"ve senin için" - Translation from Turkish to Arabic

• وبالنسبة لك
• لك ولأنابيلا
• وصنعت لك
• وبالنسبة لكِ
• ومن أجلك
• ولمصلحتك
• ولاشئ لك
• لك ول

İllüzyonun arkasındaki gerçeği biliyoruz ve senin için bu, çekiciliği yok ediyor.
نحن نعلم الخدعة خلف الوهم وبالنسبة لك فهذا يُفسد المُتعة

ve senin için henüz hazır olmadan Paige gibi bir kadının aşkını kazanmaya çalışmak bencilce ve yanlış. Onun için de adil değil.
وبالنسبة لك أن تحاول الفوز بحب إمرأة مثل بايج قبل أن تستعد فهذه أنانية وخطأ وهو ليس عادل بالنسبة لها

Annabella ve senin için herşeyi yaparım, ha?
اى شئ لك ولأنابيلا , هااه؟

ve senin için bir şey yaptım. Gerçekten mi?
وصنعت لك شيئا حقا؟

ve senin için bir portatif yatak kurmak, ...ortaya bir mucize çıkaracak. Bu tahtada bir İsa ya da Musa* olmadığı sürece hiçbir şey olmayacak.
وبالنسبة لكِ ، الحصول على هذا السرير يحتاج الى معجزة ما لم يكن لديك المسيح أو (خيسوس) والا لن يحصل ذلك

Vince bu film ve senin için tüm kariyerini ortaya koydu... ve tüm parasını.
لكنه وضع مسيرته على المحك من أجل هذا الفيلم ومن أجلك...

ve senin için iyi olan da, eşyalarını toplayıp benim köşküme taşınman.
ولمصلحتك أنت اذهب واجمع حقائبك

Arkadaşım için iki milyon dolar ve senin için sıfıra ne dersin?
وماذا عن مليونان له ولاشئ لك ؟ ؟ ؟

Yani, eğer ihtiyar Bob dediğin kadar gizemliyse bu Janet ve senin için faydalı bir bilgi olabilir.
اقصد، اذا كان (بوب)غامض كما تقول هذه قد تكون معلومة مفيدة لك ول (جانيت)

Paul de ilk kez bir kızla olduğunda, ona da hiç müdahale etmemiştim, çünkü sevgi müdahale istemez ama seni sevdiğimi biliyorsun ve senin için..
ك بسرعة عندما يكون هناك أول مرة بول، أنها لا تتدخل في جميع نقاط الوقت، الحب لا نريد التدخل، ولكن كنت أعرف بلدي sevdikçe لك وبالنسبة لك ..

ve senin için bu bir hayal gibi.
وبالنسبة لك هي مجرد إجتياز

ve senin için.
وبالنسبة لك.

ve senin için de.
وبالنسبة لكِ أيضًا

Kendim için biraz votka ve senin için kiraz tadında bir müshil ilacı.
فى الواقع , بعضا من الفودكا لى ومن أجلك ... شيكولاته

ve senin için.
ولمصلحتك.