| Artık senin cehaletinin ya da yüce vicdanının kölesi olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون عبداً لجهلك أو ضميرك المحافظ بعد الآن |
| Bu dağılmış adamı kesip atacak mısın yoksa vicdanının sesini mi dinleyeceksin? | Open Subtitles | هل ستقوم بالتخلص من هذا الكوب الهزيل، أم أنك فقط تقيس وزن ضميرك ؟ |
| Bu sefer vicdanının sesini dinlemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تفعل ما يمليه عليه ضميرك هذه المرة. |
| "Mahatma Gandi, tüm insanlığın vicdanının sözcüsü olmuştur. | Open Subtitles | لقد أصبح المهاتما غاندي المتحدث ..باسم ضمير الجنس البشري كله |
| Eğer vicdanının sesini duyuyorsan onu bulmama yardımcı olursun ki onu devre dışı bırakabileyim. | Open Subtitles | إذا كان لديكِ أي ضمير على الإطلاق ستساعدينني في العثور عليه حتي أتمكن من إيقافه |
| Ama eğer bu tablo onun vicdanının yansımasıysa, onun yol göstermesine izin vermeliydi. | Open Subtitles | لكن إذا كان هذا الرسم سيظهر له ضميره ، فسوف يسمح له بتوجيهه |
| vicdanının yenilenmeye ihtiyacı olacağını düşünmedim insan iyiliği kuyusunun kuruyacağını düşünmedim. | Open Subtitles | لم أعلم بأن ضميركِ سيحتاج تجديداً وبأن الطيبة البشرية سوف تنضب |
| 10 yıl sonra gelip, vicdanının rahat etmediğini... babanın aslında ben olmadığımı söyledi... sadece benden para koparmak istemişti. | Open Subtitles | وجائت بعد حوالى عشر سنوات بضمير مذنب واعترفت لى انى لست الاب فقط محفظة كبيرة |
| Seni senden daha iyi tanıyorum ve vicdanının kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرفك أكثر مما تعرف نفسك و أنا أستطيع شم ضميرك |
| Eğer kimseyi öldürmediysen vicdanının rahat olması gerekir. | Open Subtitles | إذا لم تقتل أحد، يجب أن يشعر ضميرك بالراحة. |
| vicdanının rahat olması için umarım bu kez yanılıyorumdur. | Open Subtitles | من أجل ضميرك أرجو أن أكون مخطئ هذه المرة |
| Suçluluk duyan vicdanının bir tezahüratıyım. | Open Subtitles | أنا مُجرد مظهر من مظاهر التعبير عن ضميرك المُذنب |
| Aşırı büyümüş vicdanının yatırımcı ilişkileri işini almana yardım edeceğine emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان ضميرك مفرط النمو سيساعدك في وظيفة علاقات المستثمرين، أتعلمين؟ |
| Senin sorunun vicdanının kurbanı olman. | Open Subtitles | المشكلة معكي يا بتروفا أن ضميرك يعذبك |
| vicdanının sana ne söylediği umurumda değil. | Open Subtitles | -لا، أنت أصغِ لا أكترث لما يمليه عليك ضميرك |
| Beni vicdanının sesi olarak görebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تعتبرني ضميرك |
| Kısa bir sürede de vicdanının sızlamadığını fark ettim. | Open Subtitles | علمت فوراً أنه لم يمتلك أي ضمير. |
| Nedeni yok,ama bir vicdanının olması için, bu sana verilmiş bir hediye. | Open Subtitles | ليس لأنك تملك موهبة لكن لأنك تملك ضمير |
| Ve senin sorununda vicdanının olmaması! | Open Subtitles | المشكلة معك أنه ليس عندكي ضمير |
| - Leland ormanda bebek vicdanının yerinde koca bir delik var. | Open Subtitles | "ليلند" لا حول له ولا قوة به هوّة شاسعة كان يشغلها ضميره. |