"vermesini" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعطيك
        
    • تعطيك
        
    • يعطيه
        
    • يمنحني
        
    • تعطيه
        
    • منه أن
        
    • أن يعطي
        
    • لتعطيك
        
    • يسلم
        
    • يعطني
        
    • منه بعض
        
    • ليعطيني
        
    • لِأَنّكَ
        
    Banjo çaldığın için birilerinin sana desteyle para vermesini mi? Open Subtitles تنتظر شخصاً يعطيك كومة من المال للعب على هذا البانجو؟
    Asistanıma, sana telefon numaramı vermesini söyleyeceğim. Open Subtitles أسمعي, سأطلب من مساعدتي أن تعطيك رقم هاتفي
    Belediye başkanından şehrin anahtarını ona vermesini istemeyi düşünüyordum ama Open Subtitles كنت أفكّر أن أطلب من المحافظ أن يعطيه تأشيرة الدخول إلى المدينة، لكننيّ كنت خائفًا
    Ve bir sürü aptalca soru var. Bazen matematiğin, sorulara yanıt vermek için bize güç vermesini seviyorum. TED تصلني الكثير من الأسئلة الغبية، وأحب كون الحساب يمنحني القوة لأجيب عليها أحيانًا.
    Bana sataşarak, içki dükkanın için para vermesini sağlayamazsın. Open Subtitles لن يجعلها توبيخك لي تعطيه لك لتستثمره في محل خمور
    Ama aynı zamanda bana ihtiyacım olan duyguları vermesini istiyorum. Open Subtitles ولكن أنا أيضاً أطلب منه أن يعطيني المشاعر التي أحتاجها
    Yolculardan herhangi biri ölmeden panzehiri vermesini söyle. Open Subtitles أخبرهُ أن يعطي التّرياق الآن قبل أن يموتَ أيٌّ من أولئكَ الناس المساكين
    Ponyboy... Hemşireden bu kitabı sana vermesini istedim ki, bitirebilesin. Open Subtitles بوني بوي, لقد سألت الممرضة لتعطيك تلك الكتب
    Burada işim biter bitmez işi sana vermesini söyleyeceğim, tamam mı? Open Subtitles سوف ياتى الى هنا وسوف اخبره ان يعطيك عملِي القديمِ، حسناً؟
    Stajının size çok değerli hayat tecrübesi vermesini umuyordunuz. TED كنت تأمل أن التدريب سوف يعطيك تجربة حياة قيمة.
    Frank'e çocuklarindan birini sana vermesini istemeyecegim. Open Subtitles كلا لن أسأل فرانك إذا كان يريد أن يعطيك أحد أطفاله
    Merkez hükümetin daha fazla vermesini istiyorsanız diğerlerine ziyaretlerde bulunmanız gerekmez mi? Open Subtitles إذا تريد الحكومة المركزية أن تعطيك أكثر، إذن أنتَ لست بحاجة لتقوم بزيارات الآخرين؟
    Evet, ona bir not yazıp sana ikinci bir şans vermesini isteyeceksin. Open Subtitles و اجل، اجل، ستكتب لها ملاحظة وسوف تتوسل إليها على أن تعطيك فرصة أخرى
    Buraya geldiğimiz günden beri ondan bunu vermesini istiyordum. Open Subtitles الأمر كله كنت أريد منذ أن وصلنا إلى هنا، ويمكنه أن يعطيه لي
    Bobo, Hayalet Nehir Üçgeni'nden kaçmak için Constance Clootie'nin bir şey vermesini istiyordu. Open Subtitles بوبو أراد كونستانس Clootie أن يعطيه بعض سيلة للخروج من شبح نهر المثلث.
    O anda neye ihtiyacım varsa bana vermesini istiyorum. Open Subtitles ..أنا أطلب منه أن يمنحني ما أحتاجه في اللحظة
    Her şeyden önce bana berrak bir entelektüel bakış açısı vermesini istiyorum. Open Subtitles قبل كل شيء طلبت منه أن يمنحني نظرة فكرية عامّة واضحة
    Şu telefonu bırakıp dadıya onun lanet kartını vermesini söyler misin? Open Subtitles وأخبرى المربية أن تعطيه بطاقته الملعونة؟
    Şey bakın, oğlunuza esrar almak sizin bileceğiniz bir iş ama ama kardeşime daha fazla bundan vermesini istemiyorum. Open Subtitles انظري, من حقك إن أردت شراء الحشيش لابنك ولكنني لا أريده أن يعطي أيّاً منه لأخي
    Ona yazıp sana iyi bir yer vermesini isteyeceğim. Open Subtitles لذلك ، أنا أكتب له ، أقول له لتعطيك نقطة جيدة .
    Yine de ben, adamın kendini ele vermesini tercih ederdim. Open Subtitles هذا ما كنت لأفعله.. كنت لأجعل الرجل يسلم نفسه
    Tanrı'dan tacı giyerken bana da seninki kadar kudret vermesini iste. Open Subtitles أطلب من الرب أن يعطني القوة لأرتدي التاج مثلما فعلت أنت
    Size ders vermesini isteyebilirsiniz belki. Open Subtitles ربما يجب أن تطلب منه بعض الدروس
    Kendimi hortlak gibi hissediyorum, ...birilerinin ölmesini ve bana böbreğini vermesini istiyorum. Open Subtitles وأشعر بــ أنّي بَغِيض بانتظاري لموت أحدهم ليعطيني كليته
    Avukatının yaptıklarının hesabını vermesini diliyorsun sanırım. Open Subtitles -أَصْدُقُكَ, لِأَنّكَ تَرْغَبُ فِي رُؤْيَةِ مَحَامَّيْكَ يُضَاجِعَ نَفْسهُ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more