"vicdansız" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضمير
        
    • الضمير
        
    Bana iğrenç, dolandırıcı ve üç kuruşa her şeyi yapacak vicdansız bir muhasebeci lazım ve sen bildiğim tek kişisin. Open Subtitles أحتاج إلى محاسب لا يراعي الأنظمة و بلا ضمير والذي سيفعل المستحيل ليربح ولسوء الحظ ، أنت الوحيد الذي أعرفه
    Basının benim vicdansız bir adam olduğumu yazmasını istemem. Open Subtitles لا أريد أن تكتب علي الصحافة إني بلا ضمير.
    Disiplinsiz, erdemsiz, vicdansız. Open Subtitles فلا إنضباط ,ولا ضمير ، ولا مبادىء أخلاقية
    Açgözlü, vicdansız ve para için herşeyi yapacak biri olduğumu sanıyor olmalısın... Open Subtitles أنت أكيد تحسبينني جشعا عديم الضمير أفعل كل شيء لأجل المال.
    Açgözlü, vicdansız ve para için herşeyi yapacak biri olduğumu sanıyor olmalısın... Open Subtitles أنت أكيد تحسبينني جشعا عديم الضمير أفعل كل شيء لأجل المال.
    O, vicdansız ve amacın, yöntemi meşrulaştırdığına inanan biri. Open Subtitles إنّه رجلٌ بلا ضمير كما يبدو.. فبالنسبة له، الغاية دائمًا تبرّر الوسيلة.
    Hatta belki onu daha da çok severdim, ama bebeğim vicdansız, ruhsuz şekilde doğarsa ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles من المحتمل أنني سأحبّه أكثر حتى ولكن إن كان طفلي وُلد بدون ضمير .. بدون روح لا أعرف ما الذي سأفعله
    En azından çocuğun vicdanı el vermiyor. Senin gibi vicdansız değil. Open Subtitles ولكنه على الأقل لديه بعض تأنيب الضمير أنت لم يكن لديك تأنيب ضمير أبداً
    Burada ya vicdansız bir adam ya da senin gibi bir pisliğe iki kat ödeyecek adamlar var. Open Subtitles هناك رجل أم أثنان بلا ضمير قد يدفعان ضعف ذلك، مقابل التخلّص من رائحتك العفنة
    Çünkü o vicdansız, merhametsiz ve ruhsuz sürtüğün teki. Open Subtitles لأنها عاهرة بدون ضمير ,و لا رحمة, و لا روح.
    Tituşki, yani paralı haydutlar, vicdansız şerefsizler. Open Subtitles التيتوشكيّون هم بلطجيّة مأجورين، لا كرامة لهم ولا ضمير
    İşe yaradı. vicdansız daha iyiyimdir belki. Open Subtitles حسناً، لقد فلح الأمر لذا أنا بحال أفضل بدون ضمير
    Çocuk oldukları için vicdansız yetiştirebiliriz sandık. Open Subtitles ‫افترضنا نظرا إلى أنهم أطفال ‫أننا نستطيع تربيتهم من دون ضمير
    Çocuk oldukları için onları vicdansız yetiştirebileceğimizi düşünmüştük. Open Subtitles ‫افترضنا نظرا إلى أنهم أطفال ‫أننا نستطيع تربيتهم من دون ضمير
    Maybourne'un adamları vicdansız olabilirler, ama eğer Teal'c'in en ufak bir şansı varsa, o da benim, ve ben de elimden geleni yapacağım. Open Subtitles .... , رجال مايبورن , ربما ليس لديهم ضمير ....
    Allah kahretsin, Morgan! Bu kadar vicdansız olamazsın. Kendin söyledin. Open Subtitles (مورغان)، اللعنة، لديك ضمير يا رجل قد قلت ذلك بنفسك
    Bazı vicdansız eğitmenler bütün dişlerini çekerler. Open Subtitles بعض المدربين العديمي الضمير سيجعلونك ترى دب أسنانه قد أقتلعت
    Bazı korkaklar hayvanın ağzını bağlamaya uğraşırken... bazı vicdansız terbiyeciler de size tüm dişleri çekilmiş bir ayı göstereceklerdir. Open Subtitles بعض المدربين العديمي الضمير سيجعلونك ترى دب أسنانه قد أقتلعت بينما جبناء آخرون سيضعون كمامه على أسنانه
    Baba sert bir adamdır; homofobik, vicdansız ve çok nüfuzlu biri. Open Subtitles الأب رجل قاسي ويعاني من عقدّة المثليّين ومعدوم الضمير وذو نفوذ قوي جداً
    Onu korumak için benim gibi vicdansız biriyle bile iş birliği yaparsınız. Değil mi? Open Subtitles و سوف تتحالفين حتى مع شخص عديم الضمير مثلي لحمايته، أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more