"vietnam'a" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى فيتنام
        
    • الى فيتنام
        
    • في فيتنام
        
    • فى فيتنام
        
    • إلى فييتنام
        
    • الي فيتنام
        
    Dedi ki madem burnumuzun dibindeki Küba'ya gitmiyoruz... ne diye onca uzaktaki Vietnam'a gidelim ki? Open Subtitles وقال لن نذهب إلى غزو كوبا المجاورة لنا لماذا نذهب إلى فيتنام التى هى بعيدة جداً؟
    Ben Vietnam'a döneceğimi sanıyordum ama onlar benim için komünistlerle savaşmanın en iyi yolunun, pin pon oynamak olduğuna karar verdiler, ben de Özel Hizmetlerle ülkenin dört bir yanını gezdim, yaralı gazileri neşelendirdim ve onlara pin pon oynamayı gösterdim. Open Subtitles فكرت فى العودة إلى فيتنام لكنهم قرروا أن أفضل طريقة لمحابة الشيوعيين
    Bu genç adam Vietnam'a gidiyor ülkesi adına savaşmak için. Open Subtitles إذاَ... ذهب هذا الشاب إلى فيتنام للقتال من أجل وطنه
    Peki Kamboçyalı bir aile 1977'de nasıl Vietnam'a geldi? TED اذا كيف وصلت أسرة كمبودية الى فيتنام عام 1977؟
    Ve o zamanlar anneme komünün şefi şunları söylemiş, Vietnamlılar vatandaşlarının Vietnam'a geri dönmesini istiyor. TED وحدث أن تلقت والدتي كلمة من رئيس البلدية أن الفيتناميين يبحثون عن مواطنيهم ليرجعوا الى فيتنام.
    Ho Şi Min'e hoşgeldiniz Bay Beckett. Vietnam'a ilk gelişiniz mi? Open Subtitles مرحبا بك في هوتشيمنه سيد باكيت اول مره في فيتنام ؟
    - Ben de Vietnam'a gidersem... - Millet, millet, millet. Open Subtitles إن كان بإمكاني الذهاب إلى فيتنام - يا رفاق -
    Bir sonraki yapacağı şey de Vietnam'a gitmek. Open Subtitles وليس هذا فقط بل سيذهب إلى فيتنام
    Onu benimle bırakıyorsun ve bu heriflerle Vietnam'a gidiyorsun! Open Subtitles وتذهب مع هؤلاء الحمقى إلى فيتنام
    Bana, iki yıl Vietnam'a gidip, bir laboratuarda çalışırsam bütün davayı düşüreceklerini söylediler. Open Subtitles قالوا لي، إذا ذهبت - - إلى فيتنام لعامان
    18 yaşımdayken, Vietnam'a gittim. Open Subtitles عندما أنا كنت 18, أنا , uh, ذهبت إلى فيتنام.
    Vietnam'a giderdim ve senin yaptığının aynısını yapardım. Open Subtitles لذهبت إلى فيتنام وفعلتُ ما فعلتَ أنت
    Lütfen, seni Vietnam'a göndermelerine izin verme. Open Subtitles أرجوك لا تدعهم يرسلوك إلى فيتنام.
    Eğer başaramazsa, hepimiz korkuya geri dönecektik. Başarırsa, Vietnam'a gidebilirdik. TED اذا فشلت، سنتوجه جميعنا الى حبل المشنقة. واذا نجحت، يمكننا المغادرة الى فيتنام.
    Taksi şoförlüğü yapan... hastanelerde çalışan... çocuklarını Vietnam'a uğurlayan insanlar. Open Subtitles الناس الذين يقودون سيارات الأجرة الذين يمرضون في المستشفيات الذين يرون أطفالهم يذهبون الى فيتنام
    Savaştan 13 yıl sonra ilk kez Vietnam'a geri dönüyordum. Open Subtitles مرت 13 سنة على الحرب وهذه المرة الأولى اعود الى فيتنام
    Vietnam'a bu yüzden gitmedik mi? Open Subtitles أليس هذا من المفترض أن أقوم به عندما ذهبت الى فيتنام اللعينه ألا يجب أن أقتل؟
    İlk seferinde üç haftalığına Vietnam'a gittik. Open Subtitles في المرة الأولى مكثنا لثلاثة أشهر في فيتنام
    Weathermen denilen bu gruba göre Amerika'nın Vietnam'a müdahalesini bitirmenin en iyi yolunun savaşın ülkeye getirilmesiydi. Open Subtitles منظمة وذر مان قررت ان افضل طريقة لانهاء التدخل الامريكي في فيتنام هو ان يجلبون الحرب الى البلد نفسها
    Korsanların Vietnam'a üç gemi ile vardı. Open Subtitles وصلت القراصنة لديك في فيتنام على ثلاث سفن.
    Vietnam'a üç sefer. Open Subtitles الدومينيكان عام 65 ثلاث تكليفات بمهام فى فيتنام
    Vietnam'a gittim, orada bana kadınları ve küçük çocukları öldürmeyi öğrettiler. Open Subtitles ذهبتُ إلى فييتنام حيثُ علموني كيف أقتل النساء و الأطفال الصِغار
    Piyade Gücü'ne 4 yıllığına yazıldım... yani Vietnam'a gidersem, muhtemelen cephede olacağım. Open Subtitles اذن ساذهب الي فيتنام من المحتمل في الخطوط الامامية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more