Öncesinde kızlardan biriyle öpüşürsen fazladan para vereceklerini söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنهم سيدفعون أكثر إن قبلتي إحدى الفتيات أولاً |
Çölde gömülü kemikler için bu kadar vermeye razıysalar yaşadığını söylersem ne kadar vereceklerini bir düşün. | Open Subtitles | أجل, فأعتقدت انهم اذا كانوا على استعداد لدفع هذا القدر للعثور على بعض العظام المدفونة في الصحراء فحسب تخيلت ماذا سيدفعون بالفعل |
Sizin adınıza gidip alabilirim ama bana vereceklerini sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، يُمكنني أن أحاول جلبهم لك لكن لا أظن إنهم سيعطوني إياهم. |
Bana iyi bir iş vereceklerini söylediler. | Open Subtitles | و قالوا أنهم سيعطوني عملاً |
İstediğin zaman kullanmana izin vereceklerini mi zannediyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد انهم سيسمحون لك بقيادة طائرة لو سبق دخولك السجن ؟ |
Paranızı geri vereceklerini söylediler. Farkındayım teras yaptırmışsınız. | Open Subtitles | قالوا إنهم سيعطونك أموالك, ولكن إذهب وتأكد |
Neden bana burs vereceklerini düşünüyorsun ki? | Open Subtitles | مالذي يجعلك تظن باأنهم سوف يعطوني منحة دراسية ؟ |
O cadıyı öldürseler bile yürüyüp gitmemize izin vereceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | حتي لو قتلوا تلك الساحرة اللعينة , أتعتقد بأنهم سيدعونا نمشي؟ |
Daha hızlı bitsin diye geceleri çalışırsak 25 dolar daha fazla vereceklerini söylediler. | Open Subtitles | قالوا ، إذا عملنا خلال الليل سيدفعون لنا 25$ زيادة لكي ننتهي منه بسرعة |
Turistlerin ölüm tuzağının üzerinde seninle turlamak için para vereceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | سيدفعون لك كى تأخذهم للأعلى؟ ... . |
Nereyi istersen izin vereceklerini düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أظن أنهم سيسمحون لك بأن تعيش في أي مكان ترغبه |
Günbatımına doğru sürmemize izin vereceklerini sanıyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحلمين إذا تعتقدي أنهم سيسمحون لنا بالحياة حتى نبلغ الشيخوخة |
İyi de, bize bilgisayarları kullanma izni vereceklerini sanmıyorum | Open Subtitles | أجل، حسناً، لا أعتقد أنّهم سيسمحون لنا بإستخدام الحاسوب. |
Hindi pişirmek için sana 6 saat izin vereceklerini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | تظنينهم سيعطونك 6ساعات لتطبخي الديك الرومي؟ |
Öğlen yemeği vereceklerini bilemedim. | Open Subtitles | لم أعرف إذا ما كانوا سيعطونك غداءاً. |
Sana dokunulmazlık vereceklerini mi sanıyorsun gerçekten? | Open Subtitles | أتظنين حقاً أنهم سيعطونك الحصانة؟ |
O kadar iyiydim ki, bana 180.000 dolarlık mal vereceklerini söylediler. | Open Subtitles | كنت بارعاً في هذا، لكنّهم قرّروا أنّ يعطوني بضاعة تُعادل 180 ألف دولار. |
Rüzgâr gibi girip çıkmamıza izin vereceklerini mi düşünmüştün? | Open Subtitles | -أترى؟ هل إعتقدت أنهم سيدعونا ندخل ونخرج مثل الرياح؟ |