"vekilin" - Translation from Turkish to Arabic

• الوصيّة
• نائبتك
• موكلكِ
• وكيلك

Onlara gidip vekilin ben olacağımı söylemene ne oldu?
ماذا حدث لك حين أخبرتهم أنّي سأغدو الوصيّة فحسب؟

Ve vekilin kendi taraflarında olmasını istiyorlar ...ve Davina hayır derse ...onu öldürecekler ...ve onun şehirden ayrılmasını istiyorum ama elbette o kalıp savaşmayı istiyor ...ve ben de oturup kendini öldürtmesini izlemek istemiyorum.
يريدون اكتساب الوصيّة لصفّهم وإن رفضت (دافينا)، سيقتلونها. أودّها أن تبارح المدينة، لكنّها تودّ طبعًا البقاء والقتال ولا أفضّل أن أمكث مكتوف اليدين مراقبًا إيّاها تُزهق روحها.

Keşke bunları dediğimi duymasaydım ama senin vekilin olmaktan utanıyorum.
أتمنى بأني لم أكن حيـة وأنا أسمع نفسي أقولُ ذلك لكن أنا خجلـة لكوني نائبتك

Bu vekilin evime geldi, beni tehdit etti, dünya üzerindeki en tehlikeli vampirlere karşı savaş ilan etmek dışında bir seçenek bırakmadı.
نائبتك هذه جاءت بيتي وهددتني وأرغمتني على شنّ حرب ضد أخطر مصّاصي دماء في العالم.

Senin vekilin kendi ailesini gece 11:30 da aramış.
أجرى موكلكِ إتصالاً هاتفياً لمنزل والديه في الـ23:

Değil, ama bize zaman kazandırır. Dinle,eğer vekilin anlaşmak istiyorsa--
-إسمعي، لو أراد موكلكِ التحدّث عن إتفاق ...

Bırak vekilin olayım. 3 cm yakınına atabilir misin?
إنتظر دعني أكون وكيلك

Artık vekilin değilim.
لم أعد وكيلك بعد الآن.

Senin vekilin olmayı seviyor.
"فهيتحبكونهـا"نائبتك