"ve kolay" - Translation from Turkish to Arabic

    • وسهولة
        
    • و سهل
        
    • وسهلة
        
    • وسهلاً
        
    • بلطيف وسهله
        
    • سهلة و
        
    • و سهلة
        
    • وبسهوله
        
    • وسهل
        
    Farklılıklar var fakat çoğu her bir kontroseptifi doğru kullanmanın ne kadar elverişli ve kolay olduğu ile ilgili. TED هنالك اختلافات، لكن الكثير منها له علاقة بالأريحية وسهولة استخدام وسائل منع الحمل بشكل صحيح.
    Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımladığına göre, tarama, görünüşte sağlıklı bir insanda bilinmeyen bir hastalığın, hızlı ve kolay uygulanabilen testler yoluyla varsayımsal olarak tanımlanmasıdır. TED وكما عرفته منظمة الصحة العالمية، الكشف: وهو افتراض الكشف عن مرض غير مشخص داخل شخص يبدو بصحة جيدة بواسطة اختبارات يمكن تطبيقها بسرعة وسهولة
    Amacımız, onun bu çetin süreci... mümkün olduğunca acısız ve kolay geçirmesi. Open Subtitles ما نحاول فعله هنا هو أن نجعل من هذا الأمر غير مؤلم و سهل على قدر الإمكان
    Amacımız, onun bu çetin süreci... mümkün olduğunca acısız ve kolay geçirmesi. Open Subtitles ما نحاول فعله هنا هو أن نجعل من هذا الأمر غير مؤلم و سهل على قدر الإمكان
    Dolayısıyla üçgen, bu katsayıların hepsini görmenin hızlı ve kolay bir yoludur. TED لذلك يعطي هذا المثلث طريقة سريعة وسهلة للبحث عن كل هذه الأمثال.
    Şimdi, kendi uygulamalarımızda genelde bu seyreltici gaz beslemesinin içine hava koyuyoruz çünkü hava ucuz ve kolay bir nitrojen kaynağı. TED الآن، في تطبيقاتنا وضعنا عموماً الهواء داخل إمدادات الغاز المخفف لأنه مصدراً رخيصاً جداً وسهلاً من النيتروجين.
    Beni hızlı ve kolay bir biçimde öldür, bir kerede gideyim. Open Subtitles بحركات تلك، راهنت بأنه يمكنك أن تهزميني بلطيف وسهله فقط، أخرسيني، وسأكون ميتا، حسنا؟
    O parayı almanın çok daha hızlı ve kolay bir yolu olduğunu söylesem bana olan cevabın ne olurdu? Open Subtitles ماذا لو أخبرتكِ بأن هناك طريقة سهلة و سريعة للحصول على المال الكافي ؟
    İşin asıl zor olan tarafı, doğru zamanda doğru yerde olabilmek. Bunun dışında oldukça sade ve kolay bir teknik. TED نصف التحديد يكمُن في الوصول ,ان تكون في المكان المناسب في الوقت المناسب لكن هناك تقنية بسيطة و سهلة
    bu beklenti ucuz ve kolay seyehat imkanı tanıyacak, uzay asansörü uzaydaki minerallerden yararlanmamızı sağlayacak, ya da ışık enerjisini Dünyaya verecek. Open Subtitles بالإمكانيات المتوقعة بتكلفة منخفضة وسهولة الوصول مصعد الفضاء سيمكننا من التنقيب عن معادن الفضاء
    Topraklara ve iklimlere uyumlu hale getirilen tohumlar, en verimli ve kolay taşınabilir üretimin yolunu açtı. Open Subtitles المحاصيل تكيفت مع التربة والمناخ افسحت المجال امام زيادة الإنتاج وسهولة النقل
    Nefret ettiğim adamla evlendim, sizin acınası sarhoş babanızla bu yüzden çocuklarım ayrıcalıklı ve kolay bir yaşama sahip olabildi. Open Subtitles حصلت على الزواج من رجل كرهت. مثير للشفقة، والد مخمور الخاصة بك. جميع حتى أولادي يمكن أن يكون حية الامتياز وسهولة.
    Şimdi, sen zayıf ve kolay elde edilebilir... bir erkek arkadaş istiyorsun. Open Subtitles الآن ، أعلم أنك تريدين خليلا و الذي هو ضعيف و سهل التلاعب به
    Ondan imza almayı başarırsan, hızlı ve kolay olur. Open Subtitles يجب ان تجعله يوقعها، و سيكون سريع و سهل.
    Ara sıra araçlardan kaçma sayılmaz ise, bisiklet bir yere ulaşmak için güvenli ve kolay bir yol idi. TED بالإضافة إلى تفادي السّيّارة المستعملة، فقد كانت طريقة آمنة وسهلة للتّنقّل.
    Minibüsle kaçacağız, düzgün ve kolay. Open Subtitles سوف نهرب فى هذه العربة بطريقة بسيطة وسهلة
    Kendiniz için planladığınız ölüm, çabuk ve kolay olacaktı. Open Subtitles الموت الذي خططته لنفسك كان سيكون سريعاً وسهلاً
    Bana kalırsa her şey oldukça düzgün ve kolay. Open Subtitles ‫هذا الأمر يبدو بسيطاً وسهلاً للغاية ‫بالنسبة لي
    Beni hızlı ve kolay bir biçimde öldür, bir kerede gideyim. Open Subtitles بحركات تلك، راهنت بأنه يمكنك أن تهزميني بلطيف وسهله -فقط، أخرسيني، وسأكون ميتا، حسنا؟
    "Taşınabilir bir pompa ve lastik hortumla güvenli, etkili ve kolay bir dağıtım yapabilirsiniz" Open Subtitles "بواسطة مضخة محمولة، وخرطوم من المطاط" "الطريقة, سهلة و آمنة وسريعة الإنتشار"
    Bazılarının basit ve kolay öğrenilebilen kuralları var ama çoğunun çok karmaşık. Open Subtitles البعض منها له قواعد بسيطة و سهلة التعلم ًو لكن المعظم أكثر تعقيدا
    Yoksa bir zamanların tutkulu ilişkisini hoş ve kolay bir dostluğa dönüştürmek mümkün müydü? Open Subtitles او هل يعقل تحويل حب الشخص الذي كان شغوفاً إلى شيء يناسب بلطف وبسهوله على رف الصداقه؟
    Olay şu ki, bunun ucuz ve kolay olmasıyla ilgili çok şey konuşuluyor. TED هناك الكثير من الأحاديث كونه رخيص الثمن وسهل الحصول عليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more