"vermelisiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا بدّ وأن تعطي
        
    • تعطيهم
        
    • يجب أن تعطيه
        
    • يجب أن تعطى
        
    • عليك أن تسلّم
        
    • عليك أن تعطيني
        
    • عليك أن تعطيه
        
    • الحُكم الموضوعي والعقلاني
        
    • أن تمنحنا
        
    • أن تمنحني
        
    • ينبغي القيام به
        
    • ما ينبغي القيام
        
    Bu mektubu lp Man'e vermelisiniz. Teşekkürler! Open Subtitles لا بدّ وأن تعطي هذهِ الرسالة لـِ(ييب مان) شكراً لكِ!
    Daha çok para almak için onlara bir şey vermelisiniz. Open Subtitles حسناً, يجب عليك أن تعطيهم شيئاً دافع ليأتي الأثرياء
    Kardeşinize günde iki defa vermelisiniz yoksa acayip bela olur. Open Subtitles يجب أن تعطيه لأخيك مرتين يومياً وإلاً سيكون هناك متاعب جمّة
    - Onu tanımıyorsun. - Belki de Marissa'ya biraz zaman vermelisiniz. Open Subtitles . أنت لا تعرفها . يجب أن تعطى (ماريسا) بعض الوقت
    O zaman güvenlik sızıntısıyla ilgili bildiğiniz her şeyi bize vermelisiniz. Open Subtitles إذن عليك أن تسلّم كلّ شيئ تملكه حول الخرق الأمني.
    Bana şimdi 4 Pound vermelisiniz. Open Subtitles حسنا، عليك أن تعطيني 4 جنيهات استرلينية الآن.
    Üzgünüm, böyle olmaz. O tedaviyi, 100, 200 dolara vermelisiniz. TED عذرا ، هذه الطريقه لاتجدي. عليك أن تعطيه العلاج ب100 أو 200 دولار
    Dövüş Sanatlarını öğrenirken samimi ve dürüst olmalı dürüst ve saygılı davranışlarda bulunmalı sağduyulu ve gerçekçi kararlar vermelisiniz. Open Subtitles تعلّم فنون القتال الحقيقيّة والأصيلة، السلوك السليم والمتميّز، الحُكم الموضوعي والعقلاني لا تقلق!
    - Bize biraz daha zaman vermelisiniz. - Son gün son gündür. Open Subtitles يجب عليك أن تمنحنا مهلة الموعد النهائي ثابت ، آسف
    Bana bir röportaj vermelisiniz. Özel olarak, tamam mı? Open Subtitles يجب أن تمنحني مقابلــة ، بشكل خاص ، حسنــا ؟
    Ve kitaplarla ilgili şey şu ki, uzun bir süre boyunca insanlara yarar sağlamalarını garantiye almak istiyorsanız onları dolaplarda saklamalı ve çok az insanın onlara bakmasına izin vermelisiniz. TED ما ينبغي القيام به مع الكتب، إذا كنت تريد ضمان كونها مفيدة على المدى الطويل، هو إخفاؤها بعيداً في المكتبات وترك القليل من النّاس تنظر لها.
    Bu mektubu lp Man'e vermelisiniz. Teşekkürler! Open Subtitles لا بدّ وأن تعطي هذهِ الرسالة لـِ(ييب مان) شكراً لكِ!
    Bende etmem vali bey. Bence onlara seçme hakkı vermelisiniz. Open Subtitles ولن أوافق على هذا أيضا يا سيدى العمدة أعتقد أنكى يجب أن تعطيهم هذا الخيار
    Kaptan, çocuğu onlara vermelisiniz. Bundan daha azı için adam öldürmüşlükleri var. Open Subtitles أيّها القبطان، يجب أنْ تعطيهم الفتى فهم يقتلون لسببٍ أقلّ
    Etkileyici. Yani hakkını vermelisiniz. Open Subtitles هذا مثير للإعجاب أعني، يجب أن تعطيه حقّه بهذا
    Ona F vermelisiniz. Open Subtitles يجب أن تعطيه (درجة ضعيف)
    Efendim, Mısır'ı savumak için Horemheb'e izin vermelisiniz. Open Subtitles مولاى ، يجب أن تعطى التصريح ل ( حورمحب ) ليدافع عن مصر
    Sanrım ofisi Threepeat'e vermelisiniz. Open Subtitles أعتقد أن عليك أن تسلّم المكتب لـ (ثريبيت)
    Davamda kendimi savunmam için bana bir şans vermelisiniz. Open Subtitles لا ، يا سيدي عليك أن تعطيني فرصة
    Kelli'ye vermelisiniz, böylece onu da kaybetmezsiniz. Open Subtitles انها في حاجة اليه. يجب عليك أن تعطيه كيلي
    Dövüş Sanatlarını öğrenirken samimi ve dürüst olmalı dürüst ve saygılı davranışlarda bulunmalı sağduyulu ve gerçekçi kararlar vermelisiniz. Open Subtitles تعلّم فنون القتال الحقيقيّة والأصيلة، السلوك السليم والمتميّز، الحُكم الموضوعي والعقلاني لا تقلق!
    Bu birimin onayını istiyorsanız bize hala hayatta olan birisini vermelisiniz. Open Subtitles إذا تريد تأييد هذا المكتب، يجب أن تمنحنا شخص مازال علي قيد الحياة.
    Başarısız olmuşum gibi duruyor ama bana bir şans daha vermelisiniz. Open Subtitles أعلم, أنه يبدو وكأني أفسدت الأمر لكن عليك أن تمنحني فرصةً أخرى معه
    Veriler ile ilgili durum da şu ki, eğer baki kalmalarını istiyorsanız o veriler üzerinde olabildiğince az kontrol kurup herkesin onlara sahip olmasına izin vermelisiniz TED ما ينبغي القيام به مع البيانات، إذا كنت تريدها أن تبقى، هو نشرها، كي تكون في متناول الجميع مع أقل ما يمكن من السيطرة على تلك البيانات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more