"ve karşılığında" - Translation from Turkish to Arabic

    • وفي المقابل
        
    • وبالمقابل
        
    • و بالمقابل
        
    • في المقابل
        
    • وفي المُقابل
        
    • وفي مقابل ذلك
        
    • ومقابل ذلك
        
    • لخدمته حتى
        
    ve karşılığında, hep sahte sofu yavan sözler sarf ettiniz bana. Open Subtitles وفي المقابل أنت لم تفعل شيئاً سوى إعطائي محاضرات بديهية تافهة
    ve karşılığında, kadınlar da sadakat ya da en azından sadakat sözü sundular. TED وفي المقابل, قدمت النساء الإخلاص أو على الأقل وعد بالإخلاص.
    Cevap ne olursa olsun, gençler ebeveynlerine yiyecek sağlıyor ve karşılığında başlarını sokabilecekleri bir evleri oluyor. Open Subtitles مهما كان الجواب، يزوّد الصغار آباءهم بوجبة، وبالمقابل يحصلون على مأوى.
    Oraya vardıklarında, hazineyi sakladılar ve karşılığında Tabiat Ana onlara sihirli bir altın heykel verdi. Open Subtitles وعندما وصلوا خبأوا الكنز وبالمقابل الطبيعة الأم منحتهم تمثال سحري ذهبي
    ve karşılığında ben, sizin için, birşeyler çalabilirim. Open Subtitles و بالمقابل ، سوف أسرق منك و فى حدود المعقول أيضا
    Birlikte beni kurtardınız. ve karşılığında... Open Subtitles .كلاكما انقذتماني ..و بالمقابل
    Yani çöplerden kurtuldun ve karşılığında hiçbir şey vermedin mi? Open Subtitles اذن , تخلصت من النفايات ولم تضحي بشىء في المقابل
    Resimlere her türlü fiyatı verebilirler ve karşılığında müşterilerinin asıl istediği şeyi temin ederler. Open Subtitles يُمكنهم طلب أى سعر لأى قطعة فنية وفي المُقابل يقوموا بتقديم أى كان ما يرغب عُملائهم فيه
    ve karşılığında senin üstüne fazla gelmeyeceğim. Open Subtitles وفي المقابل أنا لن ألصق التهم على يونج والاس هنا
    Size yemek vereceğiz. Ve, karşılığında, buna...ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن مستعدين أن نؤمن لكم الغذاء وفي المقابل
    Atığınızı verirsiniz ve karşılığında... parça başına maliyeti kadar... onaylı organik gübre verirler. Open Subtitles تعطيهم نفاياتك، وفي المقابل يمنحوكَ شهادة السماد العضوي بجزء صغير من التكلفة
    23 aylık periyodda 693 kere sperm bağışlamışsınız ve karşılığında 24,255 dolar ödeme almışsınız. Open Subtitles لقد قمت بالتبرع 693 مرة لمدة تزيد عن 23 شهر وفي المقابل لقد تلقيت تعويضات تقدر بـ 23,255 دولار
    Yani sen ona bubi tuzağı nasıl yapılır öğrettin ve karşılığında o da sana hayvanlara nasıl ilaç verilir onu öğretti. Open Subtitles إذا فقد علمتها كيفية صنع فخ متفجر، وبالمقابل علمتك كيف تحقن الحيوانات بالأدوية
    Benim istek üzerine, onlar naip bana erişim izni olur, ve karşılığında, onlara sağlamak ıt. Orijinal olmadığı bir dünya. Open Subtitles يلبّون طلبي ويهبونني مساعدة الوصيّ، وبالمقابل أهبهم عالمًا خاليًا من الأصليين.
    ve karşılığında çok istediğin bir bilgiyi sağlayabilir. Open Subtitles وبالمقابل يمكننا إعطاؤك المعلومة التي تتوق لمعرفتها.
    Hayatımızın geri kalanı boyunca kardeşim ve ben kötü adamları yakalayacağız, ve karşılığında siz de bizi cehennemden uzak tutacaksınız. Open Subtitles أخي وأنا سنسلّمك الطالحين لبقية عمرنا، وبالمقابل تجيرنا من الجحيم.
    Fakat onun her istediğini yaptın ve karşılığında istediğin her şeye sahip oldun. Open Subtitles لكنك فعلت كل ما أراد ...و بالمقابل حصلت على ما تريد - نعم، الأمر بهذه البساطة -
    Fakat onun her istediğini yaptın ve karşılığında istediğin her şeye sahip oldun. Open Subtitles لكنك فعلت كل ما أراد ...و بالمقابل
    ve karşılığında, sen de beni affet. Open Subtitles و بالمقابل, تسامحيني
    Sana bu işi ben buldum ve karşılığında ne istediğimi biliyordun. Open Subtitles حصلت لكِ على هذا العمل وكنتِ تعلمين ما أريده في المقابل
    ve karşılığında cömert bir bağış aldın ve seçimlerde farkedilir bir darbe. Open Subtitles والتي تربطه بجرائم إرهاب وفي المُقابل ، تلقيت إسهامات مالية كريمة للغاية ودفعة كبير بإستطلاعات الرأى
    Ash, toprak anayı koruyacağına dair yemin eder ve karşılığında toprak ana da, insanlarını korur. Open Subtitles اش) يقسم ان) يحافظ على الارض وفي مقابل ذلك الارض تكون جيدة لشعبه
    Yemek pişirmeye bayılırım, pek çok akşam yemeği partisi düzenledim ve karşılığında insanlar da beni akşam yemeği partilerine, barbekülerine, havuz başı partilerine ve doğum günü partilerine davet etti. TED أحب طهي الطعام فكنت أنظم حفلات عشاء، ومقابل ذلك يقوم الناس بدعوتي لحفلات العشاء، وحفلات الشواء وحفلات السباحة الخاصة بهم، وحفلات عيد الميلاد.
    ve karşılığında sana İsa'nın kefareti vasıtasıyla ebedi yaşam bahşedilecektir. Open Subtitles "لخدمته حتى مماتك". "وهو سوف يعطيك الحياة الأبدية". "من خلال فداء المسيح".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more