"ve kız arkadaşı" - Translation from Turkish to Arabic

    • وصديقته
        
    • وخليلته
        
    • و صديقته
        
    • وصديقتة
        
    - Görüşüne göre oğlum ve kız arkadaşı birbirlerine o kadar aşık ki, seni duyamıyorlar. Open Subtitles ببعضهما مغرمان وصديقته, ابني بأن يبدو سماعكِ عن يعجزان أنهما لدرجة
    - Görüşüne göre oğlum ve kız arkadaşı birbirlerine o kadar aşık ki, seni duyamıyorlar. Open Subtitles يبدو بأن ابني وصديقته, مغرمان ببعضهما لدرجة أنهما يعجزان عن سماعكِ
    Şerifiniz ve kız arkadaşı burnumuzun dibinden 10 milyon dolar çaldı. Open Subtitles بل واقع أنّ المارشل وصديقته قاموا بسرقة 10 مليون من تحت أيدينا ..
    Oğlu ve kız arkadaşı beraber yaşadıklarını benden gizleme gereği duyuyorlar. Open Subtitles ابني وخليلته يحتاجون للحفاظ على سر أنهما يعيشان معاً
    Evet, sonra ortalıkta gözü yaşlı dolanıp duracak ve kız arkadaşı da peşinde olduğumuzu anlayacak. Open Subtitles أجل ، ومن ثم سوف يظهر حُزنه على مظهره وخليلته هُنا ستعلم أننا نسعى خلفها
    Adam ve kız arkadaşı evde yalnızken evlerine girmiş. Open Subtitles كان هو و صديقته جالسين لوحدهم في منزلهم حتى دخل عليهم
    O ve kız arkadaşı,2876 Montpelier'e yaklaşık 1.5 mil kala bir çukura saplanıp kalmışlar. Open Subtitles هو وصديقتة عالقون في مكان ما. على بعد ميل ونصف الميل من ( مونبييله
    Beton çocuk ve kız arkadaşı ile ilgili gittikçe batağa saplanıyoruz! Open Subtitles لا شيء لدينا الآن بيضة النعام وصديقته
    Senin eleman Dexter Morgan ve kız arkadaşı sabahın 3'ünde teknedeydiler. Open Subtitles صاحبكَ (ديكستر مورغان) وصديقته على متن قاربه في الساعة الثالثة صباحاً
    Senin eleman Dexter Morgan ve kız arkadaşı sabahın 3'ünde teknedeydiler. Open Subtitles صاحبكَ (ديكستر مورغان) وصديقته على متن قاربه في الساعة الثالثة صباحاً
    - Tamam. Bu, Shaun ve kız arkadaşı Liz. Open Subtitles هذا شون وصديقته ليز.
    Kita ve kız arkadaşı için pasaportları aldım. Open Subtitles حصلت على جوازات سفر لـ"كيتا" وصديقته.
    - Ascot, bak. Oğlum ve kız arkadaşı geliyor. Open Subtitles "أسكوت" إنظري ، إنه إبني وصديقته
    - Oğlum ve kız arkadaşı. Open Subtitles هذا هو ابني وصديقته.
    Birkaç hafta önce hayranın Roy Harper ve kız arkadaşı yanıma gelip Max Stanton'un ölümünü araştırmamı istediler. Open Subtitles منذ بضعة أسابيع التقيت بمؤيّدَيك (روي هاربر) وخليلته. طلبا منّي التحقيق في موت (ماكس ستانتون).
    - Evet, Frankie Adkins ve kız arkadaşı Lola. Open Subtitles اجل فرانك اديكنس وخليلته لولا
    Mark ve kız arkadaşı Dominique bizimle. Open Subtitles لقد وجدنا (مارك) وخليلته (دومينيك)
    Ve Johnny Masa'nın problemi nedir? O ve kız arkadaşı ilk defa çok özel bir şey yapacaklar. Open Subtitles حسن، هو و صديقته يريدون أن يفعلوا شيئا خاصا في الولهة الأولى
    Trajik bir durum çünkü, o ve kız arkadaşı öldü, çünkü ayı gibi davranmaya çalıştı. Open Subtitles مأساة بسبب وفاته هو و صديقته أراد ان يصبح دبا و يتصرف مثلها
    Charles ve kız arkadaşı burada. Open Subtitles (تشارلز) و صديقته هنا في الداخل...
    Evet, abim ve kız arkadaşı Londra'dan. Open Subtitles من انت -نعم من وصديقتة اخي لندن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more