"ve yalnızlık" - Translation from Turkish to Arabic

    • و الوحدة
        
    • والوحدة
        
    • والعزلة
        
    • يشعر بالوحدة
        
    • والشعور بالوحدة
        
    Kadının arkasındaki manayı anlayabileceği bu barış ve yalnızlık mekânına çekildi. Open Subtitles لقد انعزل في هذا المكان الموحي بالسلام و الوحدة ما يعني أنه قد يقدّس معناها
    Soyutlanma ve yalnızlık birbirinizden şüphelenme ve nefret etme. Open Subtitles تسبب العزلة و الوحدة الكراهية و الشك
    Ama bazen iki insanın kaynaşması için hüzün ve yalnızlık yeterlidir. Open Subtitles لكن في بعض الأحيان الحزن والوحدة هو كل ما يتطلبه الأمر
    Sessizlik ve yalnızlık çözülemez bir örtü gibi etrafımı kuşatıyor. Open Subtitles الصمت والوحدة تحيطنى كما لو كانت خمار لا يخترق
    Yine de, uzun çalışma saatleri ve yalnızlık bazen dengemin bozulmasına neden olabiliyor. Open Subtitles وعلى الرغم من ذلك، أجرؤ على القول بأن الساعات الطويلة والعزلة أحياناً يكون لها أثرها.
    JoJo'yu sardı bir hüzün ve yalnızlık kâbusu. Ve babası tarafından anlaşılmama duygusu. Open Subtitles بعد ذلك , ( جوجو ) تسلل خارجاً و هو يشعر بالوحدة الحزن , و للأسف أساء فهم والده
    Tüm hayal kırıklığı, korku ve yalnızlık, bir zamanlar hissettiğim ... TED اذ ان كل الإحباط والخوف والشعور بالوحدة والذي كنت أشعر به
    Onu sevgiyle yetiştireceğim ve yalnızlık çekmesine sebep olacak acılardan koruyacağım. Open Subtitles و سأربيها بالحب" و سأحميها من الجروح و الوحدة"
    Tekrar öldürürsen, üzüntü keder ve yalnızlık içerisinde yaşamaktan korkuyorsun. Open Subtitles "أنت تخشى أن تعيش و أنت تعاني من الحزن و الوحدة"
    Nesiller boyunca, soğukluk, ölüm ve yalnızlık dışında bir şey yok. Open Subtitles لا شيء هناك سوى ... البرودةوالموت ! و الوحدة
    Nesiller boyunca, soğukluk, ölüm ve... yalnızlık dışında birşey yok. Open Subtitles لا شيء هناك سوى ... البرودةوالموت ! و الوحدة
    Bunlar, korku ve yalnızlık yüzünden olanlardan farklıydı. Open Subtitles هذه إختلفت عن أولئك مملوءة بالخوف والوحدة
    Çünkü hayatta bildiğimizden ötesi yoksa demek ki sadece endişeler kendinden şüphe pişmanlık ve yalnızlık var. Open Subtitles لأنه إذا لم يكن هناك المزيد في الحياة أكثر مما نعرف مسبقاً إذاً ليس هناك سوى القلق وفقدان الثقة بالنفس ندم والوحدة
    Ve yeni evinde de nöbet tutmak ve yalnızlık dışında bir şey yoktu. Open Subtitles ولم يكن هنالك شيء ...في البيت الجديد سوى الواجب، والوحدة
    Sessizlik ve yalnızlık çözülemez bir örtü gibi etrafımı kuşatıyor. Open Subtitles كما انني انتمي هنا. السلام والعزلة يحيط لي عباءة لا يمكن اختراقها.
    Hangi şey, çizgi roman ve yalnızlık gibi kokar? Open Subtitles ما الشئ الانتن من كتب القصص المصورة والعزلة ؟
    JoJo'yu sardı bir hüzün ve yalnızlık kâbusu. Ve babası tarafından anlaşılmama duygusu. Open Subtitles بعد ذلك , ( جوجو ) تسلل خارجاً و هو يشعر بالوحدة الحزن , و للأسف أساء فهم والده
    Ter ve yalnızlık kokmalarına şaşırmamalı. Open Subtitles لا عجب أنها رائحة مثل العرق والشعور بالوحدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more