"verilmiyordu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولم
        
    • يُسمح
        
    Erkekler basketbol, beyzbol ve futbol oynuyorlardı ama kızlara izin verilmiyordu. TED ولعب الأولاد كرة القاعدة وكرة السلة، وكرة القدم الأمريكية، ولم يسمح للفتيات بذلك.
    En önemlisi param yoktu, bana çok para verilmiyordu ve çok kaynağım da yoktu. TED معظمهم أنه لم يتم إعطائي منحة، ولم يكن لدي الكثير من المال، ولم يكن لدي الكثير من الموارد.
    Unutmayın, bunu yapmak üzere eğitiliyordum. İşte çalışmama izin verilmiyordu. TED تذكروا .. لقد تربيت على ذلك .. ولم يكن يحق لي ان اعمل لدى احد ما
    Ve basitçe, tüccarların gemileri limana geliyordu ve yanaşmalarına dahi izin verilmiyordu. TED وبشكل أساسي، عندما بلغت سفن التجار الميناء، لم يُسمح لها أن ترسو.
    Yani ilk başta siyahi kadınların fabrikada çalışmasına izin verilmiyordu. TED لذلك قبل كل شيء، لم يكن يُسمح للنساء السود بالعمل في المصنع.
    Fiziksel temasa ya da dışarı çıkmama izin verilmiyordu. Open Subtitles لم يكن يسمح لي بالاتصال مع الآخرين ولم يكن يسمح لي بالخروج بين الناس
    Sana söylemiştim... Eve çağrılmıştım ve o günlerde insanlara izin verilmiyordu. Open Subtitles لقد أخبرتكِ أنه تم استدعائي للوطن ولم يكن مسموحاً بذهاب البشر وقتها
    Benim gittiğim okullarda kullanılmayan dillerin eğitimi verilmiyordu. Open Subtitles مدرسة الفتيان الوحيدة التي ذهبت لها ولم تُدرس لغات بائدة
    15 yaşındaydım ve kapının önüne bile çıkamama izin verilmiyordu. Open Subtitles كان عمري 15 سنة ولم يكن مسموحاً لي أن أغادر عتبة المنزل.
    O zamandan beri kimsenin göle girmesine izin verilmiyordu. Open Subtitles ولم يُسمَح لأحد بأن يدخل البحيرة
    Orada kalmalarına izin verilmiyordu artık, Viyana'ya dönmek zorundalardı. söylediğim gibi oldukça uzun bir yol. TED ولم يسمح لهم بالبقاء هناك بعد ذلك، بل كان لا بد لهم من العودة الى فيينا -- وكما كنت أقول فالطريق كان بعيدا وغير ممكن في تلك الايام
    Mektup yazdı çünkü Henrik soğuk almıştı ve ziyaretine izin verilmiyordu. Open Subtitles كتبت الرسالة لأن "هنيريك" مصاببالرشح... ولم يُسمح له بزيارتها.
    Çünkü kızların okula gitmesine izin verilmiyordu. Open Subtitles لأنه لا يُسمح للفتيات بالذهاب إلى المدرسة
    Stasi'nin birimi kaçınca birbirleriyle konuşmalarına izin verilmiyordu. Open Subtitles عندما انشق فريق "ستاسي"، لم يُسمح لهم بالإتصال ببعضهم البعض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more