"ve hayatta" - Translation from Turkish to Arabic

    • والحياة
        
    • قيد الحياة و
        
    • وعلى قيد الحياة
        
    • وحيّة
        
    • وهو حيّ
        
    • للبقاء
        
    Büyüklük, Yol'da ve hayatta bulunur. Open Subtitles تلتزم العظمة في الطريق والحياة
    Isınmanı karnının doymasını ve hayatta kalmanı sağladı sonuçta. Open Subtitles بعدما وفّر لك الدفئ والطعام والحياة.
    Tüm kaçırdığı şeyleri görüyor ve hayret ediyorum ve hayatta olduğunu umut ediyorum ve aptal, çılgın bir mucize sayesinde bir gün buraya gelir ve bizimle beraber bunları görür diye düşünüyorum. Open Subtitles أن أرى و أتعجب من كل الأمور التي غاب عنها و أبقى على أمل أنه لازال على قيد الحياة و ذلك سيحصل, بمعجزة مجنونة و غبية
    Böyle bir dünyada yaşarken senin gibi bir babaya ihtiyacı var. Yanında ve hayatta olan bir babaya. Open Subtitles إنه يترعرع في عالم حيث يحتاج لأب مثلك حوله، وعلى قيد الحياة
    Yakında ve hayatta. Open Subtitles إنها قريبة وحيّة.
    Ben Jack Bauer. Cheng Zhi elimde ve hayatta. Open Subtitles "هذا (جاك باور)، قبضت على (تشانغ تزي)، وهو حيّ."
    Bölünür, yarışır, ve hayatta kalır. TED إنها تنقسم، إنها تتنافس إنها تناضل للبقاء.
    "Clyde Oberholt iş dünyasında ve hayatta hafife alınmaması gereken biri." Çok seksi. Open Subtitles "كلايد أوبرهولت) قوة يحسب) لها حساب في الأعمال والحياة". مثير.
    İş ve hayatta ortağı olan. Open Subtitles في العمل والحياة
    Tevrat ve hayatta kalma güdüsü. Open Subtitles والحياة
    Kardeşimi korumak ve hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yaptım. Open Subtitles فعلت ما كان يتوجب علي فعله من أجل البقاء على قيد الحياة و حماية أخي الصغير
    Kızım sağlıklı ve hayatta. Open Subtitles ولكنها على قيد الحياة و معافاة,
    Böyle bir dünyada yaşarken senin gibi bir babaya ihtiyacı var. Yanında ve hayatta olan bir babaya. Open Subtitles إنه يترعرع في عالم حيث يحتاج لأب مثلك حوله، وعلى قيد الحياة
    Fakir olmayı ve hayatta kalmayı tercih ederim. Open Subtitles أفضل أن أكون فقيراً وعلى قيد الحياة
    Kendine dikkat et. ve hayatta kal. Open Subtitles ابقي سالمة وعلى قيد الحياة
    Yakında ve hayatta. Open Subtitles إنها قريبة وحيّة.
    Tekrarlıyorum. Cheng elimde ve hayatta. Open Subtitles "أكرر، قبضتُ على (تشانغ)، وهو حيّ."
    3 buçuk ay erken doğmuş ve hayatta kalmak için müthiş bir mücadele vermiş. TED فقد ولد 3 أشهر ونصف سابق لأوانه، وقد كانت بالفعل معركة مدهشة خاضها للبقاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more