"ve sol" - Translation from Turkish to Arabic

    • اليسرى
        
    • اليسار
        
    • واليسرى
        
    • الأيسر
        
    • والأيسر
        
    • الأيمن و
        
    O benim sağ ve sol kolum bazen de beynim. Open Subtitles انها يدي اليمنى و اليسرى و هي بعض الأحيان عقلي
    Sağ ve sol dirsek kemiği, kaburga ve köprücük kemiklerinde kırıklar var. Open Subtitles وأيضاً كسور صدمية على عظام الزند والكعبرة اليمنى واليسرى، الأضلاع والترقوة اليسرى.
    Buradaki benim ve sol altta, yüksek hızlı kameramızın bir kısmını görüyorsunuz, bir cips paketine doğrultulmuş durumda ve paketin her yeri bu parlak lambayla aydınlatılmış durumda. TED وها أنا الآن وعلى اليسار تشاهدون الكاميرا عالية السرعة تشير إلى كيس من الرقاقات وكل شئ مضاء بهذه المصابيح القوية
    WS: Son hareket -- aşağı çekiş, sağ ve sol, sağ ve sol. TED المُتحدّثة: الحركة الأخيرة حرّكوا يدكم نحو الأسفل، اليمنى واليسرى اليمنى واليسرى.
    Bu durumda, bilgisayarın biraz çevirmesine izin verdikten sonra bile sağ ve sol taraftaki resimlerin karmakarışık olarak bulabiliriz. TED حتى بعد أن نترك الكمبيوتر يحاول إدارتها لوقت نظل نجد أن صور الجانب الأيسر والأيمن تم خلطها جميعها معاً
    Sağ ve sol elinin başparmaklarında aşağı yukarı aynı noktada küçük kırıklar gördüm. Open Subtitles لاحظت بعض الكسور الصغيرة الشعرية على إبهامها الأيمن والأيسر في نفس المكان تقريباً
    Bir otopsi lezyonları gösterdi, sağ beyin zarı kanaması ve sol şakak kırığı. Open Subtitles التشريح سيبين الأضرار النزيف فى فص المخ الأيمن و الكسر فى الهيكل الأيسر
    Sanki, sol tarafını hareket ettirmek istiyor ancak, sol kolunu ve sol bacağını hareket ettirmesi için gerekli olan uyarıcıları iletemiyordu. TED الأمر مثل، أنه يريد تحريك الجزء الأيسر لجسمه، لكنه لا يستطيع تمرير الأمر المناسب لتحريك يده اليسرى ورجله اليسرى.
    ve sol üste bakarsanız, ufak minik koyu noktayı görürsünüz. TED و إذا ما نظرتم إلى الزاوية العليا اليسرى من الصورة سترون نقطة صغيرة سوداء
    Diğer iki parmağa gerek yok ve sol el daima kucağınızda. Open Subtitles لا تستعمل الأصبعين الآخرين ودائماً يدك اليسرى بجانبك.
    Sol kolum ve sol bacağım felç geçirmişti. 6 aydır yürüyememiştim. Open Subtitles و أصبت بالشلل في ذراعي الأيسر و ساقي اليسرى
    Sağ elini kullanırdı ve sol gözü ağır basardı. Open Subtitles كان يستعمل اليد اليمنى وعينه اليسرى مهيمنة
    Ondan imzalamasını istedim. ve sol eliyle imzaladı. Open Subtitles لقد طلبت منه أن يوقع هذا ووقعه بيده اليسرى
    Ve bu electroensefelogramın ne olduğunu gösteriyor, ve sol tarafta hastalardan birinin eş zamanlı nöbetine ait sinyal görülüyor. TED وهذا يوضح التخطيط الكهربائي للدماغ وإلى اليسار إشارة لنوبة عفوية لأحد المرضى.
    ve sol üstteki resimde gördüğünüz çok yaygın yarı kalifeye zanaatkarlar piyasaya ürün yapıyorlar, gerçekten ilkel ürünler. TED وما تشاهدونه في الصورة أعلى اليسار هناك هو شكل مطابق للحرفين شبه المهرة الذين يقومون بتصنيع منتجات للسوق بدائية جداً.
    Sağ taraftakinin önünde ve sol taraftakinin arkasında çizgiler var. Bu şekilde farklı bir düzleme taşınıyor. TED هناك خطوط امام واحد على اليمين ، وهناك خطوط وراء واحد على اليسار. ولذا فإنه يأخذ في مستويين مختلفين.
    Bu genler hücreleri belirli proteinler yapmaya yönlendirir ve sadece birkaç saat içinde embriyonun sağ ve sol tarafı kimyasal olarak farklılaşır. TED هذه الجينات توجه الخلايا لصنع بروتينات معينة، وفي غضون بضع ساعات، جهتا الجنين اليمنى واليسرى تختلفان كيميائياً.
    WS: Yeni hareket -- aparkat, sağ ve sol. TED المتحدثة: حركة جديدة... لوّحوا بيدكم اليمنى واليسرى.
    Sağ ve sol şah damarları kesilmiş. Open Subtitles قطعت الشرايين السباتية اليمنى واليسرى
    ve sol tarafındaki görüntü de sağ beynin tarafından görülecek. Open Subtitles سيدركها دماغك الأيسر فقط وأيُّ صورةٍ تظهر في أقصى يسارك
    Henüz bahsetmediğimiz simetrinin oldukça tanıdık bir türünün olduğunu fark etmişsinizdir: İnsan vücudunun sağ ve sol taraflarının simetrisi. TED قد تكون لاحظت أنه يوجد نوع مألوف جدًا من التناظر لم نذكره بعد: التناظر للجانب الأيمن والأيسر من جسم الإنسان.
    Beynin sağ ve sol yarısı arasındaki George Washington köprüsü. Open Subtitles إنها ما توصل بين الجزء الأيمن و الأيسر للمخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more