Söz verdiğimi biliyorum. Ama bunun olacağını bilmiyordum! | Open Subtitles | أعرف أنني قدمت وعدا ولكن لا أرى شيا قادما |
Kes artık, söz verdiğimi biliyorum. Plan değişikliği. | Open Subtitles | أعرف أنني وعدتك ، لكن تغيرت الخطط ، فاصمت |
Söz verdiğimi biliyorum ama beklenmedik birkaç olay oldu. | Open Subtitles | أعرف أنني وعدتك، لكن طرأت ظروف غير متوقعة. |
Bak, bitireceğime söz verdiğimi biliyorum, ama manitam beni affetmedikçe, bu yerden kalkmıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أني وعدتك أني سأنهي العمل لكن إلا إن سامحتني حبيبتي أنا لن أنهض من الأرضيه |
Bak, bugün çalışacağına söz verdiğimi biliyorum ama 7 numaralı tulumba dün gece bozuldu. | Open Subtitles | أنا أعرف أني وعدتك بالعمل اليوم ولكن... .. مضخة سبعة تعطلت البارحة |
Bak, daha çok müsait olmadığımı ve işime öncelik verdiğimi biliyorum. | Open Subtitles | اسمعي، أعلم أنّي لمْ أكن مُتاحاً لكِ أكثر، ووضعتُ عملي على قائمة إهتماماتي. |
Sana bir söz verdiğimi biliyorum ve o sözü tutacağım, çünkü burası NBC en çok veren* kanal. | Open Subtitles | أتفهم أني قطعت عهداً لك، وسنفي به لأن هذه (إن بى سى)... أكبر شبكة فاشلة |
Zaten size ait olan bir şeyi geri verdiğimi biliyorum, efendim. | Open Subtitles | انا اعلم انني اعيد ما ينتمي اليك بالدرجه الاولى، سيدي |
- Söz verdiğimi biliyorum. - Doğum günüme gelmeyecek misin? | Open Subtitles | أعرف أنني وعدتك ألن تحضر عيد مولدي؟ |
Sana daha önce söz verdiğimi biliyorum fakat bu sefer çok yaklaştık. | Open Subtitles | أعرف أنني وعدكِ من قبل... ولكن، هذه المره نحن قريبين |
Doğru kararı verdiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني اتخذت القرار الصحيح. |
Geçmişte yanlış kararlar verdiğimi biliyorum, ama bu konuda haklı olduğuma eminim. | Open Subtitles | أعني،أعرف أن لها حكم شيىء فب الماضي (لكنني أعرف أنني محق حول (نينا |
Söz verdiğimi biliyorum, Maya, ama sana yardım edecek bir konumda değilim. | Open Subtitles | (أعرف أنني وعدتكِ يا (مايا لكنني لست في وضع كي أساعدكِ |
Kamini, sana zarar verdiğimi biliyorum. Ama gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | كاميني)، أعرف أنني آذيتكِ، لكنني آسف) |
Bak, bugün çalışacağına söz verdiğimi biliyorum ama 7 numaralı tulumba dün gece bozuldu. | Open Subtitles | أنا أعرف أني وعدتك بالعمل اليوم ولكن... .. مضخة سبعة تعطلت البارحة |
Ve hastasına şöyle derdi, "Bak, sana daha önce o karmaşık ve yutması zor olan büyük haplardan verdiğimi biliyorum, ama şimdi verecek olduğum ilaç çok etkili, ve küçücük, neredeyse görülemeyecek boyutta. | TED | وكان يقول , اسمع أعرف أني أعطيتك أقراص كبيرة المرة السابقة المعقدة والتي يصعب عليك ابتلاعها ولكن الآن أنا عندي أقراص قوية جدا وصغيرة وبالكاد يمكنك رؤيتها ، |
Ben onunla birlikte olmak için para verdiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أني كنت أدفع لمقابلته |
Bu geceyi yalnız geçireceğimize dair söz verdiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّي وعدتك بأن نقضي الليلة على انفراد. |
Sana bir söz verdiğimi biliyorum hayatım ama bunu yapmam gerek. | Open Subtitles | أعلم أنّي قطعت لك وعدًا يا حبيبتي، لكنّي مضطر لمساعدتها. |
İmza için söz verdiğimi biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أنّي وافقتُ على ذلك |
Sana bir söz verdiğimi biliyorum ve o sözü tutacağım, çünkü burası NBC en çok veren* kanal. | Open Subtitles | أتفهم أني قطعت عهداً لك، وسنفي به لأن هذه (إن بى سى)... أكبر شبكة فاشلة |
Zaten size ait olan bir şeyi geri verdiğimi biliyorum, efendim. | Open Subtitles | انا اعلم انني اعيد ما ينتمي اليك بالدرجه الاولى، سيدي |