Son iki yıl içinde Newyork'tan Milano ve Paris'e kadar gittim. | Open Subtitles | خلال الثمان سنين الأخيرة عبرت نيويورك و ميلانو و باريس |
Hayır, illa bir keman dörtlüsü ve Paris ve çiçekler ve çukulatalar olmak zorunda ve hadi hayatımızın geri kalanını beraber harcayalım. | Open Subtitles | لا .. يجب ان تكون بعازفين اربعه و باريس و ورود و شكولاته و دعينا نمضي باقي عمرنا معاً |
Lauren sen ve Paris Hilton ve Lindsay Lohan beraber takılıp sarhoşken araba kullanıyor musunuz? | Open Subtitles | لذلك، لورين، هل و باريس هيلتون وليندسي لوهان جميع أوقاتهم و انتقل القيادة تحت تأثير الخمر معا؟ |
Ne de olsa, Kral'ın ve Paris'in geleceği sizin ellerinizde. | Open Subtitles | فبعد كل شيئ,الملك وفرنسا يعتمدون عليك |
Ne de olsa Louisianalıydım ve Paris New Orleans'ın anasıdır. | Open Subtitles | كنت من أصل امريكي على أية حال وكانت باريس بمثابة الأم لموطني نيو اورليانز |
-bir zamanlar New York ve Paris'te bizim gibi büyük hırsızlarla çalıştığını öğrendik. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا أن هذا البروفيسير كان من أعظم اللصوص في شانجهاي ونيويورك وباريس |
Bak şurada Semiramis ve Ninus, Anthony ve Cleopatra Truvalı ve Paris. | Open Subtitles | انظر هناك ,سميراميس ونينوس ، انتوني وكليوباترا هيلين و باريس |
Amsterdam, Varşova ve Paris'ten sanat eserleri çaldığını zaten biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنه يسرق التحف الفنية من أمستردام و وارسو و باريس |
Londra ve Paris arasındaki doğum, evlilik, ölüm ve nüfus yoğunluğu verilerini karşılaştırdı. | Open Subtitles | قام بمقارنة نسب الولادة و الزواج و الوفيات و كثافة السكان في لندن و باريس |
Sabah Marsilya ve Paris arasında kaçıyor sonra da aynı bölgede iki adam ölü bulunuyor. | Open Subtitles | لقد هرب صباحاً "بين "مارسيليا" و"باريس وفى اليوم التالى , نجد شخصين مقتولين على نفس الطريق |
Habeşistan, Somaliland, On İki Adalar ve Paris. | Open Subtitles | الحبشة , الصومال , جزر اليونان "و "باريس |
ve Paris'te beni bir restoranda öylece bıraktın ve grip olduğunu söyledin. | Open Subtitles | ..( و ( باريس رأيتُك تغادرين علي العشاء وأخبرتني انه اصابَكِ الزُكام |
Ondan sonra da dördümüz Milan ve Paris'e gideriz, konserlerimi izlersiniz. | Open Subtitles | ومن ثم سنغادر أربعتنا لـ"ميلان" و "باريس" معًا |
Fransa ve Paris'in kaderine Marne nehrinde karar verilecekti. | Open Subtitles | كان مصير باريس وفرنسا كلها سيتحدد على ضفة (نهر مارن) |
Ne de olsa Louisianalıydım ve Paris New Orleans'ın anasıdır. | Open Subtitles | كنت من أصل امريكي على أية حال وكانت باريس بمثابة الأم لموطني نيو اورليانز |
Biliyoruz ki New York ve Paris'te yapılan onca zirve sera gazı salınımını azaltmamakta. | TED | نحن نعلم بأن قمة بعد قمة في نيويورك وباريس لن يحد من انبعاثات غازات الاحتباس الحراري. |
Londra ve Paris yolcuları check-in işlemleri kapı 9. | Open Subtitles | الركاب إلى لندن وباريس قفوا عند البوابة 9 من فضلكم |
New York, muhteşem bir büyük şehir olarak Londra ve Paris'e rakipti. | Open Subtitles | نيويورك نافستْ لندن وباريس كأحد أعظم عواصم العالم |