"veya ne" - Translation from Turkish to Arabic

    • أو ماذا
        
    • أو ما
        
    • او ما
        
    • أو الذي
        
    • او ماذا
        
    • أو أياً
        
    Ama bunlar çok özeller. Teknolojiyi kullanarak nerede, kiminle olunduğu veya ne yapıldığı konusunda belirsizlik yaratıyor. TED لكنها مميزة جداً. أنها تستخدم الغموض الذي يأتي من إستخدام التكنولوجيا. أنت لا تعرف أين أنا أو ماذا أفعل أو من معي.
    Sen ve ben beraberken, nereye gittiğini veya ne yaptığını bana söyleyememene dayanamıyordum ve, şimdi, o kadar zamandan sonra, Grant'ın da bana aynı şekilde baktığını görüyorum. Open Subtitles كان الأمر مضحكا حينما كنا سويـّا لم أستطع أن أتحمل ما حصل وقتما لم تكن لديك القدرة على إخباري اين تذهب أو ماذا تفعل
    Kim olduklarını veya ne istedikleri hakkında bir fikrimiz yok. Open Subtitles ليس لدينا أي فكرة عمّن يكونون أو ماذا يريدون
    Her gün akşam saat 6'da, kime e-posta gönderdiğiniz veya ne yaptığınızın önemi yok, masalar tavana doğru yükseliyor. TED وفي السادسة مساء كل يوم، لا يهم من تقوم بإرساله بريدا إلكترونيا أو ما تفعله، تصعد المكاتب إلى السقف.
    Eğer dediğiniz şey doğru ise bu ilüzyonu kim veya ne yaratıyor. Open Subtitles إذا كان ما تقوله صحيح، و أو ما الذي خلق هذا الوهم؟
    Sanırım günün birinde Phillip kardeşinin gerçekte kim olduğunu veya ne okuduğunu bilmek isteyecek. Open Subtitles أعتقد يوما ما، فيليب سيريد ان يعرف من هو اخاه حقا او ما سيقوم بقرائته
    Bu aletin nerede veya ne amaçla yapıldığını bilmiyor musun? Open Subtitles أنت لا تعرف من مصنّع الأداة وجدت أو الذي غرضه كان.
    Bu yukarıdaki adamın benim kim veya ne olduğumu öğrenmemesi çok önemli. Open Subtitles ومن الهام ألّا يعرف هذا الرجل بالأعلى من أو ماذا أكون
    Arkadaşlarım, nerede olduğunu veya ne yaptığını hiç hatırlamadığına inanıyorlar. Open Subtitles يشعر صديقي بالراحة إذ أنه لا يتذكر أين كان أو ماذا فعل
    Kim olduğunu veya ne istediğini bilmiyorum ama bu kasabada onu seven ve onu koruyacak insanlar var. Open Subtitles لا اعرف مَن تكون أو ماذا تريد ولكن هناك أناس في هذه المدينة يحبونه وسيحمونه
    Biliyorum ve nasıl etki ettiğini veya ne yaptığını bilmiyorum, ama her gün işe gidiyor ve iyi durumda. Open Subtitles أعلم ، ولا أعلم كيف تعمل أو ماذا تعمل ولكنه يذهب لعمله يوميا
    Selam. Kim olduğunu veya ne satmaya çalıştığını bilmiyorum ama Globetrotters maçında beni rahatsız ediyorsun. Open Subtitles مرحبًا، لا أدري من معي أو ماذا تحاول أن تبيع، لكنك تزعجني خلال السفر والترحال
    Kim olduğunu veya ne istediğini bilmiyorlarsa sonrasında ne planladığını da bilemezler. Open Subtitles إن لم يعرفوا من أنتِ أو ماذا تريدين فلا يمكنهم معرفة ما تخططين له بعد ذلك.
    Kimimiz nereye gideceğimizi veya ne yapacağımızı bilemeyebilir. Open Subtitles بعضنا لا يملك أي فكرة إلى أين سيذهب أو ماذا سيفعل
    Neden bahsettiğinizi veya ne hakkında burada olduğunuzu bilmiyorum, Open Subtitles لا أعلم ما الذى تتحدث عنه. أو ماذا تفعل هنا ؟
    Bak şu anda ne durumda olduğumuzu bilmiyorum veya ne durumda olacağımızı ya da ne durumdaydık hatta ne olmak istediğimizi. Open Subtitles انظر, لا أعلم ما هي علاقتنا, أو ما ستكون عليه, أو ما كنّا عليه, أو حتى ما نريده.
    Fakat gözlemcinin aslında kim veya ne olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles و لكننا لا نعرف من أو ما هو المراقب حقيقةً.
    Kim olduğunu, neden burda olduğunu veya ne yapacağını bilmiyoruz. Open Subtitles لا نعرف أين هو، أو لمَ هو هنا، أو ما الذي سيفعله ؟
    Buraya geldiğimde onlara kim veya ne saldırdıysa gitmişti. Open Subtitles ما إن وصلت إلى هنا، حتى اختفى من أو ما هاجم هؤلاء الناس.
    Gğrev bize ne sorumluluk yüklerse, yüklesin, insanlıktan vazgeçemeyiz ...veya ne olursa olsun? Open Subtitles مهما كانت أهمية هذه المهمة، فلا يمكننا أن نفقد إنسانيتنا أو ما سيكون غرض كل هذا؟
    Nereden veya ne şekilde gelmiş olursan ol olmak istediğim yer senin yanındır. Open Subtitles لإنه لا يهم من اين اتيتِ او ما الذي شكلكِ بجانبك هو ما اريده للإبد
    Ne diye geldiğinizi veya ne aradığınızı bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف أيّ شيء حول ما حصل أو الذي تبحثون عنه في الجوار.
    Başta niçin veya ne anlama geldiğini bilmiyordum ama şimdi biliyorum. Open Subtitles و في البداية لم اعلم او ماذا يعني لكن الان اعلم
    Suçlu mu, masum mu veya ne, bilmiyorum, ama bu işin içinde birşeyler var, ve o avukat da bunu anlatmasını engelliyor. Open Subtitles لا أعرف لو كانت بريئة، أو مُذنبة أو أياً كانت، ولكن هنالك شيء آخر، وتلك المحامية تمنعها عن البوح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more