Banka soyuluyor, veznedar öldürülüyor, müdür kaçırılıyor. | Open Subtitles | تمسك مدير المصرف , تقتل الصراف إذاً المستوى الثاني |
İyi bir veznedar aslında iyi bir sayaçtır. | Open Subtitles | بالمقام الاول الصراف الجيد لابد ان يكون عداد جيد |
Şimdi bankadaydım, gerçekten seksi bir veznedar vardı.... | Open Subtitles | كنت في المصرف و كانت هناك راوية مثيره |
Vali Cullen ve veznedar Zajac için bugün en iyisini diliyorum. | Open Subtitles | 0أتمنـى التوفيـق للحاكـم (كوليـن وأميـن الخزنة (زاجك) بالإنتخابات المبدئية |
Banka soydun, veznedar öldürdün. | Open Subtitles | لقد فعلت الكثير لقد سرقت مصرف , قتلت عامل الصرافة |
Sırası gelmişken, baş veznedar ne yapıyormuş o sırada? | Open Subtitles | بالمناسبة, ما الذى كان كبير الصرافين يقوم به فى ذلك الوقت؟ |
- veznedar ona işaretli faturaları vermiş ve numaralarını kaydetmiş. | Open Subtitles | ... لقد أعطاها الصرّاف فواتيرها التسلسليّة وسجّل الأرقام |
Bankaya gittim ve veznedar bana çok garip baktı eve gittim ve aynada kendime baktım ve yüzüm yaptığım maskeyi yıkamayı unuttuğum için hala yemyeşildi. | Open Subtitles | ذهبت للبنك و نظر إليَّ أمين الصندوق بغرابة فذهبت للمنزل و نظرت في المرآة و كان وجهي لازال أخضراً أثر قناع أخضر |
- veznedar ateş edenin Clyde Mardon olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تعرف الصراف على هوية مُطلق النار. انه "كلايد ماردون". ماذا ؟ |
İyi bir veznedar aslında iyi bir sayaçtır. | Open Subtitles | بداية ، الصراف الجيد هو عداد جيد |
Kyle Ferro, Carmen'ın yardımına gelen veznedar. | Open Subtitles | (كايل فيرو) الصراف الذي أتى لمساعدة (كارمن) |
Şimdi bankadaydım, gerçekten seksi bir veznedar vardı.... | Open Subtitles | كنت في المصرف و كانت هناك راوية مثيره |
" Vali MacCullen kırsal kesimlerde ve küçük yerleşim birimlerinde önde, veznedar Zajac ise Aurora, Rockford, Joliet, Naperville Peoria ve, tabi ki, kendi ilçesinde önde." | Open Subtitles | الحاكـم (ماك كولين) يسيطر المناطق الريفية والتشابـه مـع أميـن الخزنة (بيـن زاجك) الذي بــدأ بقــوة في أورورا و ركفورد وجوليت ونبرفيــل |
- veznedar Zajac olduğu yerde duruyor. | Open Subtitles | -أمين الخزنة (زاجك) موافـق |
Neyse ki veznedar çantaya boya paketi atmayı başarmış. | Open Subtitles | هي أن مدير الصرافة نجح بوضع مغلف الصبغة |
O veznedar o gün | Open Subtitles | يتذكر عامل الصرافة |
veznedar tüm parayı vermiş. | Open Subtitles | أعطاه الصرّاف كلّ المال |
Baş veznedar Ken Fletcher hariç. | Open Subtitles | وهُو أمر مُذهل نظراً للظروف الحاليّة، ما عدا (كين فليتشر)، الصرّاف الأعلى رُتبة. |
Bankaya gittim ve veznedar bana tuhaf tuhaf baktı. | Open Subtitles | ذهبت للبنك و نظر إليَّ أمين الصندوق بغرابة |
Pekâlâ. veznedar, veznedar, veznedar. | Open Subtitles | حسناً، هكذا سيكون الأمر أمين الصندوق، أمين الصندوق، أمين الصندوق |