"ve soğan" - Translation from Turkish to Arabic

    • والبصل
        
    • وبصل
        
    • و البصل
        
    • و بصل
        
    • البصل و
        
    • بالبصل
        
    Kızarmış et, mayonez, hardal, marul, domates, peynir ve soğan olsun. Open Subtitles اه، ولحم البقر المشوي، مايونيز، خردل، الخس، الطماطم والجبن والبصل سهل.
    İkimiz de et börekler, sos, marul, peynir, turşu ve soğan kullanıyoruz. Open Subtitles لدينا معاً فطائر اللحمة الصغيرة, و الصلصة والخس, و الجبن, و المخللات والبصل
    Tanrım! Burası votka ve soğan gibi kokuyor. Open Subtitles يا إلهي , إن الرائحة تشبه الفودكا والبصل هنا
    Susamlı ekmekte iki köfte, özel sos, marul, peynir ve soğan. Open Subtitles صلصة خاصة مخللات وجبن وبصل على خبز فيه سمسم
    Yaban havucu ve soğan confiti karışımı bir Shaffer Farm geyiği filetosu yaptım.* Open Subtitles لحم خاصرة الغزال مع الجزر الأبيض وبصل نصف مطهي.
    Ekstra peynirli üç tane deluxe çizburger, pastırma jalapeno, mantar ve soğan. Open Subtitles ثلاثة شطائر لحم بالجبن فاخرة مع الجبن، دهن الخنزير، الفلفل المخلل، الفطر و البصل.
    Ciğer ve soğan siparişim var... Open Subtitles حضّر لي طبقاً من الكبد و البصل
    Hardal, çeşni ve soğan, tıpkı Tanrının istediği gibi. Open Subtitles خردل,توابل و بصل بالضبط كما أرادها الرب
    Soslu biftek, mısır lapası, bamya ve soğan kızartması ve börekten sonra mı? Open Subtitles بعد تناول اللحم و صلصلة الطحين و الذرة و البامية المقلية مع البصل و الفطائر الساخنة؟
    Beyaz kuşkonmaz tartı ve soğan çorbası düşünüyorum. Open Subtitles بالبصل وكعكة الهليون الأبيض رائع!
    Bu sırada da sıcaklık ve soğan yüzünden ellerim ve gözlerim yandı. Open Subtitles بينما تحترق يدى وأعينى تدمع من الحرارة والبصل
    Tam olarak açıklayamıyorum ama karaciğer ve soğan halkaları karaciğer ve pastırma, kızarmış tavuk ciğerleri... Open Subtitles لا أستطيع تفسير ذلك ولكن الكبد والبصل .. الكبد و اللحم المقدد
    Bu giydiğim sürtük kıyafetine harcayacak paran var ama karaciğer ve soğan için yok, öyle mi? Open Subtitles حتى تتمكن من إنفاق المال على هذه اصبع القدم الهجن أجد نفسي مجبرا على ارتداء، ولكن الكبد والبصل هو مجرد كثيرا؟
    Limon ve soğan yağında kızartılmış levrek. Open Subtitles إنه سمك قاروس بحري ملفوح بزبدة الليمون والبصل
    Tek yapmamız gereken sarımsak ve soğan kavurup, zeytin, kapari, ançüez, rende maydanoz ve domates koyup kısık ateşte pişirmek. Open Subtitles يتعين فقط أن نقلي الثوم والبصل قليلاً، ثم نضيف الزيتون والكبر والأنشوفة والبقدونس المقطع والطماطم حتى تغلي.
    Sosis ve soğan. Ekstra sos, tamam mı? Open Subtitles سجق وبصل وصلصة اضافية ؟
    - Evet, ciğer ve soğan da. Open Subtitles ـ أجل، كبد وبصل
    Aile tarzı ciğer ve soğan. Open Subtitles الكبد و البصل ، بالشكل العائلى.
    Karaciğer ve soğan. Teşekkürler, sevgilim. Open Subtitles كبد و بصل - شكرا عزيزتي -
    Ekşi krema ve soğan. Open Subtitles بطعم البصل و الكريمة الحامضة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more