"ve yüzde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالمائة
        
    • المائة
        
    • بالمئة
        
    Yüzde 97 adrenalin ve yüzde üç saçmalık sayesinde başardılar. Open Subtitles لقد كان 97 بالمئة حركات عادية و 3 بالمائة غباء
    Basitçe bu sorulardan yüzde 50 evetleri ve yüzde 50 hayırları aldım böylece bu 16 fikirden bir koleksiyon yapabilecektim. TED وببساطة أخذت تلك الأسئلة حيث حصلت على 50 بالمائة نعم و 50 بالمائة لا، بحيث أستطعت جمع 16 من هذه البيانات.
    - NBS'den bile yüz kat daha büyük. ve yüzde doksan AAA notu? Open Subtitles وهناك 90 بالمائة من الفئة الأولى الثلاثية
    ve yüzde 20' si de ev alabilmek için yoksa bu parktan kurtulamayacağız. Open Subtitles و 20 في المائة لصندوق الاجار حتى نتمكن من الخروج من هذه المقطورة
    Böylece müdür buna bakar ve yüzde 3 için 300.000 dolar mı? TED إذاً فالرئيس ينظر في هذا و يقول، ثلاثة في المائة مقابل100 ألف دولار؟ أنسى الأمر.
    İngilizce öğrenmenin bedeli 599 dolar nakit ödeme... ve yüzde 22 faizle... 12 ay boyunca süren 86 dolarlık ödemeler oldu. Open Subtitles تعلم الإنجليزية يكلف 599 دولار و 12 قسطاً شهرياً قيمة كل منهم 86 دولار التى تمثل 22 بالمئة من ربح أمى
    ve yüzde yüz, yüzde yüzelli performans sergiledin. Open Subtitles و أنت هناك تعطي مائة, مائة و خمسون بالمائة
    İncelediğimiz vakaların yüzden kaçının kabul edildiğini ve yüzde kaçının reddedildiğini görüyorduk. Open Subtitles بالمائة مصدّق وبالمائة مُنكَر. ونسبة نكرانِ نسبتنا المئويةِ الفعليةِ.
    yüzde 30 bass, yüzde 27 tenor, yüzde 25 alto ve yüzde 19 soprano. Open Subtitles 30 في المائة باس و 27 في المائة تينور 24 بالمائة كمان و 19بالمائة سوبرانو
    Yüzde sekizin altındaki herhangi bir şey yeterince tatlı olmuyor, ve yüzde 12'nin üzeri de çok fazla tatlı oluyor. TED نسبة التحلية إذا قلت عن ثمانية بالمائة لن يكون المشروب حلوا بشكل كاف, وإذا زادت نسبة التحلية عند 12 بالمائة سيصبح حلوا بدرجة غير مقبولة.
    Çinliler karşı çıktılar ve "yüzde 90'dan fazla" cevabında mutabık oldular. TED واعترض الصينيون، وكان الاتفاق "أكثر من 90 بالمائة."
    Örneğin, yüzde 70 sıfır ve yüzde 30 bir olma ihtimalini barındırabilir veya 80-20 veya 60-40. TED على سبيل المثال، يمكن أن تكون فرصة كونها صفر 70 بالمائة وفرصة كونها واحد 30 بالمائة أو 80-20 أو 60-40.
    Ve bu nedenle vermeye başladık, ve şimdi 30 yıl sonra, karım ve ben ters sadakacılarız -- yüzde 90 veriyoruz ve yüzde 10 ile yaşıyoruz. TED ولذا بدأنا في العطاء، والآن بعد 30 عاماً، زوجتي وأنا نقدم العُشر عكسياً -- نحن نعطي 90 في المائة ونعيش على 10 بالمائة.
    Düşünün İngiltere'de okullardaki tüm öğrencileri alıyorsunuz ve yüzde biri yardımcı geliştiriciler oluyorlar. TED تخيل أنه بإمكانك أخذ كل الأطفال في التعليم في بريطانيا , و واحد في المائة منهم كانوا مساعدين لتطوير التعليم.
    Buraya bakarsanız, kırmızı olarak görünen Linux ve yüzde 20'yi buldu. TED اذا نظرتم هنا، لينكس هنا باللون الأحمر، وقد وصل إلى 20 في المائة.
    Sonra yine su ve sağlık koruma hizmetlerine ayrılan minicik bütçeye bakıyorsunuz ve yüzde 75 ila 90'ının temiz su kaynağına ayrıldığını görüyorsunuz, ki bu harika; hepimiz suya muhtacız. TED ولكن عندما تنظر إلى ذلك القدر الضئيل جداً لميزانية المياه والصرف الصحي، ستذهب 75 إلى 90 في المائة منه إلى دعم المياه النظيفة هو أمر عظيم؛ نحن جميعاً بحاجة إلى الماء.
    Beni ağlatan bu bağıran eşitsizlik değildi, aç, evsiz çocukların düşüncesi değildi, yüzde bire öfke ve yüzde doksan dokuz acıma değildi. TED لم يكن عدم المساواة الفاضح هو ما جعلني أبكي، ولم تكن فكرة الجوع، والأطفال المشردة، لم يكن غضب تجاه الواحد في المائة أو شفقة نحو ال 99.
    Hesaplarıma göre, yüzde on disk ve yüzde doksan itme. Open Subtitles تبعاً لحساباتي، تبدو كأنها عشرة بالمئة عشوائية وتسعون بالمئة ملل
    Yüzde 25'imiz evden çıkamıyor ya da yatağa bağlı ve yüzde 75-85'imiz yarı zamanlı bile çalışamıyor. TED 25 بالمئة من المرضى يلزمون منازلهم أو ـسرتهم، و75 إلى 85 بالمئة لا يستطيعون العمل حتى بدوام جزئي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more