Nasıl bilmiyorum, ama yaptım, ve işe yaradı. | Open Subtitles | لا أعلم كيف, ولكنني تمنيت ذلك ونجح الأمر |
Tahliye kurulunda lobi yaptılar ve işe yaradı. | Open Subtitles | قاموا بتقديم طلب إطلاق سراح , ونجح الأمر |
İddiamız bu yöndeydi ve işe yaradı. | TED | كان هذا هو رهاننا الكبير، وقد نجح هذا الرهان. |
Kızın aptal gibi görünmesine neden oldu ve işe yaradı... yani kız başka okula geçti | Open Subtitles | كان كافياً أن يجعلها تشعر بأنها حمقاء ولقد نجح الأمر.. أعني, الفتاه |
Senin şu zihin numaranı yaptım ve işe yaradı. Tamamen işe yaradı. Harikaydım. | Open Subtitles | استخدمت خدعة عقلك ونجحت نجحت بالكامل ، كنت رائعاً |
ve işe yaradı. | Open Subtitles | وأنه يعمل. |
Tamam, duygu sömürüsü yaptın ve işe yaradı. | Open Subtitles | حسنا,لقد جعلت الأمر يأخذ صورة عاطفية وقد نجحت |
Aynı bahaneyi on yıl sonra bir kadının kocasına kullandı ve işe yaradı. | Open Subtitles | بل هي من كانت تُقبِّلني لقد اعتاد قَوْل ذلك العذر مع أزواج النساء بعد عشر سنوات و نجح هذا معه |
Nasıl bilmiyorum, ama yaptım, ve işe yaradı. | Open Subtitles | لا أعلم كيف, ولكنني تمنيت ذلك ونجح الأمر |
O şeylerden biri tarafından ısırıldı ve işe yaradı. | Open Subtitles | عُض من تلك الأشياء ونجح الأمر. |
ve işe yaradı. | TED | ونجح الأمر. |
ve işe yaradı. | Open Subtitles | ونجح الأمر |
- ve işe yaradı. | Open Subtitles | ونجح الأمر. |
ve işe yaradı. | Open Subtitles | ونجح الأمر |
ve işe yaradı. Bu sadece taklitti. Sence de öyle, değil mi? | Open Subtitles | وقد نجح الامر كل ما علي الآن هو الادعاء اني كذلك |
Düşündüm ki eğer başka birisi seni heyecanlandırırsa, yeniden mutlu olursun ve tekrar arkadaş oluruz diye düşündüm ve işe yaradı. | Open Subtitles | ظننت أنك لو تحمست لواحدة أخرى فستصبح سعيداً ونرجع إلى بعضنا كأصدقاء وقد نجح ذلك |
Zekiceymiş ve işe yaradı. | Open Subtitles | هذا كان ذكاءاً.. وقد نجح الامر, |
Ben de risk aldım ve işe yaradı. | Open Subtitles | لذا , قمت بالمخاطرة , ولقد نجح ذلك |
Red John'u yakalamak bir oyun oynadık ve işe yaradı. | Open Subtitles | تزييف وفاتنا كانت حيلة لإيقاع (ريد جون) في شرك، ولقد نجح. |
Klinik bir denemeye girdi ve işe yaradı. | TED | فدخل في تجربة سريرية، ونجحت |
Resnik'le ortak olup numara yapmaya kalktılar. 5 yıl önce California'da denediler ve işe yaradı. Yeniden seçilmedi. | Open Subtitles | وزير الدفاع جرّب هذه الخدعة قبل 5 سنوات مع (ريسنيك) في "كاليفورنيا" ونجحت. |
ve işe yaradı. | Open Subtitles | وأنه يعمل. |
Ne oldu? "O gelmeyecek" numarasını denedim ve işe yaradı. Gangbusters. | Open Subtitles | لقد جربت خدعة "هو لن يأتي" وقد نجحت بشكل رائع ، كان عليكم أن تروا تلك الفتاة |
Van, fazlalık vücut kıllarımı tıraş etme tavsiyene uydum ve işe yaradı. | Open Subtitles | فان، أخذت نصيحتك بخصوص حلق شعر جسمي الزائد، و نجح |