"ve her şeyin" - Translation from Turkish to Arabic

    • وكل شيء
        
    • وَفِي
        
    • أن كل شئ
        
    • الَّذِي عَلَى
        
    Ve yaşamın, evrenin ve her şeyin nihai sorusunun yanıtı, kesinlikle 42'dir. TED والإجابة على السؤال المطلق حول الحياة والكون وكل شيء هو بالتأكيد 42.
    Ama ona, devrim konusunda ne düşündüğünü sorarsanız devrim olmadığını ve her şeyin eskisi gibi olacağını söyleyecektir. Open Subtitles ولكن إذا سألته عن رأيه في الثورة، سيقول لك إنه لا توجد أية ثورة، وكل شيء سيعود كما كان يا لها من مصيبة كبيرة
    Ona parayı bıraktığımızı ve her şeyin yolunda gittiğini söyle. Open Subtitles فقط أخبره.. أخبره أنـّنا قمنا بالتبادل، وكل شيء..
    ...bir vaftiz, bir Tanrı ve her şeye vakıf ve her şeyin sahibi her şeyin üzerindeki Babamız. Open Subtitles رَبٌّ وَاحِدٌ، مَعْمُودِيَّةٌ وَاحِدَةٌ الَّذِي عَلَى الْكُلِّ وَبِالْكُلِّ وَفِي كُلِّكُمْ
    ve her şeyin eskisi gibi olduğunu düşünüyorum. Orada öylece duruyorum. Open Subtitles وأتخيل أن كل شئ كما كان من قبل أقف هناك هكذا
    Sistemin içindesin ve her şeyin var. Open Subtitles أصبحت هويّاتُكم موجودة داخل النظام ، وكل شيء
    Hoş olacağını ve her şeyin yolunda gideceğini sandın. Open Subtitles هل بإمكانكِ أن تصبحي لطيفة وكل شيء سيصبح أفضل
    İstediğim, sadece bu işi atlatmak ve her şeyin normale dönmesini sağlamak. Open Subtitles أنا أريد تخطي هذا فقط وكل شيء يعود لطبيعته
    Kendi hayalleriniz, en iyi haliniz, bir gün tanınacağınızı bilmek, yetenekleriniz ve her şeyin aniden dünyada görünürlük kazanacağıdır. Open Subtitles أحلامك الخاصة ، أعلى التطلعات الخاصة في يوم ما تجد نفسك معروف بموهبتك . وكل شيء فجأة تصبح ملاحظاً من العالم
    Kötü bir şey olduğunu düşünüyordum ama yine de bir gün geri dönmesini ve her şeyin yoluna girmesini umuyordum. Open Subtitles عرفت أن شيئاً حدث فقط بقيت آمل أن يوماً ما سيدخل من الباب وكل شيء سيكون بخير
    Ben daha çok, ayakkabılarımızın sırılsıklam olduğu soğuktan tir tir titrediğimiz ve her şeyin mahzunlaştığı çok şiddetli yağmurları seviyorum. Open Subtitles أكثر ما أحبّه حين يتساقط المطر وتبتل ملابسنا ونصاب جميعاً بالبرد والرعشة وكل شيء يضحي كئيباً
    Sadece ona geleceğimi söyle ve her şeyin çok güzel olacağını. Open Subtitles فقط أخبرها بأنني قادم وكل شيء سيكون بخير
    Ve ona her ne zaman kaygılansa sadece taşı ovması gerektiğini ve her şeyin yoluna gireceğini söylerdim. Open Subtitles وقلت له عندما تحس بالقلق.. فقط أمسك الحجر وكل شيء سيكون بخير.
    Bilgilerin ve her şeyin içine sıçtın. Open Subtitles لقد أخفقت في المُهمة وذهبت كل المعلومات وكل شيء
    Parayı bıraktığımızı ve her şeyin... Bilirsin... A evet, nasıl gitti? Open Subtitles أخبره أنـّنا قمنا بالتبادل، وكل شيء..
    Ama buraya yeni taşındık ve her şeyin hâlâ bilgisayarda kayıtlı olması gerek, yani... Open Subtitles ومع ذلك، لقد انتقلنا للتو هنا وكل شيء ما زال يحتاج للحفظ على الكمبيوتر، لذا...
    Bir hükümdar, tek iman, bir vaftiz, bir tanrı ve her şeye vakıf ve her şeyin sahibi ve herşeyin üzerindeki Babamız... Open Subtitles إله واحد، إيمان واحد رَبٌّ وَاحِدٌ، إِيمَانٌ وَاحِدٌ، مَعْمُودِيَّةٌ وَاحِدَةٌ الَّذِي عَلَى الْكُلِّ وَبِالْكُلِّ وَفِي كُلِّكُمْ
    ve her şeyin aynı kalacağını söylediğini biliyorum ama... Open Subtitles , و أعرف انك قلت أن كل شئ سيكون كما هو . .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more