"ve kız arkadaşın" - Translation from Turkish to Arabic

• وصديقتك
• و صديقتك
• وخليلتك

Sen ve kız arkadaşın başıma gelenleri umursamıyor bile!
أنت وصديقتك الجيدة لا يمكنكم تقدير ما حدث لى

Ona hiç dokunmadığını söyledin ve kız arkadaşın da bunu doğruladı.
حسناً لقد قلت بأنك لم تلمسها وصديقتك تؤيد ذلك

Beni pek sevmediğini gerçekten görebiliyorum ve kız arkadaşın beni hiç haz etmiyor muhtemelen ben ondan daha güzelim diye ama ben hamileyim.
استطيع ان اخبرك انكم حقا لا تحبوني ؟ وصديقتك كما لو كانت مفزوعة مني لانني نوعا ما اكثر جاذبية منها

Peki, eğer birşeyler yapmak istersen sen ve kız arkadaşın şu bağışlanan şeyleri ayırmama yardım edebilirsiniz.
حسناً .. اذا كنت تريد عمل شيء انت و صديقتك تستطيعان المساعده في فرز هذه التبرعات

Bunu söylemek istemezdim, ama sen ve kız arkadaşın sanırım birbirinize uygun
أكره أن أقول ذلك لكن يبدو لي أنت و صديقتك فقط..

Sen ve kız arkadaşın mahvedene kadar çıkarıyordum.
كنت مستمتعاً، حتى خربتَ أنت وخليلتك العرض

Bir kumpas kurarak sen ve kız arkadaşın iyi bir takım olmuşsunuz.
وإغرائي للمجيئ إلى هنا... أنت وخليلتك تشكّلان فريقاً بارعاً

Anlıyormusun, sen ve kız arkadaşın dışarıda düşmanlarımızı yok ediyordunuz,
ترى، أنت وصديقتك الصغيرة كانت هناك إزالة منافستنا،

Hayatını mahvediyorum ve kız arkadaşın yatağında terlediğim için benden nefret ediyor.
أنا أدمر حياتكِ وصديقتك تكرهني لأنني أتعرق في فراشك

Jean-Louis, Catherine, François, Philippe ve kız arkadaşın.
‫"‬جان لويس"، "كاترين"، "فرانسوا", ‫"‬فيليب" وصديقتك. - من؟

Neden sen ve kız arkadaşın evde oynaşmıyorsunuz?
لماذا أنتِ وصديقتك خارج البيت ؟

Burada sen ve kız arkadaşın da aynen bunu yapıyorsunuz.
هذا بالتحديد ما تفعله أنت وصديقتك.

Sen ve kız arkadaşın çok akıllıydı, tamam mı
أنت وصديقتك كان ذكي جدا، كل الحق؟

Sen ve kız arkadaşın çocuğa sahip çıkın.
...أنت وصديقتك ...إحتفظا بالطفل

Bu karmaşayı bir şekilde sen ve kız arkadaşın bana verdiniz.
مخرج. وهناك طريقة من خلال هذه الفوضى التي و صديقتك قد حصلت لي في.

Gala da... kırmızı halı... ..sen ve kız arkadaşın.
العرض الأول.. البساط الأحمر أنت و صديقتك...

ve kız arkadaşın...
و صديقتك.

Otto Düring bokun içindeydi ve kız arkadaşın onu kurtardı.
أوتو دورينغ) وقع في ورطة) وخليلتك أنقذته منها