"ve siz de" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأنتم
        
    • وانتم
        
    • و أنتم
        
    • وانتِ
        
    • وأنت تكون
        
    • وستكونين أنت
        
    Çünkü ortak olmak istedi ve siz de onu ortak yaptınız. Open Subtitles لأنه أراد أن يكون شريكًا هنا وأنتم جعلتموه شريكًا هنا بالفعل
    ve siz de, aynı değerlerle kendi alın yazınızı kontrol edebilirsiniz. TED وأنتم أيضاً، بنفس هذه القيم، يمكنكم التحكم في مصائركم.
    Zangoç olarak, karar vermeye yetkim var ve siz de buna uymak zorundasınız. Open Subtitles كأمر مقدس ، انا لدي السلطة لإقرر وانتم جميعاً عليكم ان تقبلوا قراري
    Miklos: Hayır. O bana izin verdi, ve siz de [anlaşılmıyor] tekrar başlatmak istiyorsunuz [anlaşılmıyor]. TED ميكولوس : لقد اعطاني المعلومات .. وساعدني وانتم تريدون التحكم بي . لا مزيد من التحكم
    Almanya'da işiniz yaver gitmedi ve siz de sinekten yağ çıkarmaya çalışıyorsunuz. Open Subtitles لم تكن زيارة ألمانيا ناجحة و أنتم تحاولون جعل فشل واحد لثلاثة
    Ben sizin kayınpederiniz için çalışıyorum ve siz de doğru VIP odasına geçiyorsunuz. Open Subtitles أنا أعمل لدى حماك و أنتم ذاهبون لغرفة كبار الزوار
    ve siz de emrinde çalışmak için harika ve ilham verici bir kişisiniz. Open Subtitles وانتِ رائعة وتشكلين مصدراً للإلهام والحماس في العمل
    ve siz de küçük, tatlı bir çiğdemsiniz. Open Subtitles ...وأنت تكون "الصغيرة الحلوة"كروكيس
    ve siz de beni özlediniz, Piper'ın bunu kabul etmemesine rağmen bunu biliyorum. Open Subtitles وأنتم جميعاً تَتغيّبونَ عنّي أيضاً، بالرغم من أنَّ أَنا متأكّدُ الزمّار من المحتمل لا يُريدُ لإعتِرافه لنفسها.
    İçkileri biz alırız ve siz de bizim için tutarsınız. Kulağa nasıl geliyor? Open Subtitles نحن ندفع ثمن المشروبات وأنتم تمسكونها لنا كيف يبدو لكم العرض ؟
    Ninjalarım son canavarı bulacak ve siz de onu buraya getireceksiniz. Open Subtitles مقاتلي النّينجا سيجدون الوحش الأخير. وأنتم سترجعونه إلى هنا.
    Çünkü sanıyoruz insanlar size x-box veriyor, ve siz de onlara geri meyveli kek veriyorsunuz. Open Subtitles لأننا نعتقد بأن الزبائن يعطونكم اكس بكس وأنتم تعطونهم كيك الفواكة بدلا منها
    Saçma. Partiyi yapıyoruz ve siz de kalıyorsunuz. Open Subtitles هراء, سوف تقيم الحفلة, وانتم سوف تبقون معنا
    - Ben federal polisim ve siz de tutuklusunuz. Open Subtitles انا مارشال فيدرالية , وانتم تحت الاعتقال
    Yem atıyorlar ve siz de oltaya geliyorsunuz. Open Subtitles و أنتم تناولتم الطُعم. صنارة و خيط و طعم.
    Şu şekilde açıklayayım, yakınlardaydım ve siz de epey gürültü çıkarıyordunuz. Open Subtitles لنوضح ألآمر كنت قريبأ من هنا و أنتم غير هادئين
    ve siz de Hilary'nin kız kardeşisiniz. Open Subtitles وانتِ اخت هيلارى؟
    Bayan Lee. Size İngilizce bir şey soracağım ve siz de cevap verin! Open Subtitles آنسة(لي) سأسألكـِ شيئاً بالانجليزية وانتِ أجيبي.
    ve siz de Doktor Maura Isles. Open Subtitles وانتِ الدكتورة ماورا آيلس
    - ve siz de... - Ben de rahatsızım. Open Subtitles ...وأنت تكون - غير مستريح -
    ve siz de Binbaşı Dierden. Open Subtitles (وأنت تكون الرائد (ديردن
    Kendisi İngiltere'de yaşayan en mutlu erkek ve siz de en mutlu kadın olacaksınız. Open Subtitles يد صاحب الجلالة للزواج سيكون هو أسعد رجل في إنجلترا وستكونين أنت أسعد امرأة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more