Omuzlarında ve sağ gözünün üstünde büyük bir baskı var. | Open Subtitles | لديكِ الكثير من التوتر في كتفيكِ و فوق عينكِ اليمنى |
Adamın kaşı yoktu ve sağ elinde sadece dört parmağı vardı. | Open Subtitles | لم يكن لديه حاجبان، وفقط لديه أربعة أصابع في يده اليمنى |
ve sağ köşede , hiç birşey hesaplamak zorunda değilsiniz. | TED | وفي الزاوية السفلى اليمنى لا يجب عليك ان تحسب كل شيء |
ve sağ üst köşede bir tür siyah dumanın sahile doğru ilerlediğini görüyorsunuz. | TED | وفي أعلى اليمين ترى هذا الشئ الاسود نوع من السحابة تتحرك نحو الساحل |
...ve sağ tarafta bir koru görünceye kadar bu yolu takip edin. | Open Subtitles | و اتبع هذا الطريق إلى الأسفل حتى تبلغ بستان أشجار على اليمين |
Ve adım. Ve kalça. ve sağ ve sol. | Open Subtitles | وامشوا , وحركوا الورك و يسار ,و يمين |
ve ben sol elim ve sağ elim olmadan doğdum. | TED | وقد ولدت بدون يدي اليسرى .. اقصد يدي اليمنى |
Sekiz ay kullanımdan sonra orjinal aygıtıyla sol tarafta onu görüyorsunuz, ve sağ tarafta iki aylık kullanımdan sonraki hali. | TED | ترونه بذراعه التقليدية في الجهة اليسرى بعد ثمانية أشهر من الإستخدام وفي الجهة اليمنى ، بعد شهرين. |
ve sağ üst köşede, aynı ölçekte, bir sineğinkini göreceksiniz. | TED | وفي الزاوية اليمنى سترون بنفس النطاق، سترون عصبونا بصريا متوسطا لذبابة |
ve sağ tarafında ise bir Siyah Amerikalı yürüyor. | TED | وفي الناحية اليمنى يمشي رجل أمريكي إفريقي. |
Bir ara sol hoparlörü açın ve sağ kulağınızla da duyduğunuzu fark edin. | TED | قم بتشغيل مكبر الصوت الأيسر من حين لآخر و لاحظ أن الصوت سيصل إلي أذنك اليمنى |
ve sağ alt köşedeki köy, Gao, Sahra boyunca, en büyük ticaret rotalarından birinin başlangıç noktası. | TED | وهذه القرية في الزاوية اليمنى السفلى، وهذه هي جاو، واحدة من نقاط القفز لطرق التجارة الرئيسية عبر الصحراء الكبرى. |
Çince çeviri ve sağ üstteki metin derin öğrenmeyle, ve yine sesin entegre edilmesi de derin öğrenme ile yapıldı. | TED | الترجمة للصينية والكتابة بأعلى اليمين كان التعلم العميق كما أن تركيب الصوت تم عبر التعلم العميق أيضاً |
ve sağ tarafta ise göğsünüzü destekleyecek yeni bir yol olduğunu öğreniyoruz. | TED | وعلى اليمين نتعلم طريقة جديدة لتكيبر الصدر. |
Sol ve sağ, sol ve sağ. | Open Subtitles | يسار و يمين، يسار و يمين. |
- Sol ve sağ... | Open Subtitles | يسار و يمين. |
En azından bu sol ve sağ kanatları birleştiren nadir unsurlardan biri. | TED | في الواقع، هذه واحدة من القضايا النادرة التي توحّد اليسار واليمين. |
Sol önkol kemiği ve sağ dirsek kemiğinde zedelenme var. | Open Subtitles | تشوهات خلقية ، وضغط على عظم الزند |
Sersemledi! Arka arkaya sol ve sağ yumruklar! Kahretsin! | Open Subtitles | انة يتألم ، انة يتألم ويسرى ويمنى |
Tamam, gögüsten bıçaklanmış biri var... sol kanat, sol ve sağ karnın altı. | Open Subtitles | والجناح الأيسر ويسار البطن |
Durumu hızla kötüleşti, konuşamama hastalığı ve sağ tarafında yarı-felç başladı. | Open Subtitles | تدهور الأمر بسرعة وحدث إحتباس تسبب بشلل نصفي في الجزء الأيمن |
Sol ve sağ Cannulate kılıflar ile femoral arter . | Open Subtitles | سنُقَنِّي الشريان الفخذي الأيسر و الأيمن بالأغلفة |