"verilere" - Translation from Turkish to Arabic

    • البيانات
        
    • للبيانات
        
    • المعلومات
        
    • بيانات
        
    • معطيات
        
    • لبيانات
        
    • القراءات
        
    Özür dilerim, ama virüsten elde ettiğiniz en son verilere bakmak istiyorum. Open Subtitles سامحني، لكني كنت آمل أن أرى بعضاً من البيانات الحالية عن الفايروس
    Verimliliğimiz hızını kesmeye başladığında, verilere geri dönebilir ve daha etkili nasıl denge kurabileceğimizi görürüz, iş ve eğlence arasında. TED متى تبدأ إنتاجيتك في التراخي يمكننا العودة إلى البيانات والبحث عن كيفية عمل توازن فعال بين العمل واللهو.
    Gerçek şu ki verilere bakacak olursak Amerikalılar hiç de sanıldığı kadar gezgin değillerdir. TED حسنا، الواقع يقول، إن نظرتم إلى البيانات أن الأميركيين ليست دائمي التنقل كما يعتقد البعض.
    Bu komple bir kitap, görüntü dışı verilere bir örnek. TED هذا كتاب بالكامل، وهو مثال للبيانات التي لا تشمل الصور
    Daha sonra radyolog ve patolog, bazen de adli tıp uzmanı bir araya gelirler ve çıkan verilere bakarlar. TED ومن يقوم اخصائي الاشعة مع الطبيب الشرعي واحيانا عالم ادلة جنائية بالنظر الى المعلومات الظاهرة ومن ثم يجلسون سوية
    Evet, hadi verilere biraz bakalım. TED حسنا، لذلك دعونا نلقي نظرة على قليل من البيانات.
    Aslında pek çok teori var ve sürecin kendi de buna dâhil, verilere en iyi şekilde uyan teoriler günümüze kadar gelmiş olanlar. TED يوجد العديد من النظريات، وتمامًا مثل العملية نفسها، تلك التي تتناسب مع البيانات بشكل أفضل هي التي تبقى حتى يومنا هذا.
    Ancak doğru tür verilere sahip olmanız gerekiyor. TED لكن عليكم الحصول على أنواع البيانات الصحيحة.
    Doğru şeylerle ilgili verilere sahip olmalısınız. TED وعليكم الحصول على البيانات حول الأمور الصحيحة.
    Lütfen, lütfen inkâr etmeyin ve doğrulanmayan verilere bakın. Bu gerçekte eski kalıplarınızın yanlış olduğunu kanıtlayacak. TED من فضلكم، من فضلكم اخرجوا فقط من الإنكار وابحثوا عن البيانات غير المؤكدة التي ستثبت بالفعل أن صوركم النمطية خاطئة.
    Fikirler, aklınıza, siz verilere bakarken gelmiyor. TED الأفكار التي لم تظهر عندما كنت تحدّق في البيانات تبدأ بالظهور.
    Artık bilgi dünyasında yaşıyoruz ve büyük verilere erişmekle deneyimlemek arasında fark var. TED نحن اليوم نعيش في عصر المعلومات، ويوجد فرق بين الحصول على البيانات وبين تجربة هذه البيانات والشعور بها.
    Ama şöyle bir şey var ki: aldığımız verilere göre nehir, volkanik aktiviteden bağımsız olarak kaynıyor. TED ولكن هناك شيء: تُظهر البيانات وجود النهر الذي يغلي مستقلاً عن النشاط البركاني.
    Müşterilerimiz bize, bu verilere erişim izni veriyor ve biz de bunları mobil uygulamamız aracılığıyla kaydediyoruz. TED يقوم المستهلكون بإعطائنا حق كشف البيانات ونقوم بجمعها من خلال البرنامج.
    Acımasız bir soru olduğunu biliyorum fakat verilere bir göz atın. TED أعرف بأنه سؤالٌ قاسٍ، لكن لنلق نظرة على البيانات.
    Test sonuçlarına ulaşamıyorlar, verilere yasak konuyor. TED فلا توفر لدرجات الاختبار, وكل الأمور تسير في محاولة حجب البيانات.
    verilere baktığınızda Einstein'ın, dâhi araştırmacının, haklı olduğu ve kariyerimin bu aşamasında olduğum görülüyor, değil mi? TED حسنًا، عندما تنظر إلى البيانات يبدو أن آينشتاين، البحث العبقري، هو الصحيح وأنا في تلك المرحلة من مهنتي
    Başından beri verilere tamamıyla yanlış bakıyorduk. TED أننا كنا ننظر للبيانات بشكل خاطئ تماما منذ اليوم الأول.
    Neden yottabyte dolusu verilere ihtiyacımız olduğu konusunda bilgi vereyim. Open Subtitles إليك ببعض المعلومات عن سبب حاجتنا لـ يوتابايت من المعلومات.
    Vermont'taki bir güneş parkı, gerçek verilere göre metrekareye 4,2 vat enerji veriyor. TED وهنا ترون حقل شمسي في فيرمونت مع بيانات حقيقية تعطي 4.2 واط للمترالمربع
    Oyun geliştiriciler, arka uç verilere bakarak bir oyuncunun yeteneğine ilişkin birçok şey öğrenebileceğinizi bilir. Bir oyuncu nerede duraksar? TED يعرفُ مطورو الألعاب بأنه يمكنكم معرفة الكثير حول مهارات اللاعب بالنظر إلى معطيات المرحلة النهائية: أين توقف اللاعب؟
    ABD'de 23 milyon ABD vatandaşı olmayan insan var, kanıtlanabilir federal verilere göre. TED يوجد 23 مليون مواطن غير أميركي في الولايات المتحدة الأمريكية، وفقًا لبيانات فيدرالية يمكنُ التحقق منها.
    verilere göre bu bir çeşit geçit. Open Subtitles القراءات تشير إلى بوابة من نوع ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more