"vurduğum" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضربتك
        
    • ضربت
        
    • أطلقت النار
        
    • ضربته
        
    • ضَربتُك
        
    • أطلقت عليه النار
        
    • ضربي
        
    • أصبته
        
    • لكمتك
        
    • لضربك
        
    • صوبته
        
    • ضربتُك
        
    • اطلقت
        
    • أصبتك
        
    • لضربي
        
    Peki balkabağıyla suratına vurduğum günü hatırlıyor musun? Open Subtitles ماذا عن اليوم الذي ضربتك في رأسك ببطيخة سالفين
    Bastonumla sokaktaki kaldırımlara vurduğum şu gün tünelin, binanın önünden mi yoksa arkasından mı geçtiğini anlamaya çalışıyordum. Open Subtitles عندما ضربت بعصاى على الرصيف فى الشارع ذلك اليوم ,فقد كنت اتحقق ان كان النفق يمتد من امام او من خلف المبنى.
    Sar başa, özellikle seni vurduğum şu kısma geri gel. Open Subtitles إلى حيث قُلت بأننى قد أطلقت النار على أحد ما
    Öldürdüğünüzü sandığınız adam yürüyüş ayakkabımın deri topuğuyla kafasına vurduğum adamdı. Open Subtitles الرجلالذيإعتقدتأنك قتلته... كان الرجل الذي ضربته على رأسه بكعب حذائي الجلدي
    Özür dilerim.Sana bir ölü yastığıyla vurduğum için üzgünüm Open Subtitles أَنا آسفُ. أَنا آسفُ ضَربتُك بوسادةِ الموتَ.
    Aynı zamanda dışarıda vurduğum adamından da kimsenin haberinin olmaması çok iyi olur. Open Subtitles وربما يكون من الأفضل أيضا، أن لا يعلم أحد عن فتاك الذي أطلقت عليه النار بالخارج.
    Orada sana vurduğum için özür dilerim. Open Subtitles أنا آسفة جداً علي ضربي إياك سابقاً
    Güzel. vurduğum için güzel demiyorum ama, bir tek ben vurmamış olmak istemem. Open Subtitles جيد , حسناً , لا أعني بخير لأنني ضربتك لكني لم أرد أن أوقعك
    Sana vurduğum için özür dilerim, tamam mı? Sen de benim gözümü morarttın. Open Subtitles أنا آسف أنني ضربتك أنت أيضاً جعلت عيني سوداء
    Sana daha önce vurduğum için üzgünüm. Yapmak istememiştim. Open Subtitles أنا متأسف لأنني ضربتك من قبل لم أعني هذا
    Buna dokundum ve, vurduğum an bu sabaha geri döndüm. Open Subtitles في محاولة لإنقاذ حياته ضربت المرتزق على رأسه
    Onun kafasında şamdanla vurduğum zaman ...yere kapaklanmasından dolayı olmalı. hayır, bekle. Open Subtitles لابد أن هذا حدث عندما ضربت رأسها بأعمدة الشموع... و لقد تكوّمت على الأرض... لا ، انتظري
    Pekala o zaman Bunu"Kafana kar küresiyle vurduğum İçin üzgünüm." Hediyesi olarak düşün. Open Subtitles إعتبرها "آسف أني ضربت رأسك بكرة الأرض الثلجية " هدية
    vurduğum bir dağ tavşanını arıyorum muhtemelen yaralanmış olmalı. Open Subtitles أنا أبحث عن أرنب أطلقت النار عليه لابد أنه جرح هنا
    vurduğum zaman ciyakladı ama... dağ aslanları miyavlamaz, anne, çıkardıkları ses şöyle... Open Subtitles لقد نبح حين أطلقت النار عليه. الأسود الجبليّة لا تموء, أمّي. تصدر صوتاً كهذا:
    Kafasına süt şişesiyle vurduğum için sersemlemişti. Open Subtitles كانمصابابالدوار،كماأعتقد ، بعدما ضربته في رأسه بزجاجة حليب
    Matt, her gece sana vurduğum an gözümün önüne geliyor. Open Subtitles مات، أَكْمنُ في السريرِ في الليل أَعِيشُ ثانية تلك اللحظةِ عندما ضَربتُك.
    Bilgiler aynı ama bu vurduğum adam değil. Open Subtitles هذه نفس المعلومات، لكن هذا ليس الرجل الذي أطلقت عليه النار.
    Bak, topla sana vurduğum için özür dilerim. Open Subtitles اسمع، أنا أعتذر عن ضربي لك بالكرة
    Ve sonra vurduğum çocuğun öldüğünü duydum. Open Subtitles ...وبعد ذلك سمعت أن الفتى الذي أصبته مات و
    Sana vurduğum için kusura bakma. Open Subtitles لقد كنت دائما اريد الاعتذار اسف لاني لكمتك
    Dedektif, şey için özür dilerim başınıza vurduğum için. Sizinle aynı dosya üzerinde mi çalışıyoruz dedektif? Open Subtitles حضرة المُحقق، أعتذر لضربك على رأسك هُناك.
    O benim vurduğum adamla ortaktı, Galbraith ile. Open Subtitles لقد كان هو والرجل الذي الذي صوبته شركاء
    Hey... Sana vurduğum için özür dilerim. Open Subtitles أنت أنا آسِف لأنّني ضربتُك مِن قبل
    Seni vurduğum için özür dilerim. Hiç de bilimsel değildi. Open Subtitles اسف لاني اطلقت النار عليك لم يكن من ناحيه علميه
    Seni vurduğum gece tanıştığınızı sanıyordum ama tabii ki o geldiğinde sen kendinde değildin. Open Subtitles أظنكما التقيم في الليلة التي أصبتك لكنك كنت فاقداَ للوعي حينما وقت ظهوره
    vurduğum için kusura bakma ama fazlasıyla hak etmiştin. Open Subtitles الآن, آسف لضربي إياك, لكنك استحقيت هذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more