"vermiştik" - Translation from Turkish to Arabic

    • قطعنا
        
    • أعطينا
        
    • على عدم
        
    • اطلقناه
        
    • أعطيناه
        
    • منحناك
        
    • لقد أقمنا
        
    • أعطيناها
        
    • دفعنا لك
        
    Kardeşim ve ben, biz gün batmadan evde olacağımıza söz vermiştik. Open Subtitles كنت أنا وأخي خارج المنزل، رغم أننا قطعنا وعدا بعدم مغادرته
    Biliyorum ama diğer taraftaki şeye gideceğimize söz vermiştik ama yine de sağ ol. Open Subtitles نحن قطعنا وعداً للذهاب لذاك الشئ الآخر لكن شكراً جزيلاً لك
    Oh, biliyor. Yılbaşında ona bir polis seti vermiştik... Open Subtitles أنه يعرف ذلك, لقد أعطينا له معدات الشرطى كهدية للكريسماس
    Meslek hayatımda yönettiğim en iyi takım süper güçleri esas alıyordu ve kendimize süslü püslü lakaplar bile vermiştik. "Sezgilerin Ustası TED أعظم فريق توليت قيادته في مسيرتي المهنية كان معتمدًا على نقاط القوة الخارقة، لدرجة أننا أعطينا لأنفسنا ألقابًا مذهلة مثل "أساس الفطنة البارع."
    İşte bu nedenle onu kullanmamaya karar vermiştik, savunma amacıyla kullanım hariç. Open Subtitles مما يعني أننا إتفقنا على عدم إستخدامها عدا في الحالات الدفاعية
    Çocuklar, bildiğiniz gibi apartmanımızın önündeki kaldırıma Bermuda Şeytan Üçgeni adını vermiştik. Open Subtitles ايها الاطفال كما تعلمون مثلث برمودة كان الاسم الذى اطلقناه على الرصيف الذى يقع امام شقتنا
    Gelebilsin diye uçak masrafları için ona 500 dolar vermiştik. Open Subtitles أعطيناه 500 دولار لأجرة الطائرة، لذلك سوف يذهب إلى هناك.
    Ki biz bunun özel bir ilişki olduğunu zannediyorduk ve çalışmamızın bütün haklarını size vermiştik. Open Subtitles والتي نفترض أنّها كانت علاقة حصرية، وبموجبها منحناك حقوق كل أعمالنا.
    Çünkü yanılmıyorsam, senin düğün partini burada vermiştik. Open Subtitles لأنّه إن لم تخنّي الذاكرة, لقد أقمنا لك حفلا بمناسبة زفافك هنا
    Acil durum için vermiştik ama tutumluluğu öğretttik ona. Open Subtitles أعطيناها إياها للطوارئ لكننا ربينها أن تكون حريصة
    Ama avans vermiştik. Open Subtitles لكننا بالفعل دفعنا لك مقدم أتعاب.
    Birbirimizi korumaya söz vermiştik değil mi? Open Subtitles لقد قطعنا وعداً بحماية بعضنا البعض، أليس كذلك؟
    - Onu öldürdüm. Tüm bunlar başladığında birbirimize söz vermiştik. Open Subtitles عندما بدأ كل هذا قطعنا وعوداً لبعضنا البعض
    Yalan söylemeyeceğiz diye karar vermiştik. Open Subtitles لقد قطعنا وعداً أن لانكذب على بعضنا البعض.
    Bütün paramızı silah alsın diye vermiştik. Open Subtitles أعطينا كل مالنا لشراء الاسلحة
    Güzel bırakıyorum, bir şans vermiştik Babanla konuşucam belki de Defrank'e gitmen daha iyi olur Open Subtitles حسناً أنا استسلم لقد أعطينا انطباعاًجيداً و سأتحدث لوالدك ربما عليك العودة إلى (كريستوف رانكس)
    Bütün sağlık testleri bitmeden bebek eşyası almamaya karar vermiştik. Open Subtitles لقد إتفقنا على عدم شراء أيٍ من أشياء الأطفال حتى نتائج إختبار الصحة.
    Kavgalıyken asla yatağa girmeyeceğimize dair birbirimize söz vermiştik. Open Subtitles اسمعي, اقسمنا على عدم النوم واحدهم غاضب عن الاخر
    Çocuklar, bildiğiniz gibi apartmanımızın önündeki kaldırıma Bermuda Şeytan Üçgeni adını vermiştik. Open Subtitles تعلمون كما الاطفال ايها برمودة مثلث الرصيف على اطلقناه الذى الاسم كان شقتنا امام يقع الذى
    Çünkü biz ona bu emri iki yıl önce vermiştik. Open Subtitles لأننا أعطيناه الأمر للقيام بذلك، قبل عامين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more