Ne bir cenazesi, ne bir mezartaşı, ne de veda etme imkanım olmadı. | Open Subtitles | لا يوجد جنازة، أو قبر أو فرصة لتوديعه |
Stephen'a veda etme fırsatı tanıdın. | Open Subtitles | لقد اعطيت ستيفن فرصة لتوديعه |
veda etme fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم احظ بفرصة لأودعها |
veda etme şansı bulamadım hiç. | Open Subtitles | ولم أحظى بفرصة لأودعها |
Bana hiç veda etme şansı vermedin. | Open Subtitles | لم تعطني الفرصه لاقول وداعاً |
Bana hiç veda etme şansı vermedin. | Open Subtitles | لم تعطني الفرصه لاقول وداعاً |
Birbirimize veda etme şansımız olmamıştı. | Open Subtitles | أنا وأنت لم تواتينا الفرصة أبدًا لتوديع بعضنا |
Kurtulamazsa bile en azından Gabriel'ın veda etme şansı bulmasını istiyoruz. | Open Subtitles | هو أنها إن لم تعيش نحن نأمل أن يحصل إبنها على فرصة توديعها |
Asla veda etme fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم تتسنّى لي الفرصة لتوديعه. |
Bu ona son veda etme şansımız. | Open Subtitles | و هذه فرصة أخيرة لتوديعه |
- Ona veda etme şansım olmadı. | Open Subtitles | لم تتح لي الفرصة لأودعها. |
Viktor'a veda etme şansım olacak mı? | Open Subtitles | هل سأحصل على فرصة لتوديع فيكتور ؟ |
Viktor'a veda etme şansım olacak mı? | Open Subtitles | هل لدي فرصة لتوديع فيكتور ؟ |
Ona veda etme şansın bile olmadı. Edemedim. | Open Subtitles | أنت لم تحظَ حتى بفرصة توديعها |
veda etme fırsatın hiç olmadı. | Open Subtitles | -لم يتسنَّ لك توديعها . |