"vermeye hazır" - Translation from Turkish to Arabic

    • على وهب خمسة
        
    • مستعد لعرض
        
    • مستعدة للإدلاء
        
    • مستعدة لتوظيفي
        
    • مستعدين
        
    • جاهزاً لكي
        
    Daha da önemlisi 2000 hektarlık verimli araziyi size vermeye hazır çiftçilik için huzur içinde. Open Subtitles اكثر من ذلك فهو موافق على وهب خمسة آلاف آكر من الارض الخصبة للزراعة
    Daha da önemlisi 2000 hektarlık verimli araziyi size vermeye hazır çiftçilik için huzur içinde. Open Subtitles اكثر من ذلك فهو موافق على وهب خمسة آلاف آكر من الارض الخصبة للزراعة
    Roger, kazanmak istiyorsan senin söyleme şeklini sevdim biraz meme vermeye hazır olman gerektiğini biliyordu. Open Subtitles . أنا أحب الطريقة التي صغت بها الموضوع أنت يجب أن تكون مستعد لعرض بعض الحلامات ( الأثداء)
    Sana tam bağımsızlık vermeye hazır Carrie. Open Subtitles إنه مستعد لعرض استقلال كلّي عليك يا (كاري)
    İfade vermeye hazır olduğunu söylemiştin. Open Subtitles قلتِ أنّك كنت مستعدة للإدلاء بشهادة
    Çünkü aksi hâlde Bayan Cortez başka bir davayla ilgili bilgi vermeye hazır. Open Subtitles لأن السيدة (كورتيز) مستعدة للإدلاء بأقوال في قضية أخرى
    Sanırım FBI bana iş vermeye hazır olduğunu söylediğinde hepimiz oldukça mutlu olduk. Open Subtitles أعتقد أننا جميعًا كنا سعداء عندما سمعنا أن المباحث الفيدرالية أخيرًا مستعدة لتوظيفي
    Bir şeyler biliyor olmalı. Ortalığın kızışma ihtimaline karşı ona destek vermeye hazır olmalıyız. Open Subtitles يجب أن نكون مستعدين لمساندته لو تطورت الأمور
    Yani... Henüz sipariş vermeye hazır değilim. Open Subtitles لست جاهزاً لكي أطلب
    Şurada oturan hanımefendi Bayan Roger Wade, kocasının Sylvia Lennox'la, kadının öldürüldüğü gece, cinsel ilişkide bulunduğu delilini vermeye hazır. Open Subtitles إن السيّدة هناك مستعدة للإدلاء بالشهادة ضد زوجها... كان ينام مع (سيلفيا لينيكس... ) في ليلة مقتلها
    Sanırım FBI bana iş vermeye hazır olduğunu söylediğinde hepimiz oldukça mutlu olduk. Open Subtitles أعتقد أننا جميعًا كنا سعداء عندما سمعنا أن المباحث الفيدرالية أخيرًا مستعدة لتوظيفي
    Parkta bir güvercin sürüsünü besliyormuş onlar da ifade vermeye hazır mıymış? Open Subtitles أنها كانت تُطعم قطيعاً من البطاريق في حديقة الحيوان و هم مستعدين للشهادة على ذلك
    İstediklerini vermeye hazır olduğumuzu söylememiz gerekiyor. Open Subtitles علينا اخبارهم بأننا مستعدين بأن نعطيعم مايريديون
    Henüz sipariş vermeye hazır değilim. Open Subtitles لست جاهزاً لكي أطلب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more