"ve umutsuzluk" - Translation from Turkish to Arabic

    • واليأس
        
    Bu durum, toplumların bütününü kısır bir yoksulluk, eşitsizlik Ve umutsuzluk döngüsüne hapseder. TED هذا يترك مجتمعات بأكملها محاصرة في حلقة مفرغة من الفقر وعدم المساواة واليأس.
    Bu safhada duygusal algıların kaybı artabilir ve katlanılamaz olabilir. Bu safhada kendini beğenmişlikte azalma Ve umutsuzluk yaygındır. Open Subtitles في هذه المرحلة الاحساس بالخسارة العاطفية يزداد ولا يحتمل في هذا المرحلة قلة الشغور بتقدير الذات واليأس أمر شائع
    Afrika'nın geniş imkanları bulunmakta, ancak, Batı medyasının izleyicilerine geniş biçimde sunduğu çaresizlik Ve umutsuzluk söyleminden yer bulamamaktadır. TED أفريقيا لديها فرص هائلة لم تنقل عبر الإنترنت من البؤس واليأس والذي يقدمه الإعلام الغربي لجمهوره الكبير.
    Seni yoksulluk Ve umutsuzluk içinde bırakan o yere gitmek istemiyoruz. Open Subtitles نحن لن نقدر ان نخطو فى هذا المكان . . الذي غطّسك في الففر واليأس
    Değişmek için korku Ve umutsuzluk gerektiği halde değişmeye yemin ettin. Open Subtitles ويتطلب الصبر والخوف واليأس للتغيير،
    Ardından kendime acıma bağımlılık ve... umutsuzluk döngüsünün içine düştüm. Open Subtitles ومن ثم انا فقط, وقعت في هذه الدوامة من ... الشفقة على الذات, الادمان واليأس.
    Çok fazla feryat Ve umutsuzluk var. Open Subtitles -ياله من أمر يثير الرثاء واليأس
    Evinden çok uzaklarda, tanımadığı topraklarda, ağır şartlar altında Ve umutsuzluk içerisinde bir hayata mahkum edilmiş. Open Subtitles محكوم عليها بحياة الشقاء واليأس... في أرض غريبة بعيدة عن وطنها... .
    Biri karanlık Ve umutsuzluk. Open Subtitles أحدهما يمثل الظلم واليأس.
    Biri karanlık Ve umutsuzluk. Open Subtitles أحدهم هو الظلام واليأس
    Kötü kader Ve umutsuzluk. Falan fıstık. Open Subtitles الفشل واليأس
    Ve umutsuzluk gibi. Open Subtitles واليأس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more