"vince'i" - Translation from Turkish to Arabic

    • فينس
        
    Tanrının Vince'i yaratırken bir amacı olduğuna eminim. Open Subtitles إنني متأكدة أن الله كان له غرض عندما خلق فينس بينيديكت
    Vince'i çok seviyorum biliyorsunuz Ama Jason çok hassas. Open Subtitles انا احب فينس كثيرا اتعرفين ؟ ولكن جيسن حساس جدا
    Vince'i götürdükleri laboratuarı buldum, bir şişe ilaç aldım oradan. Open Subtitles لقد تعقبت المختبر الذي أخذوا فينس إليه و أحضرت معي قارورة لدواء
    Pekala, Vince'i izliyorum. Sigara molasında. Open Subtitles حسناً , انا حصلت على فينس انة فى راحة التدخين
    Vince'i bu torbacıların öldürdüğünü mü düşünüyorsunuz? Open Subtitles اتظن بان فينس تم قتله على يد بائعي المخدرات؟
    Stüdyo Vince'i ya David Koresh ya da FBl ajanı olarak istiyor. Open Subtitles الأستوديو مهتم بـ(فينس) لتأدية دور (كوريش) أو ضابط مكتب التحقيقات الشاب الفاسد
    Vince'i hayata neyin döndürdüğünü bulmalıyız. Open Subtitles نحتاج لإكتشاف ما الذي أرجع فينس للحياة
    Program sırasında kendime Vince'i iki nedenden dolayı affedebileceğimi söylüyordum. Open Subtitles أثناء البرنامج ظللت أقول لنفسي أنه يمكنني مسامحة (فينس) لسببين
    Vince'i tebrik edelim. 17 ay ardarda ayın elemanı seçildi. - Evet! Open Subtitles تهانئي الى "فينس" موظف الشهر للشهر 17 على التوالي
    Vince'i tam olarak özetleyecek bir hikaye dinlemeye ne dersin, Phil? Open Subtitles ما رأيك أن أحكي لك قصة تلخّص بشكل تام شخصية (فينس
    Ne malum, belki para vermemek için Vince'i sen öldürdün. Open Subtitles كل ما أعرفه أنك قتلت " فينس " لتوفر لك بعض المال
    Anlayabilmem için, bu golf maçı Vince'i filme nasıl dahil edecek? Open Subtitles رائع. اشرح لي كيف سيساعد هذا الغولف (فينس) في القيام بالفيلم؟
    Geldiği zaman Vince'i oturtup davranışlarının bizi nasıl etkilediğini anlatacağız. Open Subtitles ما نحتاجه هو إجلاس (فينس)، ونخبره فيما يؤثر علينا سلوكه
    Annem kayıp, ve Vince'i benim ilgilenmem için bana terketti. Open Subtitles امي مفقودة ولقد تركت مع فينس لأعتني به
    Vince'i hatırlıyor musun? Open Subtitles تتذكرين فينس بلدي؟ فريد الخميس، نظرة.
    Sen Vince'i kamyondan kurtar. Open Subtitles أنت تأخذ فينس من تلك الشاحنة.
    Siz yeşil odaya geçin. Ben Vince'i makyaja götüreceğim. Open Subtitles اذهبوا لصالة الاستراحة سأصطحب (فينس) للتجميل
    Sizi bilmem ama, ben Vince'i göbeğinde bağlanmış... ipek bir tişörtle Queens'te dolandığını görmek istemiyorum. Open Subtitles لا أدري بشأنكم، لكن لا أبغي رؤية (فينس) يتجول في (كوينز) بقميص من الحرير معقود عند السرة
    Bu buluşma Walsh Vince'i onaylasın diye değildi. Open Subtitles الهدف من هذا اللقاء ليس مصادقة (والش) على (فينس)
    Kendimi hala uyuduğuna inandırmaya çalıştığım Maureen'le ilgilenirken Reuben'e, Vince'i uyandırması için seslendim. Open Subtitles صحت في (روبين) ليوقظ (فينس) و أنا أتولى أمر (مورين) محاولاً إقناع نفسي أنها لازالت نائمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more