"vurmuşlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضربوا
        
    • أصابوا
        
    • أطلقوا النار
        
    • ضُربت
        
    • قتيلاً
        
    • ضربهما
        
    • أرديا
        
    • أصابوه
        
    • للضرب بواسطة
        
    • أطلقوا عليه
        
    Dinleyip, birkaç dakika önce rehineleri kurtarmak için bir saldırı yapılmış ama ne yazık ki yanlış evi vurmuşlar. Open Subtitles استمعوا لي قبل لحظات كانت هناك محاولة مسلحة لإنقاذ رهائننا وقد ضربوا المنزل الخطأ
    Bir taşla iki kuş vurmuşlar galiba. Open Subtitles لقد ضربوا عصفورين بحجر واحد، حسب وجهة نظرهم
    Sanırım arada kendi adamlarını vurmuşlar. Open Subtitles ليس هناك أيّ إصابة، أظن إنهم ربما أصابوا واحدهم الآخر.
    Geçitte Sonny'i vurmuşlar. Ölmüş. Open Subtitles أطلقوا النار على سونى فى الطريق العام و قد مات
    Tabancayla başına vurmuşlar. Open Subtitles أدخلت (باركر) المشفى، ضُربت بعقب المسدس البارحة
    Failler bankaya girip, kameraları vurmuşlar ve şuradaki güvenlik görevlisini öldürmüşler. Open Subtitles ‫المجرمون قاموا بإطلاق النار على الكاميرات, ‫و اقتحموا البنك, ‫و بينما كان يطاردهم الحارس , ‫اردوه قتيلاً.
    - Baksana ağabey, nasıl da vurmuşlar. Open Subtitles نعم، انظر كيف تمّ ضربهما تعتليهما الكدمات والجروح
    - Onu üç kez vurmuşlar. Open Subtitles لقد أصابوه ثلاث مرات
    Bu iki polis, birbirlerini vurmuşlar. Open Subtitles هؤلاء الضابطين. ضربوا بعضهم البعض.
    - Neden Topeka'yı değil de Lawrence'ı vurmuşlar ki? Open Subtitles --لما.. -لماذا ضربوا لورانس وليست توبيكا ؟
    Ve bir anda karaya vurmuşlar... ve tüm hayvanlar da onlara katılmış, 'çünkü hayvanlar da ters dönmüş ağacı görmek istiyorlarmış. Open Subtitles ثم فجأة، ضربوا الأرض ... وانضمت كل الحيوانات لهم، 'السبب أنها تريد أن ترى شجرة رأسا على عقب، أيضا.
    Birbirlerini vurmuşlar. Open Subtitles ضربوا بعضهم البعض.
    Mahalleden çocuğa vurmuşlar, hem de çok kötü! Open Subtitles لقد ضربوا الفتى بشدة
    Çocuğu vurmuşlar ama yaşıyor. Open Subtitles ،لقد أصابوا الفتي ولكنه حيّ
    Ajan Kerry Southwell, FBI. O..pu çocukları,Bir federal ajan vurmuşlar. Open Subtitles العميلة (كيري ساوثويل)، مكتب التحقيقات ابن السافلة، لقد أصابوا عميلة اتحاديّة
    Geçitte Sonny'i vurmuşlar. Ölmüş. Open Subtitles أطلقوا النار على سونى فى الطريق العام و قد مات
    Her şeyi yaktıktan sonra, mesteklaşlarımdan beşini ormanda vurmuşlar. Open Subtitles أحرقوا كل شئ ثم أطلقوا النار على خمسة من زملائي في الغابة
    Onun da mı kafasına vurmuşlar? Open Subtitles -هل ضُربت رأسه أيضاً
    Hırsızlar evinize girip, evin altını üstüne getirmişler. Ve sizi vurmuşlar. Open Subtitles لصوص اقتحوا منزلك، ونهبوه، وأردوك قتيلاً.
    Baksana, ağabey. Nasıl da vurmuşlar. Open Subtitles انظر كيف تمّ ضربهما
    Onu vurmuşlar. Az kalsın ölüyormuş. Open Subtitles أصابوه بالرصاص، وكاد يموت.
    Kurbana bu tavla ile vurmuşlar Open Subtitles تعرضت الضحية للضرب بواسطة طاولة اللعب تلك
    Ondan çok korkmuş olmalılar. Şeritlerine kadar vurmuşlar. Open Subtitles من المؤكد أنهم كانوا يخافون منه بشده لقد أطلقوا عليه النار بكثافه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more