"ve o gün" - Translation from Turkish to Arabic

    • وفي ذلك اليوم
        
    • في ذلك اليوم
        
    • وذلك اليوم
        
    • وفى ذلك اليوم
        
    Ve o gün deniz fenerinin dışındaki yolun sonuna kadar yağmurda yürüdüm. Open Subtitles اوه لا وفي ذلك اليوم مشيت إلى ان وصلت المناره في المطر
    Ve o gün ailem benim için risk almıştı. Open Subtitles وفي ذلك اليوم , عرفت بأن عائلتي مستعدين للمخاطرة لأجلي
    Ve o gün bu güzel ödüle bakıp onu gerçekten hak ettiğimi düşüneceğim. Open Subtitles وفي ذلك اليوم , سأنظر لهذه الجائزة الجميلة وأشعر أنّي أستحقّها
    Ve o gün, bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır. Open Subtitles في ذلك اليوم وقالت انها سوف لن تكون هي نفسها.
    Ayaklığı buldular. Ve o gün golf oynamıştı. Open Subtitles لقد وجدوا دعّامة كرة غولف ولقد لعب الغولف في ذلك اليوم.
    Yemin ederim Ve o gün başka komşunun kedisi ölmemesine umut ediyorum. Open Subtitles أعدك بألا يكون هناك حيوانات ميتة للجيران في ذلك اليوم
    Sen beni kazanacak kadar etkileyiciydin, Ve o gün hiç içmemiştin. Open Subtitles ،لقد كنت ساحرا كفاية لتفوز بي وذلك اليوم لم تكن في حالة سُكْرٍ لأوّل مرّة
    Apophis'in dönemi yakında bitecek Ve o gün dünyamıza geri döneceğim ve bütün Jaffalara özgürlük sunacağım. Open Subtitles وقت " أبوفيس " سينتهى قريباً وفى ذلك اليوم , سوف أعود الى عالمنا و أقدم الحرية الى كل الجافا
    Bir gün yine gün ışığını göreceğimi Ve o gün... Open Subtitles أخبره أنني سأرى ضوء النهار مرة أخرى... وفي ذلك اليوم...
    Ve o gün, onların daha fazlası olacak. Open Subtitles وفي ذلك اليوم سيكون لديهم أكثر
    ...Ve o gün Sunehri hayatını kurtardı... Open Subtitles وفي ذلك اليوم " سونيهري " أعطتك حياتك من خلال رصاصة
    Tanrı hepimize özgür irade vermiştir, Ve o gün Hilary Faye'in dua çemberinde, sen onu kullanmaktan çekinmedin. Open Subtitles الله أعطانا كلّ الإرادة الحرّة في ذلك اليوم عندما كنا نصلي عند هيلاري فاي لم تخشي شئ.
    O gün, o ajanları içeri gönderdiğimden ötürü pişmanlık duyuyorum Ve o gün ölenlerin ailelerinden içtenlikle özür diliyorum. Open Subtitles إنني آسف على قرار إرسال هؤلاء العملاء في ذلك اليوم وآسف بصدق وأعتذر
    Ve o gün, bir söz verdi. Open Subtitles وفي حقيقة ، في ذلك اليوم ، انه قدم له وعدا.
    Ve o gün de işleri bitirememiştik. Open Subtitles ولم ننتهي في ذلك اليوم ايضاً بعد أن بدأ أناس أخرون يرمون أغراضهم
    Ve o gün, ben ondan her şeyi isteyebiliyorum. Open Subtitles و في ذلك اليوم استطيع ان اساله عن اي شئ في العالم
    Peki ya Julian'a Ve o gün orada bulunan diğer çocuklara kendinizi tanıttınız mı? Open Subtitles عندما وصلنا الى المكان و ماذا عن جوليان أو الأولاد الآخرين الذين ظهرو في ذلك اليوم ؟
    Ve o gün gerçekten olaya bakış açımızı değiştirdik. TED وذلك اليوم قام بتغيير وجهة نظرنا.
    Ve o gün hayatının son günü olur! Open Subtitles وذلك اليوم سيكون اخر يوم بحياتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more