح رائعة. |
Her ne kadar senin burada kalmanı, buraya ait olmanı istesem de biliyorum ki, işin ve hayatın bir şekilde seni geri alacak. | Open Subtitles | وبقدر ما أحببت أن تبقى وتكون جزء منها أعلم أن عملك وحياتك |
Günde 12, 15 saat ekrana yapışıp kalmak yerine, yeni ailemizle bu küçük maceralara atılıyor ve aynı zamanda da video çekiyordum ve bu, sanat ve hayatın bir çeşit ortak beslenmesiydi. | TED | بدلاً من قضاء 12 إلى 15 ساعة يوميًا ووجهي ملتصق بشاشة، كنت أخوض هذه المغامرات الصغيرة مع عائلتنا الجديدة وألتقط الفيديو على طول الطريق، وكان ذلك نوعاً من التعايش بين الفن والحياة. |
Ona dün gece gördüğü şeyi yanlış anladığını söylerim ve hayatın bağışlanır. | Open Subtitles | سأخبره بأنه أساء فهم ما حدث البارحة و حياتك ستنقذ |
Sanırım bu basit bir fikir. ve hayatın bütün alanlarında uygulanabilir. | TED | أعتقد انه مفهوم بسيط يمكن تطبيقه في جميع مجالات الحياة |
Kim olduğumuzu ve hayatın bizi nasıl şekillendirdiğini bildiğimiz için, hayatlarımıza girmiş olabilecek erkelerin bizi engelleyeceklerini artık görebiliyorduk. | TED | بعد أن علمنا من نكون وكيف شكلتنا الحياة يمكننا ان نرى الاّن ان الرجال الذين جاءوا الى حياتنا أصابونا بالاحباط. |
Evrenimizin atalarımızın düşündüğünden çok daha büyük olduğunu ve hayatın, aksi taktirde ölü olacak bir evrende ufacık ve belli belirsiz bir sapma olduğunu keşfettik. | TED | لقد اكتشفنا أن كوننا أعظم بكثير مما تصوره أسلافنا وأن الحياة تبدو وكأنها اضطراب صغير غير محسوس على كون ميت. |
Değiller, hatta aynı amacın iki yüzüdürler: hayatı anlamak, korumak ve hayatın ilerlemesini sağlamak. | TED | لا، إنها في الواقع وجهين لنفس الهدف: فهي لفهم وصيانة وتحسين الحياة في المستقبل. |
Bu öğrendiğim bir ders, ve hayatın genelinde geçerli olan bir ders: Bir deneyimin süresi onun etkisine eş değer değildir. | TED | وبالتالي هذا درس قد تعلّمتُه، إنه الدرس الذي ينطبق على الحياة بشكل عام: مدّة التجربة لا تعادل التأثير. |
Ruhunuz sizin bu parçanızdır ve hayatın anlamını özlüyor, bu hayatından ötesindeki bir şeyi arıyor. | TED | روحك هي ذلك الجزء منك الذي يتوق لأن يكون له معنى في هذه الحياة والذي يسعى لشيء وراء هذه الحياة. |
Söğüt ağacından bir dizi çember oluşturuluyor. Doğal dünyanın oluşma aşamalarını ve hayatın güzelliklerini göstermek için bir zincir oluşturuluyor. | TED | سلسلة من الأطواق تُصنع من خشب الصفصاف ويتم توصيلهم معاً لخلق تشكيلات من العالم الطبيعي، لتظهر مظاهر جمال الحياة المتعددة. |
"Moby Dick’in" birçok sayfası arasında, Melville okuyucularını bilinmeyene sıçramaya ve “hayatın anlaşılmaz şekli” arayışına katılmaya davet ediyor. | TED | عبر صفحات "موبي ديك"، يدعو ميلفيل قرّاءه للقفز إلى المجهول، للانضمام إليه في صيد "شبح الحياة الذي لا يدرك". |
ve hayatın her alanından tuhaf tiplerin olduğunu öğrendim. | TED | ولقد تعلمت أن هناك الكثير من المجانين في كل مناحي الحياة. |
Aynı zamanda neo-biyolojik tasarım da var; hayatı ve hayatın süreçlerini hep daha fazla endüstrinin bir parçası haline getirmek için kullandığımız. | TED | هذا هو تصميم بيولوجي جديد، حيث نقوم باستخدام الحياة نفسها أكثر وأكثر وعمليات الحياة لتصبح جزء من صناعتنا. |
Kurtardığın hayatlar değil, senin hayatın umurumda ve hayatın gerçeklikten uzaklaşıyor. | Open Subtitles | أنا لا أبالي بالحيوات التي تنقذها بل أبالي بحياتك أنت وحياتك بدأت تنفصل رويداً عن الواقع |
Herhangi bir yaralanma olsun , ve hayatın tehlikede olabilir . | Open Subtitles | أنتِ تصابين بسهولة وحياتك قد تكون في خطر |
Ama seni o çılgın makineyle gördüm ve hayatın burada. | Open Subtitles | لكنني رأيتك مع تلك الآلة الغريبة، وحياتك هنا. |
Dirilmenin ve hayatın kendisi. | Open Subtitles | إنه يمثل العودة إلى الحياة والحياة بنفسها آمين |
Dargınlığın kendisini hayata döndürdüğünü ama dargınlığın geçtiğini ve hayatın devam ettiğini söyledi. | Open Subtitles | الغضب أعادها للحياة مجدداً لكن الغضب قد انتهى والحياة مستمرة |
Sıkı yönetimi altında işin ve hayatın hükümdarlığın insafına kalmış durumda. | Open Subtitles | بموجب القوانين العسكرية .. عملك و حياتك تحت رحمة التاج |